Bilindiği gibi, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu yeni mali yönetim ve kontrol sisteminin gereği olarak kamu idareleri bünyesinde iç denetim faaliyetinin kurulmasını/ifa edilmesini öngörmektedir. İç denetim faaliyeti, Kanunda mali yönetim ve kontrol sisteminin/iç kontrol sisteminin bir unsuru olarak tanımlanmıştır. 5018 sayılı Kanunda yer alan hedef ve amaçlara ulaşılabilmesi etkin işleyen bir iç kontrol sisteminin varlığını gerektirmektedir. Bunun yanında, iç kontrol sisteminin etkin bir şekilde işletilebilmesi de bu sistemin bir unsuru olarak tanımlanan/konumlandırılan iç denetim faaliyetinin niteliğiyle yakından ilgilidir. İç denetim faaliyetinin sistem içindeki önemi bu faaliyetin kamu idarelerinin yönetim ve kontrol yapıları ile yönetim ve kontrol süreçlerinin etkinliğini değerlendirmek ve geliştirmek yönünde ifa edilecek olmasından kaynaklanmaktadır.
5018 sayılı Kanuna göre, iç denetim iç denetçiler tarafından yapılacaktır. İç denetçilerin nitelikleri ve atanmasına ilişkin usul ve esaslar, iç denetçilerin görevleri ile kamu idarelerinin iç denetim sistemlerini izlemek, bağımsız ve tarafsız bir organ olarak hizmet vermek üzere teşkili öngörülen İç Denetim Koordinasyon Kurulunun (İDKK) kuruluş ve görevleri 5018 sayılı Kanunla düzenlenmiştir. Diğer yandan, 5436 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunla iç denetçi kadrolarının ihdas ve tahsisine ilişkin esaslar öngörülmüş ve iç denetçilerin özlük haklarına ilişkin düzenlemeler yapılmıştır. Ayrıca, aynı Kanunla geçiş sürecinde kamu idarelerince yapılacak iç denetçi atamalarına bazı sınırlamalar getirilmiştir.
5436 sayılı Kanunla yapılan düzenlemeler sonrasında iç denetçi atamalarında izlenecek usul ve uyulacak esaslar idareler ve iç denetçi adayları tarafından merak edilmeye başlanmıştır. İç denetçi kadrolarına ve iç denetçilerin mali haklarına ilişkin yasal düzenlemeler yürürlüğe girmiş olmakla birlikte, bu hükümler gereğince yapılması gerekli ikincil düzey düzenlemelerin bazıları henüz yürürlüğe konulamamıştır. Bundan dolayı kamu idarelerinde iç denetim faaliyetinin kurulmasının ilk adımı olan iç denetçi atamalarının yapılmasında gecikme yaşanmıştır. Ancak iç denetçilerin çalışma usul ve esasları ile kadro ve özlük haklarına ilişkin ikincil düzey mevzuatın hazırlanmasına yönelik çalışmaların tamamlandığı ve yapılan düzenlemelerin kısa bir süre sonra yayımlanarak yürürlüğe gireceği bilinmektedir.
Bu yazıda kamu idarelerinde/mahalli idarelerde iç denetime geçiş sürecinde yapılacak iç denetçi atamalarına ilişkin yasal çerçeve ortaya konularak atamalarda uyulacak usul ve esaslar belirtilecektir. Ayrıca geçiş sürecinde mahalli idarelerin iç denetçi kadrolarına yapılacak atamalar ve bu konudaki koşul ve sınırlamalar ele alınacaktır.
5018 sayılı Kanuna göre, iç denetim iç denetçiler tarafından yapılır. Kanun gereği kamu idarelerinde doğrudan üst yöneticiye bağlı iç denetim birimi başkanlıkları kurulabilir. Bunun için İDKK’nun uygun görüşünün alınması gerekir. İDKK, kamu idarelerinin yapısı ve personel sayısını dikkate alarak iç denetim birimi kurulup kurulmayacağına karar verecektir. Ancak, iç denetim birimi başkanlığı kurulması uygun görülen kurumlar IDKK tarafından henüz belirlenmemiştir. Teşkilat kanunlarında veya kurumların teşkilatını düzenleyen diğer kanunlarda (örneğin üniversitelerin teşkilatını düzenleyen 124 sayılı Kanun Hükmünde Kararname) yapılacak değişikliklerle iç denetim birimi başkanlıkları kurulabilecektir. İl özel idareleri ve belediyeler, iç denetim birimlerini 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanunu ve 5393 sayılı Belediye Kanununda öngörülen usule göre kurabileceklerdir. Yalnız diğer kamu idarelerinde olduğu gibi mahalli idarelerin de iç denetim birimi kurmak için İDKK’nun uygun görüşünü almaları gerekmektedir. İç denetim birim başkanlığı kurulmayan idarelerde/mahalli idarelerde iç denetçilerden birisi üst yönetici tarafından başkan olarak görevlendirilecektir.
İç denetçilerin görevleri 5018 sayılı Kanunun 64 üncü maddesinde sayılmıştır. Keza aynı Kanunun 65 inci maddesine istinaden İDKK’nca iç denetçilerin çalışma usul ve esasları ile diğer hususları içeren bir yönetmelik taslağı (İç Denetçilerin Çalışma Usul ve Esasları İle Diğer Hususlar Hakkında Yönetmelik) hazırlanmış ve taslak Maliye Bakanlığınca Başbakanlığa gönderilmiştir. İç denetçilerin kamu idareleri itibarıyla sayıları, çalışma usul ve esasları ile diğer hususlar Bakanlar Kurulu kararıyla çıkarılacak söz konusu yönetmelik taslağıyla düzenlenmiştir. Ancak, bu yönetmelik henüz yürürlüğe girmemiştir.[1] İç denetçi adaylarının belirlenmesi, eğitimi ve sertifikalandırılmasına ilişkin esasları düzenleyen İç Denetçi Adayları Belirleme, Eğitim ve Sertifika Yönetmeliği ise Resmi Gazete’de[2] yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. İç denetime ilişkin üçüncül düzey mevzuatın (yönergeler, denetim el kitapları ve rehberler gibi) hazırlanmasına ilişkin çalışmalar ise halen devam etmektedir.
İç denetime geçiş sürecinde mahalli idarelerce yapılacak iç denetçi atamalarında uyulacak usul ve esaslara geçilmeden önce mahalli idarelerin iç denetçi kadrolarına, sayılarına ve iç denetçilerin özlük haklarına ilişkin düzenlemelere ve geçiş süresince yapılacak iç denetçi atamalarındaki yasal sınırlamalara temas edilmesi uygun olacaktır.
1. İç Denetçi Atanacak Mahalli İdareler ve İç Denetçi Kadroları
5436 sayılı Kanunla (md. 16) genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri, özel bütçeli idareler ve sosyal güvenlik kurumlarından 190 sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnameye tâbi olan idareler için 1200 adet iç denetçi kadrosu ihdas edilmiştir. Bu kadrolarda derece değişikliği yapmak suretiyle idarelerden uygun görülenlere tahsis etme yetkisi İDKK’nun kararı ve Maliye Bakanlığının teklifi üzerine Bakanlar Kuruluna verilmiştir. Mahalli idarelerin iç denetçi kadroları bu 1200 adet kadroya dahil değildir. Kanunda mahalli idarelerin iç denetçi kadrolarına ilişkin sayı belirlenmemiştir. 5436 sayılı Kanunda mahalli idarelerin iç denetçi kadrolarının İDKK’nun kararı ve İçişleri Bakanlığının teklifi üzerine Bakanlar Kurulu kararı ile ihdas edileceği öngörülmüştür. Ayrıca, ihdas edilen bu kadroların ilgili mahalli idarenin norm kadrosuna dahil edilmiş sayılacağı hükme bağlanmıştır.
Bilindiği gibi 5018 sayılı Kanun uygulamasında “mahalli idare” deyimi “yetkileri belirli bir coğrafi alan ve hizmetlerle sınırlı olarak kamusal faaliyet gösteren belediye, il özel idaresi ile bunlara bağlı veya bunların kurdukları veya üye oldukları birlik ve idareleri” ifade etmektedir. Fakat belirtelim ki, tüm mahalli idare kuruluşlarında iç denetçi atanmayacaktır. Çünkü 5018 sayılı Kanunun 67/i bendinde, “işlem hacimleri ve personel sayıları dikkate alınmak suretiyle idareler ile ilçe ve belde belediyeleri için iç denetçi atanıp atanmayacağına karar vermek” görevi İDKK’na verilmiştir. Kanundaki söz konusu hükmün mefhumu muhalifinden il belediyeleri, büyükşehir belediyeleri ve il özel idarelerinde iç denetçi atanmasının kanuni zorunluluk olduğu, ancak ilçe ve belde belediyeleri için böyle bir zorunluluk bulunmadığı, bu idarelerde iç denetçi atanıp atanmayacağına İDKK tarafından karar verileceği anlaşılmaktadır. Belediye ve il özel idarelerine bağlı veya bunların kurdukları yahut üye oldukları birlik ve idarelerde iç denetçi atanıp atanmayacağı hususunda ise Kanunda açık bir hüküm bulunmamaktadır. Bu husus da, anılan yasal düzenleme uyarınca İDKK tarafından karara bağlanacaktır. Tabiidir ki, İDKK tarafından iç denetçi atanmaması kararlaştırılan mahalli idareler (ilçe ve belde belediyeleri ya da belediye veya il özel idarelerine bağlı idareler) için iç denetçi kadrosu ihdas edilmeyecektir.
Mahalli idarelerin iç denetçi sayıları İç Denetçilerin Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik (Taslak) eki listeyle belirlenmiştir. Mahalli idarelerin iç denetçi kadroları ise 5436 sayılı Kanun uyarınca söz konusu Yönetmelikle belirlenen sayılara uygun olarak İDKK tarafından hazırlanacak karar ve İçişleri Bakanlığının teklifi üzerine Bakanlar Kurulu kararıyla ihdas edilecektir. Bilindiği gibi, mahalli idarelerin iç denetçi kadrolarına ilişkin Bakanlar Kurulu kararı henüz yayımlanmamıştır. Bu nedenle bugün itibariyle (Nisan 2006) mahalli idarelerce iç denetçi atanması mümkün bulunmamaktadır.[3] Çünkü iç denetçiliğe atama yapılabilmesi için İDKK’nun kamu idareleri itibariyle iç denetçi sayılarını belirlemiş olması, mahalli idarelerin iç denetçi kadrolarının ihdas edilmiş olması ve atama öncesinde kadro işlemlerine ilişkin diğer prosedürlerin tamamlanmış olması gerekmektedir. Bu işlemlerin neticelendirilmemiş olması sebebiyle bugün itibariyle mahalli idarelerce iç denetçiliğe atama yapılabilmesi kanunen mümkün değildir. Öte yandan, aşağıda belirtileceği üzere iç denetçilere yapılacak ek ödemeye ilişkin düzenleme de yürürlüğe girmemiştir. Dolayısıyla, iç denetçi atamaları ancak anılan düzenlemelerin yürürlüğe girmesi sonrasında yapılabilecektir.
2. İç Denetçi Sayıları
5018 sayılı Kanun uyarınca (md 65/son), iç denetçilerin kamu idareleri itibarıyla sayıları İDKK’nca hazırlanarak Maliye Bakanlığının teklifi üzerine Bakanlar Kurulunca çıkarılacak yönetmelikle belirlenecektir. İç denetçi sayıları İDKK tarafından hazırlanan İç Denetçilerin Çalışma Usul ve Esasları İle Diğer Hususlar Hakkında Yönetmelik (Taslak) ekindeki listede idareler itibariyle belirlenmiştir. Bu belirlemede idarelerin yerine getirmek zorunda oldukları görevler, kullandığı kaynaklar, merkez ve taşra teşkilatının özelliği, toplam personel sayısı, denetim ihtiyacı ve denetimin maliyeti gibi kriterler esas alınmıştır. İç denetçi sayılarının idarelerce yetersiz görülmesi ve ilave iç denetçi ihtiyacının hasıl olması durumunda idarelerin bu taleple İDKK’na başvurmaları gerekmektedir.
İç denetçilerin sayıları ile çalışma usul ve esaslarını düzenleyen Yönetmelik Taslağı Maliye Bakanlığınca Başbakanlığa gönderilmiştir. Söz konusu taslak henüz Bakanlar Kurulunca karara bağlanıp yayımlanmamıştır. İç Denetçilerin Çalışma Usul ve Esasları İle Diğer Hususlar Hakkında Yönetmelik yayımlanmadığından bu Yönetmelik ekindeki listede yer alacak olan kamu idarelerinin iç denetçi sayıları da bugün itibariyle kamu idarelerince ve iç denetçi adayları tarafından bilinmemektedir. İç denetçi sayıları Yönetmelik taslağı ekinde yer alan iç denetçi sayılarına ilişkin listede 5018 sayılı Kanundaki bütçesel tasnife uygun olarak [genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri, özel bütçeli idareler (yükseköğretim kurumları ve diğer özel bütçeli idareler için ayrı ayrı), düzenleyici ve denetleyici kurumlar, sosyal güvenlik kurumları, mahalli idareler (il özel idareleri, büyükşehir, il ve ilçe belediye başkanlıkları ve büyükşehir belediyelerine bağlı idareler] kamu idareleri itibariyle ayrı ayrı belirlenmiştir.
Yönetmelik eki listede 81 ilin il özel idaresi, büyükşehir belediyeleri ve il belediyeleri yanında büyükşehir belediyeleri içinde yer alan ilçe belediyeleri ile diğer bazı ilçe belediyelerinin iç denetçi sayıları belirlenmiştir. Ayrıca büyükşehir belediyelerine bağlı idareler (ASKİ, İSKİ, EGO, İETT gibi idareler) için de iç denetçi atanması öngörülmüş ve belirleme yapılmıştır. Mahalli idarelerde yaklaşık olarak toplam 1700 kadar iç denetçi istihdamı öngörülmektedir. Bu da, 1700’e yakın iç denetçi kadrosu ihdas edileceğini göstermektedir. 5436 sayılı Kanunla 190 sayılı KHK’ye tabi kuruluşlar için ihdas edilen iç denetçi kadrosunun 1200 olduğu göz önünde bulundurulduğunda kamuda toplam olarak 3000’e yakın iç denetçi istihdam edileceği/edilebileceği anlaşılmaktadır.[4] Mahalli idare kuruluşlarından ilçe ve belde belediyeleri için iç denetçi öngörülmemiştir. Üç bini aşkın mahalli idare kuruluşu için yaklaşık olarak 1700 iç denetçi sayısı belirlenmesi de bunu göstermektedir.
Yönetmelik eki listede iç denetçi sayısı belirlenen mahalli idareler iç denetçi kadrolarının Bakanlar Kurulu kararıyla ihdas edilmesi sonrasında iç denetçi atayabileceklerdir. Fakat belirtelim ki, geçiş sürecinde idareler itibariyle belirlenen tüm iç denetçi kadrolarına atama yapılabilmesi mümkün değildir. Bu konudaki yasal sınırlamaya daha sonra değinilecektir.
3. İç Denetçilerin Özlük Haklarına İlişkin Düzenlemeler
5436 sayılı Kanunla (md. 13 ve 14) 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu[5], 6245 sayılı Harcırah Kanunu ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede gerekli değişiklikler yapılarak iç denetçilerin özlük ve mali haklarına ilişkin esaslar düzenlenmiştir. 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye 5436 sayılı Kanunla eklenen ek 2 nci madde de, kamu idarelerinin iç denetçi kadrolarında 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa göre istihdam edilenlere, en yüksek Devlet memuru aylığının (ek gösterge dahil) % 200'ünü geçmemek üzere ek ödeme yapılabileceği öngörülmüş ve iç denetçilere yapılacak ek ödemenin miktarı ile esas ve usullerinin İDKK’nun önerisi ve Maliye Bakanlığının teklifi üzerine Bakanlar Kurulu kararıyla belirleneceği hükme bağlanmıştır.
Söz konusu yasal düzenleme uyarınca, mahalli idarelerde 657 sayılı Kanuna göre istihdam edilen iç denetçilere ek ödeme yapılacaktır. Ek ödemenin miktarı personelin sertifika derecesi, görev yapılan birim ve iş hacmi, personelin çalışma süresi ve aylık derecesi gibi kriterler dikkate alınarak belirlenecektir. İç denetçilere yapılacak ek ödemenin miktarı ile esas ve usullerine ilişkin karar İDKK tarafından hazırlanarak Maliye Bakanlığı marifetiyle Bakanlar Kurulu kararı alınmak üzere Başbakanlığa gönderilmiştir. Ancak ek ödemeye ilişkin Bakanlar Kurulu henüz yayımlanmamış ve yürürlüğe girmemiştir. İç denetçilerin özlük haklarına ilişkin düzenlemelere bakıldığında ek ödemeye ilişkin Bakanlar Kurulu kararı dışında yürürlüğe girmesi gereken bir düzenleme bulunmamaktadır. Söz konusu kararın da yayımlanması durumunda özlük haklarına ilişkin hukuki çerçeve tamamlanmış olacaktır.
4. Geçiş Sürecinde Atama Yapılabilecek İç Denetçi Sayılarına İlişkin Sınırlama
Yukarıda sözü edilen kadro ve özlük haklarına ilişkin düzenlemeler ile iç denetçilerin çalışma usul ve esaslarına ilişkin yönetmeliğin yayımlanıp yürürlüğe girmesini müteakip kamu idarelerince/mahalli idarelerce iç denetçi atamaları yapılabilecektir. Bununla birlikte belirtelim ki 5436 sayılı Kanunla yapılan düzenlemeyle bu konuda bazı sınırlamalar getirilmiştir. Bu itibarla, geçiş sürecinde yapılacak iç denetçi atamalarında 5436 sayılı Kanundaki sınırlayıcı hükümlerin göz önünde bulundurulması gerekmektedir.
5436 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesinin 8 inci fıkrasında “İç denetçi sayısı on ve üzerinde belirlenen kamu idareleri, 31.12.2006 tarihine kadar, tahsis edilen iç denetçi kadro sayılarının en fazla yarısına kadar atama yapabilir. Diğer kamu idarelerinin iç denetçi kadrolarına 31.12.2006 tarihine kadar atama yapılamaz. Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı ile Orta Doğu Teknik Üniversitesi bu sınırlamaya tâbi değildir.” hükmü yer almıştır.
Kanunda sözü edilen iç denetçi sayısı İç Denetçilerin Çalışma Usul ve Esasları İle Diğer Hususlar Hakkında Yönetmelik (Taslak) ekinde yer alan kamu idarelerinin iç denetçi sayılarına ilişkin listedeki iç denetçi sayılarıdır. Daha önce izah edildiği üzere her bir kamu idaresinin istihdam edebileceği iç denetçi sayısı söz konusu Yönetmelik taslağı ekindeki listeyle belirlenmiştir. İşte 5436 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesinde yer alan söz konusu hükmün uygulanmasında anılan Yönetmelik taslağı ekindeki listede yer alan iç denetçi sayıları esas alınacaktır.
5436 sayılı Kanun gereğince 31.12.2006 tarihine kadar ancak iç denetçi sayısı on ve üzerinde belirlenen kamu idarelerinin iç denetçi kadrolarına atama yapılabilecektir. Ayrıca Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) Müsteşarlığı ile Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) iç denetçi kadrolarına da atama yapılabilmesi mümkündür. Bu sınırlayıcı hüküm uyarınca İDKK tarafından belirlenen iç denetçi sayısı onun altında olan mahalli idareler 31.12.2006 tarihinden önce iç denetçi atayamayacaklardır. Bu idareler yeni bir düzeleme yapılmadığı sürece ancak 01.01.2007 tarihinden itibaren iç denetçi atayabileceklerdir. Mahalli idarelerin kahir ekseriyeti (birkaç büyükşehir belediyesi hariç) için belirlenen iç denetçi sayısının onun altında olduğu/olacağı dikkate alındığında, mahalli idarelerin çoğunun 2006 yılında iç denetçi atayamayacakları anlaşılmaktadır.
Atama konusundaki mezkur yasal sınırlamayı bir misalle müşahhas hale getirecek olursak şunlar söylenebilir: Yönetmelik eki listede iç denetçi sayısı 8 olarak belirlenen bir il özel idaresi veya il yahut ilçe belediye başkanlığı 31.12.2006 tarihine kadar iç denetçi atayamayacaktır. Diğer taraftan, iç denetçi sayısı 10 olarak belirlenen bir il özel idaresi 31.12.2006 tarihine kadar bu sayının yarısı olan 5 iç denetçi kadrosuna; iç denetçi sayısı 20 olarak belirlenen bir büyükşehir belediyesi de anılan tarihe kadar bu sayının yarısı olan 10 iç denetçi kadrosuna atama yapabilecektir. Akla şu sualin de gelmesi mümkündür: Belirlenen iç denetçi sayısı 15 olan bir büyükşehir belediyesi 31.12.2006 tarihine kadar kaç iç denetçi atayabilecektir ? 5436 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesinde bu konuda bir düzenleme bulunmamaktadır. Konunun İDKK tarafından karara bağlanması ve idarelerin de bu yönde işlem yapması gerekecektir. Kanaatimize göre bu gibi durumlarda yukarı yuvarlama yapılması yani iç denetçi sayısı 15 olarak öngörülen idarenin 2006 yılında 8 iç denetçi atayabilmesi gerekir.
31.12.2007 tarihine kadar sürecek olan geçiş sürecinde mahalli idarelerce 5018 sayılı Kanunun geçici 5 inci maddesi çerçevesinde iç denetçi kadrolarına yapılacak atamalara ilişkin usul ve esaslar ile tereddütlü/ihtilaflı hususlara ilişkin şahsi değerlendirmelerimiz aşağıda belirtilmiştir.
1. İç Denetçi Olarak Atanabilecekler
Bilindiği gibi, 5018 sayılı Kanun gereği iç denetçilerin İDKK koordinatörlüğünde, Maliye Bakanlığınca iç denetim eğitimine tâbi tutulup bu eğitimi başarıyla tamamlayan sertifikalı adaylar arasından atanması gerekmektedir. Ancak, Kanun geçici 5 inci maddesinde iç denetçiliğe atanmada belli bir geçiş süreci öngörülmüştür. Bu itibarla, 5436 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesi uyarınca iç denetçiliğe yapılacak atamalar henüz sertifikalı iç denetçi bulunmaması nedeniyle ancak 5018 sayılı Kanunun geçici 5 inci maddesinde sayılan denetim elemanları arasından yapılabilecektir.
5018 sayılı Kanunun geçici 5 inci maddesinin birinci fıkrasında;
“31.12.2005 tarihi itibarıyla;
c) Sayıştay Denetçisi, Başbakanlık Müfettişi, Yüksek Denetleme Kurulu Denetçisi, Maliye Müfettişi, Hesap Uzmanı, Bütçe Kontrolörü, Muhasebat Kontrolörü, Gelirler Kontrolörü, Millî Emlak Kontrolörü, Tasfiye İşleri ve Döner Sermaye İşletmeleri Kontrolörü, Hazine Kontrolörü kadrolarında çalışmakta olanlar ile daha önce en az beş yıl bu görevlerde bulunanlar, kamu idarelerinde İç Denetçi,
d) Bakanlık, Müsteşarlık, Başkanlık ve Genel Müdürlüklerde Müfettiş veya Kontrolör olanlar ile daha önce en az beş yıl bu görevlerde bulunanlar, kendi idarelerinde, özel bütçeli idarelerde, mahallî idarelerde ve sosyal güvenlik kurumlarında İç Denetçi,
e) Muhasebe, Millî Emlak ve Vergi Denetmenleri ile bu görevlerde daha önce en az beş yıl bulunanlar, özel bütçeli idareler ile mahallî idarelerde; Belediye Müfettişi ve Hesap İşleri Murakıbı olanlar ile bu görevlerde daha önce en az beş yıl bulunanlar, mahallî idarelerde İç Denetçi,
Olarak 31.12.2007 tarihine kadar atanabilirler.”
hükmüne yer verilmiştir. Buna göre iç denetçiliğe atanabilmek için;
- 31.12.2005 tarihi itibariyle geçici 5 inci maddenin birinci fıkrasının (c), (d) ve (e) bentlerinde sayılan kadrolarda/görevlerde çalışmakta olmak,
- Veya bu görevlerde daha önce en az beş yıl bulunmuş olmak,
gerekmektedir. Kanunun amir hükmü gereği geçici 5 inci maddeye göre yapılacak atamalarda, sadece (c) bendinde sayılan denetim elemanlarının tüm kamu idarelerinde iç denetçi olarak atanması mümkündür, diğer bentlerde sayılan denetim elemanları ise ancak Kanunda belirtilen idarelerin iç denetçiliğine atanabileceklerdir. Fakat söz konusu hüküm mahalli idareler bakımından incelendiğinde, geçici 5 inci maddenin (c), (d) ve (e) bendinde sayılan denetim elemanlarının tüm mahalli idarelerde iç denetçi olarak atanabilmelerinin mümkün olduğu görülmektedir.
Geçici 5 inci maddeyle, geçiş sürecinde yapılacak iç denetçi atamalarında şu yönlerden sınırlamalar getirilmiştir: Birinci olarak, geçici 5 inci maddenin (c), (d) ve (e) bentleri uyarınca atama yapılabilmesi için bu bentlerde sayılan kadrolara/görevlere 31.12.2005 tarihi itibariyle atanmış olmak, bir başka deyişle bu unvanları söz konusu tarih itibariyle ihraz etmiş olmak gereklidir. 31.12.2005 tarihi itibariyle anılan maddede sayılan kadrolarda çalışmayanlar yahut anılan tarih itibariyle bu unvanları almamış veya bu kadrolara atanmamış olanlar geçici 5 inci maddedeki haklardan yararlanamayacaklardır. 31.12.2005 tarihinde bu unvanları almamış olanların veya bu kadrolara atanmamış olanların geçici madde uyarınca iç denetçiliğe atanması mümkün değildir. İkinci olarak söz konusu maddeye göre yapılacak iç denetçi atamaları ancak 31.12.2007 tarihine kadar yapılabilecektir.[6] Aksi bir düzenleme yapılmadığı sürece bu tarihten sonra geçici 5 inci maddeye göre sertifikasız denetim elemanları arasından iç denetçi atanması mümkün olmayacaktır.
2. Atama Usulü
İç denetçilerin atama usulü 5018 sayılı Kanunla düzenlenmiş, 5436 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle de atama usulü yeniden belirlenmiştir. Son düzenleme uyarınca iç denetçiler, bakanlıklar ve bağlı idarelerde, üst yöneticilerin teklifi üzerine Bakan, diğer idarelerde üst yöneticiler tarafından atanır ve aynı usulle görevden alınır (5018 md. 65/son). Fakat 5018 sayılı Kanunun geçici 5 inci maddesi uyarınca geçiş sürecinde iç denetçiliğe yapılacak atamalarda ilgilinin ve idaresinin muvafakatinin alınması zorunludur. Kanuna göre, mahalli idarelerde iç denetçiler üst yöneticiler (vali ve belediye başkanları) tarafından atanacaktır. Görevden alma yetkisi de üst yöneticilerindir. Kanunun amir hükmü gereği geçiş sürecinde mahalli idarelerce 5018 sayılı Kanunun geçici 5 inci maddesinde sayılan denetim elemanları arasından yapılacak iç denetçi atamalarında ilgilinin (iç denetçi olarak atanmak istenen kişinin) ve görev yaptığı idaresinin muvafakatinin alınması bir zorunluluktur.
İl özel idareleri ve belediyelerde iç denetçi atamalarında yetkili merciin kim olduğu açıktır. Bu idarelerde atama yetkisi belediye başkanı veya valinindir. Burada açık olmayan şu hususa da temas edilmesi uygun olacaktır. İç denetçi atanması öngörülen büyükşehir belediyelerine bağlı idarelerin (örneğin ASKİ, İSKİ gibi idareler) iç denetçilerinin atama usulü konusunda aynı açıklıktan söz edilemez. Bu idarelerin iç denetçileri ilgili genel müdür tarafından mı yoksa bağlı bulundukları büyükşehir belediye başkanı tarafından mı atanacaktır? Yetki kimindir? 5018 sayılı Kanun iç denetçilerin üst yöneticiler tarafından atanacağını öngörmüştür. Mahalli idareler bakımından üst yönetici tanımına (5018 s. Kanun md. 11) bakıldığında il özel idarelerinde vali ve belediyelerde belediye başkanı üst yöneticidir. Bu hükme istinaden ASKİ, İSKİ gibi idarelerde atamanın ilgili idarenin teklifi üzerine büyükşehir belediye başkanı tarafından yapılması gerekir denilebilir. Ancak aksinin de savunulması mümkündür. Şöyle ki, 5018 sayılı Kanunun 11 inci maddesinde diğer kamu idarelerinde “en üst yöneticinin” üst yönetici olduğu hükme bağlanmıştır. Bu bağlamda, büyükşehir belediyelerine bağlı ASKİ, İSKİ gibi idareler Kanunda geçen “diğer kamu idareleri” kapsamında değerlendirilip bu idarelerde atamanının en üst yönetici olan idarelerin genel müdürleri tarafından yapılması gerektiği de öne sürülebilir.
Kanaatimize göre, mahalli idarelerin üst yöneticileri 5018 sayılı Kanunda açıkça ve sınırlı olarak düzenlenmiştir. Bunlar belediyeler için belediye başkanı, il özel idareleri için validir. Mahalli idarelere bağlı diğer kuruluşların yöneticileri üst yönetici olarak tanımlanmamıştır. Bu nedenle, büyükşehir belediyelerine bağlı kuruluşların iç denetçilerinin bu kuruluşlarının teklifi (kuruluş kanunlarındaki hükümlere istinaden ilgili kanunda belirlenen kişi ve merciler tarafından) üzerine bağlı bulunan büyükşehir belediye başkanı tarafından atanması uygun olacaktır. Bununla birlikte belirtelim ki bu hususun İDKK tarafından açıklığa kavuşturulması ve uygulamanın bu yönde yapılması gerekecektir.
5018 sayılı Kanun uyarınca iç denetçi atamalarında yetki kamu idarelerinindir. Ancak aynı Kanunun İDKK’nun görevlerini belirleyen 67 nci maddesinin (j) bendinde yer alan “iç denetçilerin atanmasına ilişkin diğer usulleri belirlemek” biçimindeki görevi çerçevesinde İDKK, iç denetçi atamalarıyla ilgili olarak Kanunda yer alan düzenlemeler dışında gerekli gördüğü usulleri belirleyebilecektir. İDKK’nun bu görevinin/yetkisinin birel atama işlemleriyle ilgili olmadığının, bunun atama sırasında uyulması gerekli usulleri belirlemeyi/düzenlemeyi kapsadığının bilinmesi gerekir. Çünkü atama yetkisi Kanunla açıkça kamu idarelerinin yöneticilerine (bakan, üst yönetici) verilmiştir.
Son olarak şunu da vurgulayalım ki, iç denetçiliğe atayacakları kişileri 5018 sayılı Kanunun geçici 5 inci maddesinin (c), (d) ve (e) bentlerinde sayılanlar arasından seçme/belirleme yetkisi kamu idarelerinindir. Bu konuda idarelerin kanundan doğan bir takdir yetkisi bulunmaktadır. Bununla birlikte, bu atamalarda ilgilinin ve idaresinin muvafakatinin alınması kanuni bir zorunluluktur. İdareler geçici 5 inci maddede sayılanlar arasından istedikleri kişileri iç denetçi olarak atayabileceklerdir. Fakat İDKK’nun 5018 sayılı Kanunun 67/j bendindeki yetkisine istinaden alacağı bir prensip kararıyla kamu idarelerince geçici 5 inci maddeye göre yapılacak iç denetçi atamalarında (iç denetçi olarak atanacakların seçiminde) objektif bazı ölçütlerin uygulanmasını sağlaması mümkündür. Yalnız bu ölçütlerin de geçici 5 inci maddedeki hakkın kullanımını sınırlayıcı ve kamu idarelerinin atama yetkisini kısıtlayıcı bir keyfiyette olmaması gerektiği de dikkate alınmalıdır. Aksi halde hukuki uyuşmazlıkların yaşanması gündeme gelebilecektir. Mahalli idareler bünyelerinde görev yapan denetim elemanlarını (geçici 5 ini maddede unvanı sayılan) iç denetçi olarak atayabilecekleri gibi diğer kamu idarelerinde görev yapan müfettiş, kontrolör ve denetmen gibi diğer denetim elemanlarını da iç denetçi olarak atayabileceklerdir. Bunu belirleme yetkisi üst yöneticilerin (bakanlıklar ve bağlı idarelerde üst yönetici ve bakanın) tasarrufundadır.
3. İç Denetçilere Verilecek Eğitim ve İç Denetçi Sertifikası
5018 sayılı Kanunun geçici 5 inci maddesi gereğince bu maddenin (c), (d) ve (e) bentlerinde belirtilen görevlere atananlar 5018 sayılı Kanunun öngördüğü sistemin uygulanmasına yönelik eğitime tâbi tutulurlar. İç Denetçi Adayları Belirleme, Eğitim ve Sertifika Yönetmeliğinin geçici 2 nci maddesine göre, 5018 sayılı Kanunun geçici 5 inci maddesi uyarınca sertifika eğitimi ve sınavına tabi tutulmadan iç denetçi olarak atanan denetim elemanlarına, iç denetim sisteminin uygulanmasına yönelik iç denetim sertifika programında yer alan eğitim konularını ihtiva edecek şekilde Maliye Bakanlığınca üç ay eğitim verilecektir.
Daha önce zikredildiği üzere geçiş sürecinde yapılacak atamalarda eğitim ve sertifika almış olmak ön koşul değildir. 5436 sayılı Kanun uyarınca iç denetçi atayabilecek olan idareler/mahalli idareler kadro işlemlerinin tamamlanması, iç denetçilerin çalışma usul ve esaslarına dair yönetmeliğin ve iç denetçilere yapılacak ek ödemeye ilişkin kararın yürürlüğe konulmasının ardından iç denetçi atayabileceklerdir. İç denetçilere verilecek eğitim ise atama sonrasında yapılacaktır. Ayrıca bu eğitime katılanlara İDKK tarafından İç Denetçi Sertifikası verilecektir. İç Denetçi Adayları Belirleme, Eğitim ve Sertifika Yönetmeliğinin geçici 1 inci maddesinde, 5018 sayılı Kanunun geçici 5 inci maddesi hükmüne göre kamu idarelerine iç denetçi olarak atananlara, iç denetçi sertifikası verileceği öngörülmüştür. Verilen bu sertifikaların iç denetçiliğe atanılan tarihten itibaren üç yılda bir derecelendirileceği hükme bağlanmıştır. İç denetçiliğe atanma, iç denetçiliğin sona ermesi, sertifikanın derecelendirilmesi gibi hususlar İç Denetçilerin Çalışma Usul ve Esasları İle Diğer Hususlar Hakkında Yönetmelikle (Taslak) düzenlenmiştir.
4. Tereddütlü Hususlar ve Değerlendirmeler
5018 sayılı Kanunun geçici 5 inci maddesi uyarınca iç denetçiliğe yapılacak atamalarda karşılaşılabilecek bazı tereddütlü/ihtilaflı hususlara da temas edip şahsi kanaatimizi belirtmemiz uygun olacaktır.
31.12.2005 tarihi itibariyle geçici 5 inci maddede sayılan unvanları kazanmamış olanlar, yani stajyer veya yardımcı olanlar geçici 5 inci maddeden istifade ederek iç denetçi olarak atanamayacaklardır. Çünkü 5018 sayılı Kanun, geçiş sürecinde iç denetçi olarak atanabilmek için geçici 5 inci maddede sayılan unvanları 31.12.2005 tarihi itibariyle kazanmış olmayı şart koşmaktadır. Örneğin, 2006 yılında (31.12.2005 tarihinden sonraki herhangi bir tarihte) yapılan yeterlik sınavını kazanarak müfettiş, kontrolör veya denetmen kadrosuna atananlar geçici 5 inci madde uyarınca iç denetçiliğe atanamayacaklardır. Aynı şekilde 31.12.2005 tarihinde belediye müfettiş yardımcısı olan birisi geçici 5 inci madde uyarınca iç denetçi olarak atanamayacaktır. Bu durumda olanların genel hükümlere tabi olmadan iç denetçiliğe atanabilmesi için yeni bir düzenleme yapılması gerekmektedir.
Diğer yandan, 5018 sayılı Kanunun geçici 5 inci maddesi uyarınca sertifikasız olarak iç denetçi atayabilme süreci 31.12.2007 tarihinde sona erecektir. Zira kanun koyucu geçiş sürecini sarih bir şekilde muayyen bir süreyle sınırlandırmıştır. Söz konusu maddede bir değişiklik yapılmadığı sürece bu şekilde yapılacak iç denetçi atamaları 31.12.2007 tarihinde nihayete erecektir. Bu tarihten sonraki atamalar aksi bir düzenleme yapılmadığı sürece genel hükümlere göre (5018 s. Kanun md. 65 ve konuya ilişkin Yönetmelik) ancak sertifikalı adaylar arasından yapılabilecektir.
Geçici 5 inci madeninin uygulanması konusunda önemli bir diğer husus da bu maddeye göre iç denetçi olarak atananlara verilecek sertifikanın ne kadar süreyle geçerli olacağı, bu konuda bir sınırlama olup olmadığı hususudur. Bilindiği gibi, 5018 sayılı Kanunun geçici 5 inci maddesinde sertifika verilmesine ilişkin bir düzenleme bulunmamaktadır. Kanun koyucu geçici 5 inci maddede sayılanların geçiş sürecinde iç denetçiliğe atanabileceklerini hükme bağlamıştır. Bu itibarla, belli bir süreyle sınırlandırılan sertifika değil, iç denetçiliğe sertifikasız olarak atanmadır. Atamanın yapılmasından sonra İç Denetçi Adayları Belirleme, Eğitim ve Sertifika Yönetmeliğinin geçici 1 inci maddesine göre verilen sertifika yeni bir düzenleme yapılmadığı sürece geçerli olacaktır. Geçici 5 inci maddeye göre iç denetçiliğe atanıp sertifika alanlar daha sonra iç denetçilikten ayrılsalar bile almış oldukları sertifika geçerliliğini muhafaza edecektir ve bu sertifikaya sahip olanlar yeniden iç denetçi olarak atanabileceklerdir. Ancak, belirtelim ki geçici 5 inci maddeye göre atanlara verilen sertifikaların derecelendirilmesinde de genel hükümler (konuya ilişkin yönetmelik hükmü) uygulanacaktır. Şahsi kanaatimiz böyle olmakla birlikte, geçici 5 inci maddeye göre iç denetçiliğe atanlara verilen sertifikanın geçerlilik keyfiyetinin İDKK tarafından alınacak bir kararla veya yapılacak bir düzenlemeyle belirlenmesi icap edecektir.
Burada bir başka husus da, 5018 sayılı Kanunun geçici 5 inci maddesi uyarınca bir kamu idaresinde iç denetçi olarak atananların istemeleri halinde eski kadrolarına/görevlerine dönebilmelerinin yasal olarak mümkün olup olmadığı hususudur. 5018 sayılı Kanunun geçici 5 inci maddesinin 5436 sayılı Kanunla değiştirilmeden önceki ilk halinde madde metninde “Bu şekilde anılan görevlere atananlar, talepleri üzerine, önceki kurumlarında kariyerlerine veya mesleklerine uygun kadrolara tekrar atanırlar.” hükmü bulunmaktayken bu hüküm 5436 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle madde metninden çıkarılmıştır. Değişiklik öncesi düzenleme geçiş sürecinde iç denetçiliğe atananların geri dönüşünü yasal bir hak olarak düzenlediğinden idarelerin buna uyması gerekecek idi. Ancak bugün itibariyle madde metninde böyle bir emredici hüküm bulunmadığından geri dönüş konusunda daha önce görev yapılan kurumların takdir yetkisinin bulunduğu düşünülmektedir.
Ayrıca, bu konuda denetim birimlerinin çalışma yönetmeliklerinde/tüzüklerinde yer alan hükümlerin de göz önünde bulundurulması gerekmektedir. Çünkü bazı denetim birimlerinin tüzüklerinde/yönetmeliklerinde mesleğe dönüşe ilişkin hükümler bulunmaktadır. Böyle bir düzenleme bulunması halinde, ilgililerce bu hükümlere istinaden iç denetçilik öncesindeki denetim görevine/kadrosuna dönüş talep edilebilecektir. Yalnız bu hükümlerin işletilmesi konusunda da idarelerin takdir yetkisine haiz oldukları bilinmelidir. Sonuç olarak, 5436 sayılı Kanunla 5018 sayılı Kanunun geçici 5 inci maddesinde yapılan değişiklik sonrasında geçiş sürecinde iç denetçiliğe atandıktan sonra, önceki denetim görevine dönmek isteyenler hakkında genel hükümler uygulanacaktır.
5018 sayılı Kanunun geçici 5 inci maddesinde, bu maddede belirtilen denetim elemanlarının geçiş süresince kamu idarelerinin iç denetçiliğine atanabilecekleri öngörülmüştür. 5436 sayılı Kanunla da iç denetçi kadroları ihdas edilmiş ve kadro ve özlük haklarına ilişkin esaslar belirlenmiştir. Bununla birlikte, 5436 sayılı Kanun uyarınca Bakanlar Kurulu kararı ile ihdas edilmesi öngörülen mahalli idarelerin iç denetçi kadrolarına ilişkin Bakanlar Kurulu kararı, 190 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye tabi kuruluşların iç denetçi kadrolarının tahsis ve dağılımına ilişkin Bakanlar Kurulu kararı, 5018 sayılı Kanuna istinaden hazırlanacak iç denetçilerin kamu idareleri itibariyle sayıları, çalışma usul ve esaslarına ilişkin yönetmelik ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye göre iç denetçilere yapılacak ek ödemenin miktarı ile esas ve usullerine ilişkin Bakanlar Kurulu kararı henüz yayımlanıp yürürlüğe girmemiştir. Ayrıca, 657 sayılı Kanunun 152 nci maddesi uyarınca çıkarılan zam ve tazminatlara ilişkin Bakanlar Kurulu kararında (yan ödeme kararnamesi) 5436 sayılı Kanunla 657 sayılı Kanunun 152 nci maddesinde yapılan değişiklikler çerçevesinde gerekli düzenlemeler yapılmamış, iç denetçilerin zam ve tazminat ödemelerinde esas alınacak oranlar henüz Bakanlar Kurulu kararıyla belirlenmemiştir.
Bu nedenle, iç denetçi sayıları, kadroları, iç denetçilerin çalışma usul ve esasları ile özlük haklarına ilişkin söz konusu düzenlemeler yürürlüğe girmeden kamu idarelerince/mahalli idarelerce iç denetçi atanması mümkün bulunmamaktadır. Bahse konu düzenlemelerin yürürlüğe girmesinden sonra kamu idareleri/mahalli idareler iç denetçi atayabilecek ve 5018 sayılı Kanun hükümleri çerçevesinde iç denetim faaliyetinin yürütülmesine başlanabilecektir.
5018 sayılı Kanun iç denetçilerin sertifikalı adaylar arasından atanmasını öngörmekle beraber, sertifikalı iç denetçi bulunmaması nedeniyle Kanunun geçici 5 inci maddesi uyarınca, kamu idareleri geçiş süresince bu maddede belirtilen denetim elemanları (sertifikasız adaylar) arasından iç denetçi atayabileceklerdir. Buna göre, Kanunun geçici 5 inci maddesinde sayılanlar 31.12.2007 tarihine kadar unvanlarına uygun kamu idarelerinde iç denetçi olarak atanabileceklerdir. Ayrıca, geçiş süreci 31.12.2007 tarihi ile sınırlandırıldığından aksi bir düzenleme yapılmadığı sürece bu tarihten sonra geçici 5 inci maddeye göre atama yapılamayacaktır.
Diğer yandan, iç denetimin kamu idarelerinde tedricen kurulması öngörüldüğünden geçiş sürecinde yapılacak iç denetçi atamalarına 5436 sayılı Kanunla bazı sınırlamalar getirilmiştir. 5436 sayılı Kanun uyarınca (geçici md. 1) 31.12.2006 tarihine kadar sadece iç denetçi sayısı on ve üzerinde belirlenen kamu idareleri atama yapabilecektir. Bunlar da bu tarihe kadar ancak tahsis edilen iç denetçi kadro sayılarının en fazla yarısına kadar atama yapabileceklerdir. Diğer kamu idarelerinin (iç denetçi sayısı onun altında belirlenen idareler) iç denetçi kadrolarına ise 31.12.2006 tarihine kadar atama yapılması kanunen mümkün bulunmamaktadır. Bu idareler ancak 01.01.2007 tarihinden itibaren iç denetçi atayabileceklerdir. 5436 sayılı Kanunla öngörülen söz konusu sınırlamalar mahalli idarelerce yapılacak iç denetçi atamalarını da kapsamaktadır. Bu sınırlamadan sadece Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı ve Ortadoğu Teknik Üniversitesi müstesna tutulmuştur.
Mahalli idareler için belirlenen iç denetçi sayıları göz önünde bulundurulduğunda bazı büyükşehir belediyeleri dışında kalan mahalli idarelerin (il belediyeleri, büyükşehir belediyeleri kapsamındaki ilçe belediyeleri, il özel idareleri, büyükşehir belediyelerine bağlı idareler) 2006 yılında iç denetçi atayamayacakları anlaşılmaktadır. Bu da, birkaç istisna dışında mahalli idarelerin, ancak 01.01.2007 tarihinden itibaren iç denetçi atayabilecekleri anlamına gelmektedir. Mahalli idarelerin büyük çoğunluğunun iç denetçi sayılarının onun altında olması nedeniyle bu idarelerde iç denetim birimlerinin kurulmasına ve iç denetim faaliyetinin yürütülmesine diğer idarelere göre biraz gecikmeli olarak başlanacaktır.
Son olarak vurgulayalım ki, 5018 sayılı Kanunun geçici 5 inci maddesi ve 5436 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesinde bazı boşluklar bulunmaktadır. Bu nedenle söz konusu maddelerin iç denetçi atamalarına ilişkin hükümlerinin tatbikinde idarelerce uyulacak usul ve esasların tereddüt doğurabilecek hususlar da göz önünde bulundurulmak suretiyle İDKK tarafından karara bağlanması ve kamu idarelerine duyurulması gerekmektedir. Böyle bir açıklayıcı düzenleme idareler ve iç denetçi adayları arasında yaşanması muhtemel uyuşmazlıkları önleyeceği gibi kamu idareleri arasında uygulama birliğinin tesisini de sağlayacaktır.
Notlar:
[1] Bu yazı Nisan 2006 itibariyle kaleme alınmıştır. Yürürlüğe konulmayan ikincil mevzuat, belirlenmeyen iç denetçi kadroları ve sayılarıyla ilgili değerlendirmelerin bu tarih itibariyle yapıldığı göz önünde bulundurulmalıdır.
[2] 8 Ekim 2005 tarih ve 25960 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
[3] Belirtelim ki mahalli idareler dışındaki kuruluşların kanunla ihdas edilen iç denetçi kadrolarının tahsis ve dağılımına ilişkin Bakanlar Kurulu kararı da henüz yayımlanmamış ve yürürlüğe girmemiştir.
[4] Bakanlar Kurulu 5436 sayılı Kanunla ihdas edilen 1200 iç denetçi kadrosunun sadece belli bir bölümünün kurumlara tahsis edilmesini kararlaştırabilir. Bu durumda 5436 sayılı Kanunla ihdas edilen kadrolardan sadece idarelere tahsis edilenlere atama yapılabilecektir. Böyle bir kısıtlama yapılması halinde kamuda iç denetçi sayısı belirtilen rakamın altında kalacaktır.
[5] 5436 sayılı Kanunla 657 sayılı Kanunun 152 nci maddesinde değişiklik yapılmış olmakla birlikte, bu maddenin uygulamasına ilişkin “yan ödeme kararnamesinde” Bakanlar Kurulu kararıyla gerekli değişiklikler yapılarak iç denetçilerin zam ve tazminatlarının ödenmesinde esas alınacak özel hizmet tazminatı, denetim tazminatı ve yan ödeme oranları belirlenmemiştir.
[6] 5018 sayılı Kanunun geçici 5 inci maddesi uyarınca iç denetçiliğe atanma konusunda resmi açıklama için http://www.bumko.gov.tr/upload/IcDenetim/Diger/formnotu.htm adresine bakılabilir.