TABUT-şiir

Düne kadar aboneydin harama,

Hep derdin ki:’Sözüm geçer parama!’

Şimdi musallada boşa arama,

Banka vezneleri yok tabutların

Söyle biraz avans versin putların! 

Tapular bıraktın valiz dolusu.

Varisler şimdiden kurdular pusu,

Niye götürmedin? Hayret doğrusu

Gerçi bagajları yok tabutların

Bir taksi tutardı, sana putların.

Ahlâk felsefende, “Çağdaşlık” maşa,

Üç-beş fahişeyle güreştin başa

Haydi bu gece de kaçamak yaşa

Gümüş şamdanları yok tabutların

Birkaç mum getirsin, söyle putların.

 

Hep aşkta kazandın(!) verdin kumarda

‘Dolaşmalı’ derdin, ‘Rakı damarda’

Biraz ayıldın mı, bu son şamarda?

Amerikan barı yok tabutların

Söyle de cin-tonik versin putların.

Nerde şimdi beş yıldızlı oteller?

O hüzzam faslına, dem vuran eller?

Nerde o rakseden incecik beller?

Dansözü, şantözü yok tabutların

Zil takıp oynasın şimdi putların

Yaşarken sende bir saplantı vardı

Minareler sanki sana batardı

Hele sabahları tepen atardı

Gördün ya. Konforu yok tabutların

De bir köşk versin sana putların. 

Hani “Kur’an” diyen sence yobazdı

Hani o yobaza her zulüm azdı

Az önce mezarcı bir çukur kazdı

İmdat düğmeleri yok tabutların

Üzülme kurtarır(!) seni putların.

  

Ne kadar büyüktü dindara kinin?

Hacıyı, Hocayı dağlardı dilin

Haydi konuşsana, bitti mi pilin?

Oksijen tüpleri yok tabutların

Söyle de bir nefes versin putların. 

‘Uyandım’ diyorsun, lâkin boşuna

Gördün, bakmıyorlar hiç gözyaşına

Ey mevta! Kaldın mı yalnız başına?

Cumuk yasaları yok tabutların

Söyle, bir avukat tutsun putların!

Cengiz Numanoğlu