Sebeplerin oluşu ve müsebbeblere bağlanması

Bu yüzden bazıları: Sebeplere büsbütün yönelmek tevhid inancı açısından şirk sayılır, demişlerdir. Bunun yanında şayet gerçekten sebep iseler, bunları büsbütün geçersiz saymak ta akıl açısından eksiklik olarak değerlendirilir. Sebeplerden bütünüyle yüz çevirmek şeriat açısından olumsuz bir davranıştır. Fakat salt sebepler bir şeyin meydana gelmesi için yeterli değildir.

Sözgelimi yağmur yağsa ve bu esnada toprağa tohum da serpilmiş olsa, yine de ekinin yeşermesi için yeterli gelmez. Bunun için ayrıca Allah

’ın izniyle bitkinin yeşermesine uygun ortamı sağlayacak bir rüzgara da ihtiyaç vardır. Bu bitkinin yeşermesi açısından engel oluşturacak zararlı maddeleri de bertaraf etmek şarttır. Bütün şartların yerine getirilmesi ve bütün engellerin ortadan kaldırılması zorunludur. Bütün bunlar da Allah’ın kazası ve kaderi uyarınca olurlar.

Aynı şekilde bir çocuk da sırf kadının döl yatağına meninin akıtılmasıyla dünyaya gelmez. Nice meni akıtanlar vardır ki, çocukları olmuyor. Bilakis, her şeyden önce yüce Allah’ın bu çocuğu yaratmayı dilemesi, ardından kadının hamile kalması ve rahminde beslemesi gerekir. Ayrıca bir çocuğun yaratılması için gerekli olan diğer tüm şartların yerine gelmesi ve engelleri de bertaraf edilmesi bir zorunluluktur.

Ahiret de öyle. İnsan sırf dünyada iken işlediği amellerle ahiret mutluluğuna erişemez. Dünyadaki ameller ahiret mutluluğu açısından sadece bir sebep konumundadır. Bu yüzden peygamber efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:

“Sizden hiç kimse yalnızca işlediği amellerle cennete giremez. Orada bulunanlar:

Ya resulallah! Sen de mi? diye sordular. Evet, dedi, ben de. Ancak Allah’ın rahmeti ve lütfuyla beni kuşatması başka.” (Buhari, Rikak, 18, Merda, 19; Müslim, Münafikîn, 71, 73, 75, 76, 78, İbni Mace, Zühd, 20, Darimi, Rikak, 24, Ahmed, 2, 235, 256)

Kuşkusuz yüce Allah şöyle buyurmuştur:

“Yapmış olduğunuz iyi işlerle cennete giriniz.” (Nahl, 32)

Bu ayette yer alan “ba” harfi cerri, ifadeye nedensellik anlamını kazandırmaktadır. Yani, işlediğiniz ameller sebebiyle ...

Peygamberimizin (s.a.v.) olumsuzladığı husus ise, cennete girmenin işlenen amellerin karşılığı olmasıdır. Falan şeyi falan şeye karşılık olarak satın aldım, demek gibi. Yani, bir insanın işlediği ameller, cennete girmek için yeterli bir karşılık ve fiyat değildir. Bunun için Allah’ın bağışlamasına, lütfuna ve rahmetine ihtiyaç vardır. Allah affıyla kötülükleri siler, rahmetiyle hayırlar verir ve lütfuyla bereketleri katlayarak artırır.