KOMŞULARLA MÜNASEBETLER'DE ADAB-I İSLAM.

KOMŞULUK:

İslâmiyet komşu hakkına, komşularla iyi geçinmeye çok büyük ehemmiyet vermiştir. Hz. İbni Ömer'in (r.a.) rivayetine göre, Peygamber Efendimiz (s.a.v.) komşu hakkının ehemmiyeti için şöyle buyurmuştur: "Cebrail (a.s.) bana komşuyu tavsiyede o kadar ileri gitti ki, yakında onu (komşuyu) komşusuna varis yapacak zannettim." (Ramûz, c.2/375-1)

  Atalarımız, "Ev alma, komşu al" demiştir. Çünkü iyi komşulara sahip olmak bir insanın dünyada karşılaşacağı en büyük saadetlerdendir. Bir insan ömrünün büyük kısmını komşularıyla birlikte geçirir.

  Komşuluk münâsebetlerinde dikkat edilmesi gereken başlıca hususlar şunlardır:

  * Komşuya en ufak eziyet ve sıkıntı vermekten çekinilmelidir. Gürültü yapmak, olur olmaz vakitlerde , halı, yolluk v.ş. çırpmak, komşuyu incitici söz söylemek, komşunun yardımına koşmamak gibi hallerden şiddetle sakınılmalıdır.

  * İyi insan olmanın şartlarından birisi de komşuya eziyet etmemektir. İyi olmanın bir ölçüsü de komşusunun o kimseden razı olması ve onu övmesidir. Şimdi bu hususla ilgili hadis-i şeriflere bakalım:

  (Hz. Enes r. a. naklediyor) "Komşusuna eza eden Bana eza etmiş ve Bana eza eden de Allah'a eza etmiş olur. Kim komşusu ile kavga ederse, benimle kavga etmiş olur. Benimle kavga eden de Allah'la kavga etmiş olur." (Ramûz, c.2/395-7)

  Komşu hakkı

  Komşusunun, kendisinde ne gibi hakları bulunduğunu soran bir sahabeye Hz. Peygamber (s.a.s) şöyle cevap vermiştir: "Hastalanırsa ziyaretine gidersin, vefat ederse cenazesini kaldırırsın. Senden borç isterse borç verirsin. Darda kalırsa yardım edersin. Başına bir felâket gelirse teselli edersin. Evinin damını onunkinden yüksek tutma ki, onun rüzgârını kesmeyesin. Ya senin ne pişirdiğini bilmesin, ya da pişirdiğinden ona da ver" (Y.Kandehlevi, Hayâtü's-Sahâbe, III, 1068).

  Bu hadisin ışığında komşularımıza karşı yerine getirmemiz gereken görevlerimizin neler olduğuna gelince:

  1) Komşularımıza karşı tatlı sözlü, güler yüzlü olmalı, onlarla karşılaştığımızda selamlaşmayı, hâl hatır sormayı, neş'e ve kederlerini paylaşmayı ihmal etmemeliyiz.

  2) Sağlık ve hastalıklarında, üzüntü ve sevinçli anlarında, düğün ve bayramlarda kendilerini ziyaret etmek, onlardan biri vefat etmek, onlardan biri vefat ederse yakınlarına başsağlığı dilemek, kendilerine destek olmak, cenazenin kaldırılmasında yardımcı olmak, dâvetlerini kabûl etmek, çocuklarını kendi çocuklarımız gibi sevmek, koruyup gözetmek de komşuluk görevlerindendir.

  3) Peygamberimiz: "Allah'a ve âhiret gününe iman eden komşusuna iyilik etsin" (Buhârî, Edeb, 31; Müslim İmân, 74, 76, 77; İbn Mâce, edeb, 4; Dârimî, Et'ime, 11). "Allah katında dostların en iyisi arkadaşına, komşuların en iyisi de komşusuna en iyi davrananıdır" (Buhârî, İman, 31; Tirmizî, Birr, 28) buyurmuştur.

  4) Komşularımıza ikramda bulunmak dâ ahlâkî görevlerimizdendir. Rasûlüllah (s.a.s): "Allah'a ve âhiret gününe iman eden komşusuna ikramda bulunsun" demiştir. (Buhârî, Edeb, 31; Müslim, imân 74, 76, 77; İbn Mâce, Edeb, 4),

Yine Peygamber "Ya Ebâ Zerr! Çorba pişirdiğin zaman suyunu çoğalt ve komşularını da unutma," tavsiyesinde bulunmuş, ayrıca "Komşusu açken tok olarak yatan kimse bizden değildir" (Müslim, iman, 74, Birr ve Sıla, 142; Ahmed b. Hanbel, 1,55) buyurmuştur.

  5) Fakir ve muhtaç komşuların yardımına koşmak, gerekirse onlara maddi yardımda bulunmak, ödünç para vermek, çalışabilecek durumda olanlara, geçimlerini sağlayacak bir iş sağlamak müslümanın görevidir. Kimsesiz ve yaşlı komşularımızın, işlerini takip etmek, yapmak veya yaptırma da çok güzel bir davranıştır (bk. Ehû Dâvud, Zekât, 25; Mâlik, Muvatta, Zekât, 29; Ahmed b. Hanbel, Müsned, III, 31, 40).

  6) Komşuda olup bitenleri araştırmamak, ayıp ve kusurlarını ortaya çıkarmamak, bize karşı hatalı söz ve davranışlarda bulunmuşlarsa, onları anlayışla karşılayıp bağışlamak kendilerine dünya ve âhiret işlerinde yol gösterici olmak da komşuluk görevleri arasındadır. Kur'an-ı Kerim'de birbirinin kusurunu araştırmak ve başkasının gizli kalmış yanlarını ortaya çıkarmaya çalışmak yasaklanmıştır (el-Hucurât, 49/12).

  7) Komşulara kötülük yapmamak, zarar vermemek gerekir. Hz. Peygamber bunun önemini: "Komşusu, kötülüklerinden emin olamayan kişi iman etmiş olmaz" (Buhârî, Edeb, 29; Müslim, İman, 73; Tirmizî, Kıyame, 60) ve "Allah'a ve âhiret gününe iman eden komşusuna eziyet etmesin." (Müslim, iman, 73, 75) buyurarak müslümanlara komşu hakkının önemini belirtmiştir.

  Abdullah bin Amr (r.a.) Resûlullah'ın (a.s.m.) şöyle buyurduğunu rivayet ediyor: "Allah katında arkadaşların en hayırlısı, arkadaşlarına; komşuların en hayırlısı da komşularına iyilik yapandır." (Tirmizî, Birr: 28)

  Hz. Âişe (r.a.) şöyle rivayet ediyor: "Resûluilah (a.s.m.), Yâ Resûlullah, iki komşum var. Bir hediye verecek olsam, önce hangisini tercih edeyim?' diye sordum. "Resûluilah (a.s.m.). 'Kapısı sana en yakın olanı' buyurdu." (Ebû Dâvud, Edeb: 123)

  Komşuluğun güzelliği:

  Komşuluğun güzelliğini tamamlayan dört şey şunlardır:

  1. Kendisinde bir şeyler varsa ondan komşusuna da vermesi.

  2. komşusunda olana gözünü dikmemesi.

  3. Komşusuna eziyet etmemesi.

  4. Komşudan gelen eziyete sabretmesidir.

  Günümüzde site ve apartman hayatı, komşuluk münâsebetlerini öldürmüştür. Aynı apartmandaki aç olan, hasta olan, şiddetli ihtiyaçlar içerisinde kıvranan insanlardan habersizlik, feci bir durumdur.

  Müslümanlar olarak bizler, Peygamber Efendimizin (s.a.v.) tavsiyeleri ışığında güzel komşuluk münâsebetleri tesis etmeliyiz. Komşularımızın eziyetlerine katlanmalı, onları asla üzmemeli, her zaman onların yardımına koşmalıyız.