Doğru bildiğini söyle ve doğru bildiğini yaşamaya çalış .
02/09/2012
Cumhuriyet döneminde kadınlara tanınan haklar ve özgürlükler , pek çok konuda faydalı yenilikler getirmiştir . Birkaç istisna hariç .
Bunlardan biri de feministlerin etkili olmasıdır .
Feminist ruhlar , aslında hastalıklı yapılardır . Kendileri herhangi bir ( veya birkaç ) sebepten dolayı zevk yaşayamamaktadır . Bu nedenle en kıskandıkları kişiler , zevk yaşayabilen hemcinsleri dir . Onları da kendileri gibi yapabilmek için , sanki kadın haklarını savunuyormuş gibi davranıp , aslında kadınla erkeği düşman etmektedirler
Esir aldıkları doktor ve yazarları kullanarak , bilgi kirliliği ve kompleksler yaratarak , erkekleri ezik duruma ,kadınları da erkeksi duruma düşürmüş ve hedeflerine ulaşmışlardır . Erkek bedeni ve cinselliği görünür durumda olduğu için birtakım normalleri uydurarak ( Anatomik ve fizyolojik ) bizim insanlarımızın çoğunluğunu tereddütlü duruma getirmişlerdir .
Erkek kendine yönelik noksanlık şüpheleri ile içini kemirirken , kadınları da acaba başka hayatlarda çokdaha zevkler var mı diye sıkıntılı-stresli-problemli hale getirmişler .
Sanki
kadınlar standart bir yapıdaymış gibi lanse edilmiş ( Anatomik ve fizyolojik olarak )
Halbuki gerçek öyle değil .
Kadınlardaki anatomik ve fizyolojik farklılıklar daha fazladır . Kadın anatomisinde vajina standart değil
1-Dış üçgen adaleler , hiç olmayandan çok sıkı olana kadar binbir çeşit yapı var . İki parmakla tuşe yapamayıp tek parkla ancak girebildiğimiz anatomik yapı olduğu gibi , spekulumu açık bir şekilde takıp çıkardığımız yapı da var ( Bir hastamı tuşe yaparken tek parmak zorunda kalmıştım ve parmağın ortasında servikse ulaşmıştım . O kadın için uygun penis parmak gibi olandır . )
2- Derinlik ve esneklik farkları da çok fazla : Bir türlü servikse ulaşılamayan derinlikler de var . Çok sıkı olan vajinadan , çok gevşek olana kadar , binbir çeşit ...
3- Fizyolojik meselelere sıra gelince . Basit dokunuşlarla uyarılan kadın tipinden , ne yapılırsa yapılsın uyarılamayan kadın tipine kadar binbir çeşit fizyolojik yapılar var .
Önemli olan birbirine uygun eşlerin olması ve kendileri ile de evlilikleri ile de uğraşmamaları dır .
Bu bilgilere sahıp olan erkek ve kadın , feminist tuzağa düşmez .
( NOT: Bazı kadınların , ''boyu değil işlevi önemli'' dediklerini gördüm. Onlar orgasmı sadece klitoristen yaşayanlardır ve dış üçgen adaleleri sıkı olup vajina derinliği çok olan kadınlardır. Bir kere G noktası orgasmı yaşasa ondan sonra öyle konuşmazlar. Sevgilerimle ... 22-02-2024 )
--------------------
Vajina Daraltma : Cinsel Mutluluğun Yolu ; http://www.doktorsitesi.com/makale/vajina-daraltma-:-cinsel-mutlulugun-yolu/3734
------------------
Ameliyatsız genital bölge daraltma ; 14-10-2022
https://www.instagram.com/ipekbeautysalon/
https://www.google.com ve ipekbeautysalon
-----------------------
http://www.haberturk.com/…/1001796-dunyanin-yatak-odasi-sir…
Bir prezervatif markasının Hindistan, Amerika, Japonya, Güney Afrika, Avustralya, Fransa, İtalya, Almanya, İspanya, Singapur, Meksika ve Brezilya’da 26,000’den fazla insanla yaptığı anket sonucu, farklı milletlerin cinsellikle ilgili tatmin ve alışkanlık düzeylerini gözler önüne serdi.
İşte o anketten en çok göze çarpan gerçekler…
Genelleyecek olursak erkekler, kadınlara oranla daha fazla seksüel partnere sahip oluyor. 13 millet arasında erkekler için ortalama partner sayısı 15.9’ken kadınlar sadece 8 partnerde kalıyor.
9. Japonların sadece %15’i cinsel hayatlarından memnun
Japonya’da her şey güllük gülistanlık değil, en azından anketin verilerine göre. Sonuçlara göre Japonların sadece %15’i seks hayatlarından memnun ve Japonlar yılda ortalama 48 kez seks yapıyor.
Bunun yaklaşık 7.6 günde bire denk geldiği düşünülürse Japonların neden biraz hayal kırıklığı yaşadığı anlaşılabilir.
8. Amerikalıların bekaretlerini kaybetme yaş ortalaması 18.4
Ankette, kültürel ve dini gelenekler tarafından sert bir şekilde dikte edilen bekareti kaybetme yaşındaki farklılıklar dikkate değer bir yer tutuyor.
Buna göre ilk cinsel birliktelik yaşı 17.3 ile en düşük Brezilya’dayken onu 17.8 ile Almanya takip ediyor. Singapur ve Hindistan ise sırasıyla 22 ve 22.5 olarak en geç ilk birliktelik oranına sahip oluyor. 13 ülkenin yaş ortalaması ise 19.3.
7. Amerika ve Singapur benzer cinsel alışkanlıklara sahip
Amerika ve Singapur ilk bakışta birbirine pek benzemeyen iki ulus gibi görünse de anket sonuçlarına göre işler yatakta değişiyor.
İki millet de yılda yaklaşık 85 kez yani yaklaşık 4.2 günde bir seks yaparken İngilizler yılda yaklaşık 92 kez, Fransa ve Güney Afrika ise hafta 3 kere yani senede 120 kez ile başı çekiyor. Amerikalıların %48’i cinsel hayatlarından memnun olduğunu söylese de Singapurluların sadece %35’i bunu söylüyor.
6. 25-34 yaşları arasındaki İngiliz kadınların %20’si geçen 1 ay içinde seks yapmadığını söylüyor
Bu, belli bir yaş aralığındaki cinsel aktiviteyi açıklıyor. Ankete göre şaşırtıcı olmayan bir şekilde yaşlandıkça daha az sevişiyorsunuz.
65 - 74 yaş arası İngiliz kadınların sadece %13.5’i bir ay içinde seks yapmışken 25-34 yaş arası kadınların %20’si ve erkeklerin de %19.5’i bir ay içinde seks yaptığını söylüyor.
5. Fransızların sadece çeyreği cinsel açıdan tamamen tatmin olmuş hissediyor
Fransızlar tüm dünyada şık yaşam tarzları, imrenilen romantik başkentleri Paris ve şehvetli aşıklar olarak nam salmıştır. Ancak görülen o ki, Fransa’da her şey göründüğü gibi değil.
Fransızların sadece çeyreği cinsel yaşamlarından tam olarak memnun olduğunu söylüyor. Bu oran Amerikalılarda %48. Araştırma ayrıca Fransızların yatakta geçirdiği sürenin 14.2 dakika olduğunu ve tüm milletler arasındaki en düşük süre olduğunu ortaya çıkarıyor.
4. Ortalama bir Hintli kadının sadece bir partneri oluyor
Bu istatistiki bilgi Hintlilerin sosyal ve geleneksel bakışını da ortaya koyuyor.
Kadınların evlenene kadar bakire kalmalarının beklenmesi ve yeniden evlenen dul kadınlarla çok eşliliği çekici bulan kadınlarla sınırlı küçük bir azınlığının bu geleneğe karşı hareket ettiği görülüyor. Ancak Hintli erkekler için aynı sayının ortalama 6 partner olması kafaları karıştırıyor.
3. Meksikalılar yatakta herkesten daha fazla vakit geçiriyor
Fransızlar, yatakta kendilerinden beklendiği gibi bir performans gösteremese de (14.2 dakika) Meksikalılar bunu kesinlikle başarıyor.
Cinsel ilişki süresinin Meksika’da ortalama 22.1 dakika olması, dünyanın en meşhur aşıkları olan İtalyanları bile geride bırakıyor. Brezilyalılar için ortalama süre 21.4 iken İtalyanlar için bu süre 20.4 dakika.
2. Meksika: Dünyanın cinsel açıdan en memnun milleti
En uzun sevişme oranında başı çeken bir milletin cinsel hayatlarından memnun olması da kaçınılmaz bir sonuç. Ancak Meksikalıların %63’ünün seks hayatlarından tamamen memnun olması pratiğin bunu mükemmel yapamadığının da göstergesi.
Meksikalılara en fazla yaklaşanın %61 ile Hindistan olması, diğer milletlere göre her ne kadar az partnere sahip olsalar da birleşmenin oldukça tatmin edici olduğunu gösteriyor.
1. Brezilyalılar dünyadaki herkesten daha fazla sevişiyor
Nitelik, Brezilyalılar için de önemli olsa da rakam oyununda herkese üstün geliyorlar. Brezilyalılar yılda yaklaşık 145 kez sevişiyor, yani en düşük olan Japonlardan 3 kez fazla.
Brezilyalı erkekler ayrıca 27 ile tüm ülkeler arasında en fazla partnere sahipken Brezilyalı kadınlar yaklaşık 11 partnerle yetiniyor. Brezilya’nın 200 milyon popülasyona sahip bir ülke olduğu düşünülürse Brezilyalı erkeklerin prezervatif sektörü için kazançlı bir pazar olduğu söylenebilir.
Cinsel ilişki için herhangi bir standart rakam bulunmamaktadır. Bu tamamen çiftin isteklerine bağlıdır. Ancak yapılan çalışmalara göre haftada iki defa cinsel ilişkide bulunmanın normal ve sağlıklı olduğunu ortaya koymuştur.
Bundan dolayı da çiftler haftada iki defa ilişkide bulunabilir. Ancak çocuk sahibi olmak isteyen çiftler, iki günde bir cinsel ilişkide bulunmalıdır. Her gün cinsel ilişkide bulunmak sperm sayısını azaltabilir.
Cinsel ilişkinin daha az yaşanması evliliklerde duygusal açıdan sorunlara sebep olabilmektedir. Olabilmektedir.
Hiç ya da ender olarak cinsel ilişkide bulunmak, stresin artmasına evliliklerde çatışma olmasına yol açabilmektedir.
Yapılan araştırmalara göre çiftlerin ilişkide bulunma oranları:
Bir ayda 4 defa cinsel ilişkide bulunma oranı %21
Bir ayda 8 defa cinsel ilişkide bulunma oranı %18
Bir ayda 12 defa cinsel ilişkide bulunma oranı %13
Bir ayda 1 defa cinsel ilişkide bulunma oranı %18
Hiç cinsel ilişkide bulunmayanların oranı ise yaklaşık olarak %15
İnsanların büyük bir kısmı ilişkileri içerisinde yeteri kadar cinsellik yaşayıp yaşamadıklarını merak etmektedir. Ancak bunun standart bir sayısı olmadığı için ‘’doğru cinsel ilişki sıklığı’’ gibi bir durum söz konusu değildir. Çiftler nasıl mutlu olacaksa, o şekilde bir cinsel ilişki düzeni kurabilirler. Ancak yaşın ilerlemesine bağlı olarak cinsel istek azalabilir ve çiftler daha az cinsel birliktelik kurabilir.
Henüz yeni evli çiftler daha sık olarak cinsel birliktelik yaşamaktadır. Ancak çiftlerin bu durumda dikkat etmesi gereken tek konu, cinsel yaşamlarından tatmin olup olmadıklarıdır. Çocuk isteyen çiftler için durum biraz daha farklıdır. Bu gibi durumlarda yumurtlama zamanları ya da ne kadar sıklıkta cinsel birleşme yaşacakları belirli olmaktadır.
----------
G Noktası
Kadınların çoğunda cinsellikte en duyarlı yer klitoristir ve en güçlü orgazm bu bölgenin uyarılmasıyla ortaya çıkar. Kadının diğer cinsel olarak duyarlı bölgeleri memeler, meme uçları, labiumlar ve vajinadır. Bu yazıdaki konumuz olan G Noktası ise vaginanın en duyarlı bölgesidir ve kadınların birçoğu bu noktadan vajinanın diğer bölümlerine oranla daha fazla zevk alırlar.
Kadınların az bilinen cinsel sırlarından biridir.
Amerikalı Jinekolog ve Seksolog Dr.Ernest Grafenberg tarafından 1944 yılında ilk defa tarif edilmiştir. Bu nedenle tarif eden hekimin soyadının baş harfiyle anılmaktadır.
İtalyan bilim adamlarından ve L'Aquila Ünversitesi araştırmacılarından Dr. Emmanuele Jannini'ye göre, uyarıldığında kadınların orgazm olmasını sağlayan G Noktası, kadının midesine doğru vajinanın en dip bölgesinde Skene Guddesi'ne yakın bir yerdedir. Ancak G Noktası'nın yeri halen bir tartışma konusudur. Çünkü G Noktası'nın yeri kadından kadına değişiklik göstermektedir. Vajina çeperinde girişten 5 cm. kadar içeride idrar torbası hizasında yani vajina ile idrar kanalı arasında kalan bölgede bulunur. Bir başka görüşe göre ise, vajina girişinden 1-2 cm. uzakta yani vajina ön duvarının ortalarında yer alır.
G Noktası birkaç santim büyüklüğündedir ve bu bölgeden cinsel ilişki sırasında PDE-5 adlı bir protein salgılanır. Bu nedenle PDE-5 Protein Salgısı fazla ve Skene Guddesi ise büyük olan kadınlar daha kolay orgazm olurlar.
Aslında G Noktası, erkekte penis başındaki asıl cinsel uyarı noktasının kadınlardaki karşılığıdır.
G noktası vaginanın tavanında değil tavanının içinde yer alır.
Cinsel ikişki sırasında penis pozisyon gereği G Noktası'nı daha az uyarır ve Estrojen hormunun etkisi ile vajina tavanı kalınlaşır ise bu durum G Noktası'nın uyarılmasında azalmaya neden olur ve zamanla G Noktası yavaş yavaş ortadan kaybolabilir.
Cinsel ilişki öncesi G Noktası'nın uyarılması hormonal metabolizmayı hareketlendirir, beyinde yoğun bir cinsellik yaşanmasına neden olur, kalp hızında artma, sıcaklık duygusu ve solunumun hızlanması gözlenir. Yani iyi ve kaliteli bir orgazmın arkasında anlayış, sabır ve uyum kadar G Noktası'nın uyarılması da yatmaktadır. Fakat G Noktası'nın uyarılması daha kaliteli ve güçlü bir orgazm için gerekse de, orgazm oluşumunda birincil önem taşıyan bir bölge değildir.
( NOT: Bazı kadınların , ''boyu değil işlevi önemli'' dediklerini gördüm. Onlar orgasmı sadece klitoristen yaşayanlar dır ve dış üçgen adaleleri sıkı olup vajina derinliği çok olan kadınlardır. Bir kere G noktası orgasmı yaşasa ondan sonra öyle konuşmazlar. Sevgilerimle ... 22-02-2024 )
----------------------------------
Vajinismus tanısı jinekolog tarafından pelvik muayene sonucu ile konur. Cinsel ilişkinin gerçekleşememesi, cinsel ilişki girişimi ile duyulan ağrı, acı ve korku şikayeti ile doktora başvuran kadından ayrıntılı hikaye alındıktan sonra jinekolojik muayene ile cinsel organ dışarıdan gözlenir. Bu muayene ile vajinismus ile karıştırılabilen ve cinsel birleşmeye engel olan diğer durumlar olup olmadığına bakılır. Bu durumlar, vulva denilen dış cinsel organın doğuştan olan veya sonradan gelişen yapısal bozukluklar, kızlık zarının özel bir yapısı, rahim ve yumurtalıkların çeşitli hastalıkları ve iltihaplar olabilir.
Vajinismusta kadında ilişkiyi engelleyen veya ağrıya neden olan bir yapısal veya iltihabi durum saptamaz. Buna karşın, kadının muayenede tedirgin olduğunu, korku içinde bacakların kapattığını, bu davranışı ve hareketleri kontrol edemediğini gözlenir, vajen girişine dokunduğunda da vajen girişindeki kasların şiddetli ve kontrol dışı kasılması gözlenir.
Vajinismus primer, birincil, yani ilk vajinal girişim, ilk cinsel ilişki deneyimi ile gelişen bir durum olabildiği gibi, daha nadir olarak da sekonder, ikincil, yani daha önce yok iken yaşadığı fiziksel veya ruhsal travmaya cevaben geliştiren bir savunma refleksi de olabilir. Sonradan gelişen vajinismus sebeplerinden en sık olanları travmatik vajinal doğum, düşük, kürtaj hikayesi veya taciz hikayesi gibi kişide vajinal giriş ile bağdaştırdığı ağrı ve üzüntü hatıralarıdır.
Vaginismus farklı şidette yaşanabilir. Ağrılı cinsel ilişki bozukluğu sınıfı içinde disparoni, yani cinsel birleşmede ağrı hastalığı ile adeta yakın akrabadır. Toplumsal, ailesel baskı altında olup, panik derecede korku duymasına rağmen ‘’sorun çıkarmamasının’’ adına eşi ile ilişkiye giren, ancak ilişkide cinsellikten zevk almak yerine, adeta kabus yaşayan, korku ve ağrı duyan kişi de vajinismus olabilir. Bu kadınlar cinsellikten kaçar, jinekolog doktor muayenesine gitmezler, gebe kalırlarsa da vajinal muayene yaptıramaz, vajinal yol ile normal doğum yapamazlar.
-------------------------------------
VAJİNİSMUS
Vajinismus, vajinanın( kadında cinsel ilişkinin gerçekleştiği anatomik bölge= döl yolu) girişindeki kasların istem dışı kasılarak, cinsel birleşmeyi acılı veya imkansız olarak algılanması durumudur.
Kadın bedenin ve ruhunun penis – vajina birlikteliğini içeren cinselliği reddedişi olarak tanımlanır.
Amerikan Psikiatristler Birliği, istemsiz kasılmalar sonucu ilişkinin gerçekleşmemesi olarak tanımlamaktadır.
Bu kasılmalar gerçek bir girişim yanında, yalnızca girişimin hayal edilmesi ile bile ortaya çıkabilir.
Bu nedenle çoğu zaman organik bir problemin varlığını araştırmak için bile jinekolojik muayene yapılamayabilir.
Bazı kadınların istemli olarak, ağrı, yanma, acı, kanama korkusu nedeniyle veya partneriyle olan başka problemleri nedeniyle cinsel birleşme esnasında kendilerini kasarak ilişkiye müsaade etmezler.
Bu durum, vajinismustan farklıdır ve tedavi yaklaşımı da farklılık arz eder.
Her 10 evli kadından birinde vajinismus görülür. Cinselliğin yasak, ayıp, günah olarak nitelendirildiği toplumlarda sık görülür.
Vajinismus bir erteleme ve kaçınma hastalığıdır.
Vajinismus cinsel ağrı bozuklukları alt grubunda yer alır. Disparoni (ağrılı cinsel ilişki) den farklıdır.
Ağrılı cinsel ilişki( disparoni) genel bir deyimdir. Vajinal doğum sonrası nedbe dokusu, östrojen azlığına bağlı vajinal daralma ve elastikiyet azalması, enfeksiyonlar ağrılı cinsel ilişki sebebi olabilir.
Vajinismus da bu sebeplerden sadece biridir.
Vajinismusda sorun, dişi genital organları veya adet döngüsü ile bağlantılı ağrıların değildir.
Vajinismus, dişi genital organlarının organik veya bir hastalığa bağlı olmayan cinsel işlev bozukluğudur.
Bilinç altının kendini korkulması, savunulması gereken bir durumda olduğunu hissederek, bu hisle cinsel ilişkiye girmeyi engellemek üzere reflex hareket etmesidir.
Yüzümüzün önünde birisi ellerini çırptığında verdiğimiz reaksiyon gibi istem dışı oluşur. Bilincimizle üstesinden gelebileceğimiz, sağlıklı cinsel ilişkiyi deneyimlemenin mümkün olduğu bir durumdur.
Bu konuda kendi üzerinde çalışmayı isteyen çiftler için tedavisi mümkün bir hastalıktır.
Vajinismus sadece kadının sorunu değil, çiftin ortak bir sorunudur ve paylaşılan bir rahatsızlıktır.
Cinsel terapinin sağlıklı olarak ilerleyebilmesi için, çiftin birlikte sorumluluk alması ve tedavi sürecine katkı vermesi gerekmektedir.