Mısır Anayasasında Zina Suçu

Mısır, Cezayir, Tunus, Fas ve birçok arap devletlerinde tatbik edilen beşeri anayasaya göre zina yapan ister evli, ister bekar olsun cezası; iki seneden fazla olmamak şartıyla hapsedilmektir. Bazen hapis cezası yerine para cezası da verilebilmektedir. Hatta bu beşeri kanunlar, zina yapan kişiye, kendisini bu suçtan kurtarması için imkanlar tanır. Şöyleki; zina suçuyla itham edilen evli kadın zina suçunun cezasını almamak ve aleyhine açılan davayı iptal etmek için bir takım iddialarda bulunabilir. Şayet aşağıdaki iddialardan birisini ispat ederse zina suçundan dolayı ceza almaz:

1 - Kocasının daha önce zina yaptığını ispat etmek.

2 - Zina hadisesinin üzerinden üç ay geçtiğini ve kocasının bunu bilmesine rağmen dava açmadığını ispat etmek.

3 - Mağdur olan kocanın davasından vazgeçmesi.

4 - Zina yaptığı esnada kocasının da bulunduğunu ispat etmek.

5 - Kadın zina suçundan dolayı hüküm aldıktan sonra, kocasının onu affedip bu hükmü durdurması.

Zinayla suçlanan erkek ise, kendini müdafa etmek ve ceza almamak için şunları ileri sürebilir:

1 - Cima olmadığını iddia etmek.

2 - Zina eden evli kadının rızasının olduğunu ve evli olduğunu bilmediğini söylemek.

3 - Zina yerinde o vakitte bulunmadığını ispat etmek.

4 - Zina yaptığı anda aklının tam olarak yerinde olmayıp sarhoş olduğunu iddia etmek.

5 - Zina ettiği kadının kocasının dava açmaması veya davasından vazgeçmesi.

Bunlardan birini ispat etmesi halinde zinakar evli erkeğin beraatine hüküm verilir.(Mısır Cinai Kanunlar madde 30/271-276) (Et Teşri FişŞeriati Ve’l Kanun s: 52 Dr. Abdulhalıkın Nevavi)

Mısır anayasasına göre; evli bir erkek eğer evlendiği kadının yatağında zina yapmış ve bu ispat edilmişse altı aydan fazla olmamak üzere hapis cezası alır. Eğer zinayı hanımının yatağında değil başka bir yerde yapmışsa ceza almaz.

Hakimlik yaparak beşeri kanunlarla hükmeden Hudaybi’ye şimdi soralım: Hakimlik yaptığında sana bir adam gelerek hanımının zina ettiğini söylerse, kadın da bunu itiraf edip kocasının daha önce zina ettiğini veya kocasının üç aydan fazla bir zamandır bu meseleden haberinin olduğunu ispat eder veya koca davadan vazgeçerse acaba zinakar evli kadına ne hüküm verirsin? Elbette hükmün kadının beraati olacaktır. Çünkü sen bu görevi üstlenmeden önce beşeri kanunlara (anayasaya) ihlasla bağlı kalacağını taahhüt edip buna dair yemin ettin. Dolayısıyla sen bunların hükmüne göre hüküm vermek zorundasın. Böyle bir hüküm verdiğin zaman acaba İslam şeriatine göre hükmün ne olacaktır?

Veya bir banka müdürü faizle ilgili bir meselede, bir kişi (vermesi gereken) faizi ödemediği için ona dava açarsa, bu kişi de faiz haram olduğu için istenen faizi ödemezse senin bu konuda vereceğin hüküm ne olacaktır? Şüphe yok ki sen, faiz haram olduğu için ödemeyen kişiye faizi ödemesine hükmeder ve ona zorla bu faizi ödettirirsin. Öyleki, bu kişi istenen faizi ödemezse onu hapse atarsın. Çünkü, Mısır anayasasının hükümleri böyledir. Böyle bir hüküm verdiğinde sen ve senin gibi yapanların hükmü ve bu hükme rıza gösterenlerin hükmü acaba nedir? Senin bu yaptığın Allah’ın emrine muhalefet olan birşeye şer’i bir sıfat vermek değil midir? Bu yaptığın, haramı helal, helalı haram yapmaktan başka birşey midir? Veya Allah ve rasulüne muhalefeti caiz görmek değil midir?

“Gözler kör olmaz, fakat kör olan göğüsteki kalplerdir.”