Kulun Yapabilirliği

Şeyh’ul-İslâm Ahmed b. Teymiye dedi:

Mezhebimize (Hanbeli) mensup alimler ve başkaları, kulun yapabilirliği hakkında fikirler beyan etmişlerdir. Kulun yapabilirliği fiil ile beraber midir, yoksa fiilden önce mi vardır?

Sonuçta birbiriyle çelişen iki görüş ortaya çıkmıştır. Bazıları, yapabilirliğin, sadece fiille beraber var olduğunu söylemişler. Eş’arî’nin arkadaşlarından kaderi olumlayan kelâmcıların ağırlıklı görüşü budur. Bizim mezhepten ve başka gruplardan bazı kimseler de bu hususta onlarla aynı düşünceyi paylaşmışlardır.

Bazıları ise yapabilirliğin, fiilden önce var olduğunu söylemişlerdir. Bu ise, kaderi olumsuzlayan Mutezili ve şii düşünce ekollerinin genel yaklaşımıdır. Bunlar, çeşitli kudret şekillerinin ancak bir tek fiil açısından söz konusu olabileceği kanaatindedirler. Çünkü kudret fiille eş zamanlıdır ve ondan ayrılmaz.

Başkalarına göre de, yapabilirlik (istitaat), ancak iki karşıt duruma elverişli olan bir şeyle ilintili olabilir ve hiçbir zaman fiille eş zamanlı olmaz. Kaderiyeciler, bu hususta en çok sapan kimselerdirler. Çünkü hiçbir şekilde fiille eş zamanlı olarak kudretin olmasını kabul etmezler. Onlara göre müessir, eserden önce olmak zorundadır, onunla kesinlikle eş zamanlı olamaz. Onlara göre bu hususta kudret, irade ve emir arasında herhangi bir fark yoktur.

Kitap ve sünnetin gösterdiği gerçek ise şudur:

Yapabilirlik, hem fiilden önce vardır, hem de fiille eş zamanlı olarak vardır.

Ayrıca bununla eş zamanlı olarak, başka bir fiile elverişli olmayan bir diğer yapabilirlik de vardır.