TÜRKİYE’DE LAİKLİK , ATATÜRKÇÜLÜK VE DEMOKRASİ

TÜRKİYE’DE LAİKLİK 

ATATÜRKÇÜLÜK VE DEMOKRASİ

TC. Anayasasında T.C. devletinin : Laik; Demokratik, Atatürk milliyetçiliğine bağlı bir devlet olduğu belirtilmiş ve bu maddelerin değiştirilemez, değiştirilmesi teklif dahi edilemez adeta “put” maddeler olduğu ilan edilmiştir.

 

İnsan iradesinin ilahlaştırılması ve insanın yaptığı kanunların Allah’ın şeriatinin yerine ikame edilmesi anlamına geldiğine bu ülkede, seksen yıllık pratik uygulamada gerçekleştirdiğine göre , bu devlet İslamı reddeden, islam şeriatını, Allah’ın hükmünü dışlayan gayri islami bir devlettir.

 

Atatürkçülük de Laikliği ve Türkçülüğü temel ilke olarak benimsemekle zaten İslam’a karşıtlığını ilan etmiş beşeri bir ideolojidir.

 

Atatürk, Allah’ın hükümlerini dışlayarak,İHRAÇ ETTİ.

1-İtalyan ceza kanunu,

2-Muhakeme kanunu ve Alman ticaret kanunu,

3-İsviçre medeni evlilik kanunu,

4-Fıransa yönetim kanunu,

5-Ölünce,islam kanununa göre gömmek.

BUNA TÜRK VATANDAŞI DENİR.

لَا تَجِدُ قَوْمًا يُؤْمِنُونَ بِاللَّهِ وَالْيَوْمِ الْآخِرِ يُوَادُّونَ مَنْ حَادَّ اللَّهَ وَرَسُولَهُ وَلَوْ كَانُوا آبَاءهُمْ أَوْ أَبْنَاءهُمْ أَوْ إِخْوَانَهُمْ أَوْ عَشِيرَتَهُمْ أُوْلَئِكَ كَتَبَ فِي قُلُوبِهِمُ الْإِيمَانَ وَأَيَّدَهُم بِرُوحٍ مِّنْهُ وَيُدْخِلُهُمْ جَنَّاتٍ تَجْرِي مِن تَحْتِهَا الْأَنْهَارُ خَالِدِينَ فِيهَا رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُمْ وَرَضُوا عَنْهُ أُوْلَئِكَ حِزْبُ اللَّهِ أَلَا إِنَّ حِزْبَ اللَّهِ هُمُ الْمُفْلِحُونَ 

 

“Allah'a ve ahiret gününe iman eden hiçbir topluluğun , Allah ve Rasûlü ile sınır mücadelesi yapanlara , babaları, oğulları , kardeşleri veya soydaşları olsalar bile sevgi beslediklerini göremezsin “ (Mücadele 22 )

 

Ayetin Orijinali:

لَا تَجِدُ قَوْمًا يُؤْمِنُونَ بِاللَّهِ وَالْيَوْمِ الْآخِرِ يُوَادُّونَ مَنْ حَادَّ اللَّهَ وَرَسُولَهُ وَلَوْ كَانُوا آبَاءهُمْ أَوْ أَبْنَاءهُمْ أَوْ إِخْوَانَهُمْ أَوْ عَشِيرَتَهُمْ أُوْلَئِكَ كَتَبَ فِي قُلُوبِهِمُ الْإِيمَانَ وَأَيَّدَهُم بِرُوحٍ مِّنْهُ وَيُدْخِلُهُمْ جَنَّاتٍ تَجْرِي مِن تَحْتِهَا الْأَنْهَارُ خَالِدِينَ فِيهَا رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُمْ وَرَضُوا عَنْهُ أُوْلَئِكَ حِزْبُ اللَّهِ أَلَا إِنَّ حِزْبَ اللَّهِ هُمُ الْمُفْلِحُونَ

Allah'a ve ahiret gününe inanan bir toplumun -babaları, oğulları, kardeşleri, yahut akrabaları da olsa- Allah'a ve Resûlüne düşman olanlarla dostluk ettiğini göremezsin. İşte onların kalbine Allah, iman yazmış ve katından bir ruh ile onları desteklemiştir. Onları içlerinden ırmaklar akan cennetlere sokacak, orada ebedî kalacaklardır. Allah onlardan razı olmuş, onlar da Allah'tan hoşnut olmuşlardır. İşte onlar, Allah'ın tarafında olanlardır. İyi bilin ki, kurtuluşa erecekler de sadece Allah'ın tarafında olanlardır.(MÜCÂDİLE suresi 22. ayet )