KİTAPLARA İMAN

İLAHÎ KİTAPLAR VE SAYFALAR

  İmanın altı şartından üçüncüsü, Allah'ın kitaplarına inanmaktır. Yüce Allah, kullarına peygamberleri aracılığıyla kitaplar göndermiştir. Bu kitaplarda, Allah'ın emirleri ve yasakları bildirilmiş, kulların yapması gereken görevler öğretilmiş, dünya ve ahirette mutlu olmanın yolları gösterilmiştir.

  Biz müslümanlar, peygamberlere gönderilen kitapların hepsine inanıyoruz. Ancak, Kur'an-ı Kerim'den başka diğer ilâhi kitapların sonradan bozulduğunu ve değiştirildiğini de biliyoruz. Bu sebeple biz onların şimdiki bozulmuş şekline değil, peygamberlere gönderildikleri zamanki bozulmamış şekline inanıyoruz. Kur'an-ı Kerim ise, Peygamberimize indirildiği gibi titizlikle korunmuş ve hiç bir değişikliğe uğramamıştır.

  Allah tarafından peygamberlere gönderilen kitaplardan bazıları birkaç sayfadan meydana gelen küçük kitaplardır. Bunlara sahîfeler anlamına gelen "SUHUF" denilmektedir.

  Diğerlerine de "Dört büyük kitap" denir.

  Sahifeler Şu Peygamberlere Gönderilmiştir:

  1)10 sahife, Âdem Aleyhisselâm'a.

  2) 50 sahife, Şit Aleyhisselâm'a.

  3) 30 sahife, İdris Aleyhisselâm'a.

  4) 10 sahife, İbrahim Aleyhisselâm'a.

  Bunların toplamı 100 sahifedir.

  Dört büyük kitap ise:

  1) Tevrat, Musa Aleyhisselâm'a

  2) Zebur, Davut Aleyhisselâm'a

  3) İncil, İsâ Aleyhisselâm'a

  4)Kur'an-ı Kerim, bizim peygamberimiz Hz. Muhammed Aleyhisselâm'a gönderilmiştir.

  KUR'AN-I KERİMİN NAZİL OLUŞU

  Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s.), kendisine peygamberlik görevi verilmeden önce bir süre Mekke yakınındaki Hira dağında bir mağaraya çekilir, Allah'ın büyüklüğünü düşünmekle meşgul olurdu.

  610 yılının Ramazan ayında bir Pazartesi gecesi yine Hira'daki mağaraya çekilmiş, gönlü ve bütün varlığı ile Allah'a yönelmişti. İşte bu sırada meleklerin en büyüğü olan Cebrail (a.s.), Allah'ın emriyle peygemberimize gelerek "Oku" dedi ve bu emri üç defa tekrarladı. Sevgili Peygamberimiz, "ne okuyayım" deyince Cebrail (a.s.), Kur'an-ı Kerim'den beş âyeti tebliğ etti. Böylece ilk vahy geldi ve Kur'an-ı Kerim nazil olmaya başladı.

  İlk vahy geldiği zaman peygamberimiz (s.a.s.) kırk yaşında idi. İlk defa inen ve Kur'an-ı Kerim'de Alâk Sûresinin başında yer alan bu beş âyetin anlamı şöyledir:

  1- "Yaratan Rabbinin adıyla oku."

  2-"O, insanı bir kan pıhtısından yarattı."

  3- "Oku, Rabbin nihayetsiz kerem sahibidir."

  4- "Ki kalemle (Yazı yazmayı) öğreten O'dur."

  5- "İnsana bilmediğini O öğretti."

  Kur'an'ın inmeye başlamasıyla Hz. Muhammed (s.a.s.)'e son Peygamber olduğu bildirildi. Kurran-ı Kerim, bazen ayet-ayet, bazen de sûreler hâlinde parça-parça inerek 23 senede tamamlandı. Ayetler, çoğu zaman bir soru veya bir olay üzerine inerdi. Âyetlerin inmesine sebep olan soru ve olaylara "sebeb-i nüzul" denir.

  KUR'AN-I KERİM'İN YAZILIŞI VE MUSHAF HÂLİNE GETİRİLİŞİ

  Kur'an âyetleri geldikçe Peygamberimiz (s.a.s.), vahy kâtiplerini çağırır, âyetleri hangi surenin, neresine yazılacağını gösterirdi. Vahy kâtipleri de gösterildiği gibi yazarlardı. Nazil olan ayetleri Ashab-ı Kiram okur ve birçoğu da ezberlerdi. Böylece Kur'an-ı Kerim, hem yazılarak, hem de ezberlenerek peygamberimizin gününde muhafaza edilmiştir.

  Peygamberimizin sağlığında âyetler inmeye devam ettiği için Kur'an'ın yazıldığı sahifeler mushaf hâline getirilememişti. Kur'an, vahyin sona ermesiyle tamam oldu.

  Peygamberimiz (s.a.s.) in vefatından sonra Halife olan Hz. Ebu Bekir, ashabın ileri gelenlerinden bir komisyon kurdu. Bu komisyon, ayrı ayrı halde bulunan Kur'an sahifelerini topladı, hafızların ezberledikleri Kur'an ile karşılaştırarak yazıp Mushaf hâline getirdi.

  Kur'an sahifelerinin bir araya toplanarak kitap hâline getirilmiş şekline "Mushaf" denir.

  Bunu yaparken peygamberimizin gösterdiği tertibe göre sûreler sıraya konuldu. Toplanıp mushaf haline getirilen bu Kur'an, Halife Hz. Ebu Bekir'in yanında muhafaza edildi.

  Daha sonra, İslâm'ın yayılması üzerine üçüncü halife Hazreti Osman, bu Kur'an'ı çoğaltarak çeşitli İslâm ülkelerine gönderdi.

  Böylece Kur'an-ı Kerim, Allah'tan peygamberimize vahyedildiği gibi muhafaza edimiş, hiç bir değişikliğe uğramadan günümüze kadar gelmiştir. Kıyamete kadar da böyle devam edecektir. Bugün elimizde bulunan Kur'an, Peygamberimizin gününde yazılıp ezberlenen, Hz. Ebu Bekir zamanında Mushaf hâline getirilen ve Hz. Osman tarafından çoğaltılan Kur'an'dır.

  KUR'AN-I KERİMİN ÖZELLİKLERİ

  En son ve en büyük peygamber Hz. Muhammed (s.a.s.)'e Allah tarafından gönderilen Kur'an-ı Kerim müslümanlığın kutsal kitabıdır.

  Kur'an-ı Kerimi diğer ilâhi kitaplardan ayıran ve üstün kılan birçok özellikler vardır. Bu özelliklerin başlıcaları şunlardır:

  a) Kur'an-ı Kerim Peygamberimize indiği gibi hiç bir değişikliğe uğramadan bize kadar gelmiştir. Kıyamete kadar da bozulmadan devam edecektir.

  Öteki kutsal kitaplardan bazıları tamamen kaybolmuş, bazıları da birçok değişikliklere uğrayarak bozulmuş ve hiçbiri Allah'tan gönderildiği gibi muhafaza edilememiştir.

  Kur'an-ı Kerimi koruyacağını Yüce Allah, şu ayetle teminat altına almıştır:

  "Kur'an-ı sana Biz indirdik, onun koruyucusu da Biziz". (Hicr Sûresi, 9)

  b) Kur'an-ı Kerim toplu olarak değil, zaman ve olaylara göre ayetler ve sûreler halinde parça parça inmiştir. Bu durum, onun kolayca ezberlenmesini ve anlaşılmasını sağlamıştır.

  c) Kur'an-ı Kerim son ilahî kitaptır. Ondan sonra başka kitap gelmeyecektir. Kur'an'ın hükümleri kıyamete kadar geçerli olacak, değişmiyecektir. Önceki kitaplar ise belirli bir zaman için gönderilmişti.

  d) Kur'an-ı Kerim, bütün insanlığa gönderilen bir kitaptır. Her asrın ihtiyaçlarını karşılayacak hakikat ve hikmetlerle doludur. Halbuki diğer kutsal kitaplar, belirli milletlere gönderilmişti.

  e) Kur'an-ı Kerim, Peygamberimizin en büyük ve daimî mûcizesidir. Hem kelimeleri, hem anlamı, hem de taşıdığı yüksek hakikatlerle eşsiz bir mûcizedir.

  KUR'AN-I KERİM'E KARŞI GÖREVLERİMİZ

  1) Her müslüman, Kur'an-ı Kerim'in Allah'ın sözü olduğunu bilmeli ve tecvid kurallarına uygun olarak Kur'an'ı yanlışsız okumalıdır.

  2) Kur'an-ı Kerim'i abdestli olarak eline alıp "Eûzü-besleme" ile okumaya başlamalıdır. Kur'an'ı okurken mümkünse kıbleye karşı dönmeli ve son derece edepli, saygılı olmalı ve anlamını öğrenmeye çalışmalıdır.

  3) Kur'an-ı Kerim, temiz yerlerde okunmalı; başka işlerle meşgul olan, Kur'an'ı dinlemeyen kimselerin yanında ve pis yerlerde okunmamalıdır.

  4) Başkasının okuduğu Kur'an'ı saygı ile dinlemelidir.

  5)Kur'an-ı Kerim, yüksek ve temiz yerlerde bulundurulmalı, alçak yerlere konulmamalıdır.

  6)Kur'an'ın yap dediklerini yapmalı, yapma dediklerinden sakınmalı, Kur'an'ın ahlâk ilkelerine uygun hareket etmelidir.

  Kur'an Okumanın Fazileti Hakkında Peygamberimizin Mübarek Sözleri:

  "Sizin en hayırlınız, Kur'an-ı öğrenen ve öğretendir."

  "Kim Allah'ın kitabı Kur'an'dan bir harf okursa onun için bir sevap vardır. Her sevabın karşılığı da on kat verilecektir."

  "Kim Allah'ın kitabı Kur'andan bir ayet dinlerse, ona kat-kat sevap verilir. Kim de Allah'ın kitabından bir ayet okursa kıyamet gününde kendisine nur olur."

  "Kur'an okuyunuz. Çünkü o, kıyamet günü okuyanlara şefaat edecektir."

  "Kim Kur'an-ı Kerim'i okur ve onunla amel ederse, kıyamet günü onun anne ve babasına öyle bir taç giydirilir ki, onun aydınlığı dünyada evlere vuran güneş ışığından daha parlaktır. Artık siz bununla amel edenin sevabını hesap edin." (et-Terğib ve't-Terhib c. II, s. 342 vd.)