DESTAN
Sözlü edebiyat ürünleri içerisinde yer alan milletleri derinden etkileyen olayları anlatan edebi eserlere destan denir.
Destanın Özellikleri
Mitoloji, folklor ve tarihi ögeler içeren destanlarda toplumları derinden etkileyen (deprem, bulaşıcı hastalık, kıtlık, yangın, savaş, göç vb.) olaylar ele alınmıştır.
Destanlarda olay ve kişiler olmak üzere iki unsur ağırlıktadır.
Destanlardaki kahramanlar genellikle yarı tanrısal nitelik taşıyan özelliklere sahiptirler. Çoğu zaman olaylara doğaüstü varlıklar da katılabilmektedir.
Olaylar çok geniş bir coğrafyada cereyan eder.
Gerçekleşen olaylar ve destan kahramanları gerçeklikten daha abartılı olarak ele alınır.
Sözlü olarak oluşan destanlarda betimleme ve konuşma bölümleri yer almaktadır.
Zaman ve mekâna ayrıntılı bir şekilde yer verilmez. Öykü içinde öyküye yer verilir.
Toplumları oluşturan tarihlerinden derin izler taşıyan destanlar, doğal destan ve yapma destan olmak üzere ikiye ayrılır.
Destan Anlatıcıları ve Destan Dili
Bu dönemde Türk boylarında “ozan, baksı, kam, şaman” gibi isimlerle anılan bir sanatçı tipi vardır ki bunlar, sadece sanatçı kimliği olan kişiler değildir. Bunlar; “müzisyenlik, bilim adamlığı, din adamlığı, hekimlik, kâhinlik” vb. gibi pek çok özelliklere sahiptirler. Bunlar “sığır, şölen, yuğ” gibi törenlerin baş aktörleridir. Bu kişiler törenleri idare etmişler, törenlerin niteliğine göre sagu ve koşuk söylemişlerdir. Destan da anlatan bu kişilere “ırcı”, “yıra”, “destancı” adı da verilmiştir.
Genel olarak “ozan” adıyla bilinen bu sanatçılar, sözlü edebiyat ürünlerini özel zamanlarda kopuz eşliğinde okumuşlardır. Bu ürünler zamanla tören ortamlarından ayrılarak bağımsız bir dil hâlini almaya başlamıştır. Böylece halk edebiyatının ilk örnekleri oluşmuştur.
Destan Dönemi – Mitler
İnsanların doğa olaylarına duydukları hayranlık mitleri, masal ve destanları oluşturmuştur. Mitler, ilkel insan topluluklarının, evreni, dünyayı ve doğa olaylarını yorumlamak, henüz sırrını çözemedikleri hayatın ve evrenin çeşitli görüntülerini bir anlama bağlamak ihtiyacından doğmuş hikâyelerdir. Destan döneminin ve mitlerin özellikleri şunlardır:
Mitler destan döneminde ortaya çıkmıştır.
Destan döneminde bilimle evreni henüz anlayamayan insanların deprem, şimşek, yankı, rüzgâr, uyku gibi doğal olaylara göç, savaş, işgal gibi sarsıcı olaylara düş yoluyla olağanüstü nitelikler kazandırmaları mitolojik ögeleri oluşturmuştur.
Destanlarda da mitolojik ögelerin etkisi vardır.
Destan dönemi bütün milletlerde yaşanmıştır. Bundan dolayı birbirinden uzak milletlerin destanlarında veya efsanelerinde aynı konular işlenmiştir.
Milletler, mitolojik motiflerle süsledikleri geçmişlerini destanlar yardımıyla ifade ederler.
Destan döneminde ayrıca, destanları oluşturan çekirdek olaylar yaşanmıştır.
Türk – Yunan – İran – Çin Mitolojik Unsurları
Bütün milletlerde benzer ve farklı mitolojik unsurlar görülür. Bütün bu unsurlar evreni anlamak isteyen ilkel insanın arayışının ürünüdür.
Türk mitolojisinde bozkurt, ay, yıldız, su, ışık, ağaç, demir, hayat ağacı gibi doğayla ilişkili mitolojik unsurlar varken;
Yunan mitolojisinde insan öğesinin önemi dikkat çekmektedir. Zeus (Göğün, yıldırımın hükümdarı, tanrıların tanrısı), Posedion (Denizlerin ve suların tanrısı), Hades (Ölüm ülkesi, yeraltı tanrısı) Eros (Aşk tanrısı) gibi tanrılar, insan biçimindedir ve yaşantı ve eylemleri insanlar tarafından bilinir.
Çin mitolojisinde doğaüstü bir canlı olan ejderha ve dengeli etkileşimleriyle dünyanın varlıkların devamını sağlayan “Yin – Yang” olarak adlandırılan iki evrensel güç dikkat çekmektedir.
İran mitolojisinde Rüstem, hükümdar Dahhak gibi olağanüstü özellikleri olan mitolojik karakterler ve Simurg, Huma gibi kuşlar öne çıkar.
Efsane Nedir?
Çoğu zaman olağanüstü olaylara dayanan, inandırıcılık özelliğine sahip anonim olarak aktarılan, kaynağını geçmişten alan, kişi, yer ve olayları konu alan ortak halk anlatılarına efsane denir.
Efsanelerin Özellikleri
Anonim halk edebiyatı ürünleridir. Dilden dile dolaşarak anlatılagelmiştir.
Halkın hayal gücüyle oluşturduğu ideal insan tipini ele alan anlatılardır.
Taşıdığı motiflerle halk eğitim aracı olarak görülür.
Kişi, yer ve belirli bir olay efsanelerin konularını oluşturmaktadır.
İnandırıcılık yönü bulunan anlatılar olup çoğu zaman olağanüstülük ağır basar.
Efsaneler, toplumun yaşama sevincini ve umudunu artırmak amacıyla kaleme alınırlar.
Konuşma diliyle yazılan efsanelerde kutsal ögeler de taşırlar.
Destan ile Efsanenin Farkı
Destanlar kaynağını yaşanmış olaylardan alır, efsaneler ise toplumun hayal gücünden alır.
Efsanelerde amaç ideal insan tipini ortaya çıkarmaktır. Destanlarda ise var olan kahramanlar vardır.
Efsaneler var olan her şeyi anlamaya ve açıklamaya çalışırken destanlarda böyle bir özellik bulunmaz.
TAŞ KESİLME:
Anadolu’da birçok efsanede Kaynanasından müşteki olan gelin, eşkıyadan veya düşman askerinin elinden kurtulmak isteyen genç kız veya gelin Allah’a yalvararak “Ya beni taş et veya kuş et” der, böylece ya kuş olup uçar, veya taş kesilmek suretiyle kurtulmuş olur. Diğer bazı efsanelerde de çoban bir doğa felaketinden korunmak için Allah’a yalvarır ve sürüden bir kurban adar, adağını yerine getirmez. Bazen de ekmek gibi kutsal kabul edilen varlıklara saygısız davranılması halinde taş kesilme ile cezalandırılır.
Hz. Ali’nin Zülfikar Kılıcı
Hz. Ali Zülfikar adlı Kılıcıyla Akköprü taşını bir vuruşta ikiye ayırmış. Van Kalesi’nin üstündeki ayak izi de Hz. Ali’ye aitmiş. O ize ayağını basıp aşağı atlamış. Hatta Evliya Çelebi Van Seyahatnamesinde; ‘Canavarın bir de babası vardı ve Hazreti Ali, bunu kılıcı Zülfikar ile öldürmüştü. Şimdiki canavarın sesini ben de duydum ama kendisini görmek kısmet olmadı’ diye bahsetmiştir.
Doğal Destan Nedir?
Anonim (toplumun ortak malı) olarak birtakım olaylar neticesinde oluşan destanlardır. Bu destanların söyleyeni belli değildir. Ağızdan ağıza, kuşaktan kuşağa sözlü olarak aktarıldıktan sonra yazıya geçirilmişlerdir.
Doğal Destanların Özellikleri
Ozanların söylediği türkü ve şiirlerin birleşimiyle oluşmuştur.
Manzum (şiir) şeklinde oluşmuş hikâyelerdir.
Olaylar ve kahramanlar olağanüstü özellikler gösterir.
Anonim olarak ağızdan ağıza dolaşarak oluşan bu ürünler sözlü edebiyat ürünleridir.
Destanlardaki yer ve zaman belirsizdir.
Destanlarda yer alan kahramanlar lider ve kurtarıcı rolündedir.
DOĞAL DESTANLARIN OLUŞUM AŞAMALARI
1-Doğuş safhası: Bu safhada milletin hayatında iz bırakan önemli tarihî ve sosyal olaylar, bu olaylar içinde yüceltilmiş efsanevî kahramanlar görülür.
2-Yayılma safhası: Bu safhada, söz konusu olay ve kahramanlıklar, sözlü gelenek yoluyla yayılır. Böylece bölgeden bölgeye ve nesilden nesle geçer.
3-Derleme (yazıya geçirme) safhası: Bu safhada, sözlü gelenekte yaşayan destanı, güçlü bir şair, bir bütün halinde derleyip manzum olarak yazıya geçirir. Çoğu zaman bu destanların kim tarafından derlendiği ve yazıya geçirildiği belli değildir.
DESTAN TÜRLERİ
Destanlar “doğal (tabiî) destanlar” ve “yapma (yapay) destanlar” olmak üzere ikiye ayrılır.
a- Doğal (sözlü) destanlar: Toplumun ortak malı olan ve birtakım olaylar sonucu kendiliğinden oluşan destanlardır. Doğal destanların söyleyeni belli değildir. Bu destanlar yazının henüz bulunmadığı ve yaygınlaşmadığı bir kültürde doğup kuşaktan kuşağa sözlü olarak aktarıldıktan sonra yazıya geçirilmiştir. Doğal destanlar, ozan ve şarkıcıların değişik zamanlarda söylediği şarkı ve şiirlerin bütünleşerek işlenmesiyle oluşturulur.
b-Yapma (edebî) destanlar: Bir şairin, toplumu etkileyen herhangi bir olayı tabiî destanlara benzeterek söylemesi sonucu oluşan destanlardır. Bunlar, belirli bir yazar tarafından eski örneklere uygun olarak ve okunmak üzere kaleme alınmış destanlardır.
Türk Edebiyatında Destan
Destanlar diğer edebiyatlarda olduğu gibi Türk edebiyatında da başlangıç eserleri olarak kabul edilir. Toplumları derinden etkileyen (deprem, bulaşıcı hastalık, kıtlık, yangın, savaş, göç vb.) olayların anlatıldığı manzum hikâyelerdir.
Toplumun ortak değerleri ve bilinçaltının, istek ve beklentilerinin idealleştirilmesiyle oluşturulan destanlar, ortak bir görüş etrafında birleşmesini ele alır.
Türk destanlarında evrenin yaratılışı, kuvvet, kahramanlık, savaşçılık özellikleri, toplumsal felaketler, Türk milletinin doğuşu, zaferler ve yenilgiler gibi konular ele alınmıştır.
Türk destanlarından sadece Kırgızlara ait olan Manas destanı günümüze kadar ulaşabilmiştir. Diğer destanlar ise 2. evre olan yayılma evresinde kalmıştır.
Türk destanlarının kaynakları olarak Arap, İran ve Çin kaynakları gösterilmektedir. Türk destanları Türklerin tarihi ve coğrafi çok boyutluluğuna göre şekillenmiş ve bu çerçevede ağızdan ağıza aktarılarak toplumlar arasında yaygınlaşmıştır.
İSLAMİYET ÖNCESİ TÜRK DESTANLARI
Altay – Yakut Dönemi
Yaratılış Destanı: Dünyanın Tengri Kayra Han tarafından yaratılmasını konu edinir.
Sakalar (İskitler) Dönemi
a) Alp Er Tunga Destanı:Türk – İran savaşlarında Alp Er Tunga’nın yiğitliklerini, savaşlarını anlatır.
Önemli: Konu olarak Firdevsi’nin yazdığı Şehname ile aynıdır. Alp Er Tunga’nın bu destandaki karşılığı Efrasiyap’tır.
b) Şu Destanı:Makedon kralı Büyük İskender’le Türkler arasındaki savaşı ve Türk hakanı Şu’nun devletini bu savaşta nasıl koruduğunu anlatır.
Hun Dönemi
Oğuz Kağan Destanı: Hun hükümdarı Mete’yi ve onun yaşamını anlatan bir destandır. Oğuz Kağan’ın yaşamı çerçevesinde geçen olağanüstülüklerle dolu hayatı ve savaşları anlatılır.
Attila Destanı: V. yüzyılda Avrupa topraklarında devlet kuran Batı Hunlarının hükümdarı Attila’nın fetihlerini anlatır.
Göktürk Dönemi
a) Bozkurt Destanı: Göktürklerin katledilişini ve bu mücadeleden kurtulan küçük bir çocuğun dişi kurt tarafından kurtarılışı ile dişi bir kurttan türeyişi anlatır.
b) Ergenekon Destanı: Bir savaşta yenilen ve Ergenekon denilen dağa sığınan ve orada 400 yıl yaşadıktan sonra orada bir demir dağı eritip intikamlarını almalarını anlatan bir destandır.
Uygur Dönemi
a) Türeyiş Destanı: Uygurların bir erkek kurttan türeyişi anlatılır.
b) Göç Destanı: Uygur Türklerinin “Yâda” denilen bir sihirli taşı Çinlilere vermesiyle yaşadıkları kıtlıklar neticesinde anayurtlarından göçünü anlatır.
Dünya Edebiyatındaki Doğal Destanlar
Halk arasında ortaya çıkan anonim ürünlerdir. Bunlar genellikle daha sonra bir şair tarafından derlenip düzenlenmiştir. Bu türe örnek olarak şu destanları sıralayabiliriz.
– Gılgamış – Sümer: Bilinen ilk destandır. Gılgamış adlı kahramanın Hükümdarlığa giden yolu anlatılır.
– İlyada, Odysseia – Yunan (Homeros): Troya Savaşı’nın anlatıldığı destanlardır.
– Kalevela – Fin: Finlilerin erdemleri ve bilgeliklerini ele alan bu destan Finlilerin doğaya karşı verdiği mücadele ele alınır.
– Nibelungenlied – Alman: Hun-Germen savaşları anlatılmaktadır.
– Ramayana, Mahabharata – Hint: Hintlerin savaşlarını ve çıkardıkları kahramanları ele alır.
– La Cid – İspanyol: İspanyolların milli kahramanı Rodrigo’nun Müslüman Araplarla mücadelesi anlatılmaktadır.
– Chanson de Roland – Fransız: Müslümanlarla yapılan savaşlar anlatılmaktadır.
– Şinto – Japon: Japonların özgürlük mücadelesi ele alınır.
– Beowulf: İngiltere: İngiliz edebiyatının büyük ürünü olan kahramanlık şiiri, Avrupa’da yerel dillerden birinde yazılmış ilk halk destanı. 6. yüzyıl başlarında geçen olayları konu alır; 700-750 arasında oluştuğu sanılır.
– Şehname – İran (Firdevsi): Alp Er Tunga ile benzerlik gösterir. İran Turan Savaşları ve Büyük İskender’in İran’ı işgali anlatılır.
– İgor – Rus: Ruslarla Kıpçak Türkleri arasında yapılan savaşları anlatır.
İslamiyet’in Kabulünden Sonra Oluşan Türk Destanları
Satuk Buğra Han Destanı
Manas Destanı (İslami dönem ilk Türk destanı)
Cengiz Han Destanı
Timur ve Edige Destanı
Battal Gazi Destanı
Danişmend Gazi Destanı
Köroğlu Destanı
Sarı Saltuk Destanı
Yapma Destanlar
Olağanüstülüklerin çok az olduğu, toplumu derinden etkileyen bir olayın doğal destanlara benzetilerek bilinen bir yazar tarafından kaleme alınmasına yapma destan denir.
Dünya Edebiyatındaki Yapma Destanlar
Aeneis – Vergilius – Latin Edebiyatı
Henriade – Voltaire – Fransız Edebiyatı
Os Lusiadas – Camoens – Portekiz Edebiyatı
Kayıp Cennet – Milton – İngiliz Edebiyatı
Kurtarılmış Kudüs – Tasso – İtalyan Edebiyatı
İlahi Komedya – Dante – İtalyan Edebiyatı
Çılgın Orlando – Ariosto – İtalyan Edebiyatı
Türk Edebiyatında Yapma Destanlar
Üç Şehitler Destanı – Fazıl Hüsnü Dağlarca
İstanbul Fetih Destanı – Fazıl Hüsnü Dağlarca
Çanakkale Destanı – Fazıl Hüsnü Dağlarca
Sakarya Meydan Savaşı – Ceyhun Atuf Kansu
Kurtuluş Savaşı Destanı – Cahit Külebi
Kuvayı Milliye Destanı – Nazım Hikmet Ran
Genç Osman Destanı – Kayıkçı Kul Mustafa
Çanakkale Şehitleri Destanı – Mehmet Akif Ersoy
Türk Edebiyatında Yapay Destanların Özellikleri
Doğal destanlardan farkı bir yazar tarafından kaleme alınmasıdır.
Uzun soluklu, kahramanlık ögelerinin ağır bastığı metinlerdir.
Oluşturulan söyleyiş ve kurguda yeniliklere yer verilmiştir.
Olağanüstülükler, toplumsan gerçeklikler, insanlık durumları ele alınmıştır.
Sade, akıcı ve sürükleyici bir dil kullanılır.
Manzum olarak kaleme alınmışlardır.