Ulemanın Dört Ana Sorusu:Yaratma, İbadet, Yazılma Ve Dua

Soru:

Dinin imamlarının (Allah hepsinden razı olsun):

“Biz, bir şeyin olmasını istediğimiz zaman, ona sözümüz sadece “ol” dememizdir. Hemen oluverir.” (Nahl, 40) ayeti hakkındaki görüşleri nedir?

Eğer bu “ol” emrine muhatab olan şey mevcut ise, zaten var olanın var olması muhaldır. Şayet emre muhatab olduğu sırada yok ise, yok olan bir şeye hitab etmek nasıl tasavvur edilebilir? Bir de:

“Ben cinleri ve insanları, ancak bana kulluk etsinler diye yarattım.” (Zariyat, 56) âyeti var. Şayet âyetin orijinalindeki “lam” edatı, işin sonunda bu sonuca varılacağını bildirmek içinse, böyle bir sonuç gerçekleşmemiştir. Şayet amacı bildiriyorsa, o zaman da yaratılan hiçbir varlığın Allah’a kulluktan sapmaması gerekirdi. Durumun böyle olmadığı ortadadır. Bu çıkmazdan nasıl kurtulabiliriz?

Ayrıca rivayetlerde ve ayetlerde Allah

’ın kaza ve kaderine rıza göstermekten söz edilir. Nitekim peygamber efendimiz (s.a.v.) bir hadiste şöyle buyurur:

“Olacak her şeyle ilgili olarak artık kalem kaldırılmıştır.” (Ne olacaksa yazılmış ve artık mürekkep kurumuştur) (Ahmed, 1/307, Taberani, el-Kebir, 11/123, 223)

Ayrıca:

“Bana dua edin, duanızı kabul edeyim.” (Mü’min, 60) ayetinin anlamı da müşküldür. Şayet dua da olacak şeylerdense, ayrıca dua edilmesini emretmenin yararı nedir?

Özellikle de gerçekleşmesi kaçınılmaz ise?!