İNSAN ve PSİKOLOJİ
Doğru bildiğini söyle ve doğru bildiğini yaşamaya çalış .
İNSAN ve PSİKOLOJİ
İNSAN ve PSİKOLOJİ
Düşüncelerim 1
Bir insanda ; kişilik değişiklikleri olması ayrı şey , kendini değişik hissetmesi ayrı şey .
Bu hallerin , hastalık seviyesinde olması da ayrı ...
1. Psikiyatride , eskiden beri bilinen , hastalıklardan biri olan PMD ( Psikotik Manik Depressif ) :
Bazen havalarda uçuyormuş gibi güzel , bazen de yerin dibine batıyormuş gibi kötü , hissetmek .
2. Obsesyon ( kişinin takıntılı olması ) eskiden sabit idi . Misal : Temizlik obsesyonunda sürekli elini yıkar . Şimdi , bu hallerin de - bir öyle .. bir böyle - yaşayan çeşitleri çıktı . Akşamdan elini yıkama titizliği ile yatan , sabahtan tam tersi heryere kir bulaştıran , olarak kalkabiliyor .
Her ikisi de Psikiyatriyi zorlayan konular . Halbuki ; Başlangıçta , hastalık seviyesine gelmeden önce , kişi , durumunu farkeder ve havalarda uçuyormuş gibi olmak da - yerin dibine batıyormuş gibi olmak da , yıkama titizliği de - bulaştırma pasaklığı da yanlış hislerdir diye , aklına getirerek kendini ortaya çekerse hastalık seviyesine gelmeden kurtarabilir .
-- Bu iki konuda özetlemeye çalıştığım tarz , benzer konuların hepsinde de faydalıdır . 26/07/2011
................................
Bipolar bozukluk, manik depresif ismi ile de bilinir. Genelde tıpta duygulanım bozukluğu olarak tanımlanır. Genelde bu hastalar duygularını uç noktalarda yaşarlar. Hareketli, enerjik, konuşkan durumdan birdenbire karanlık bir ruha dönüşebilirler. Sinirlilik, kafa karışıklığı, öfke, kapana kısılma duygusu yanı sıra üzüntü, ağlama, enerji kaybı, uyku problemleri aynı anda yaşanabilir.
İnsanın hayatının iniş ve çıkışlarının uç noktalarda olması ve bu nedenle sosyal, aile, iş yaşantısında dengesizliklerin oluşmasına bipolar bozukluk deniliyor. Uzmanlar beyinde kimyasal fonksiyonların bozulması ile ortaya çıkan hastalığın, başlama yaşının 20’li yaşlar olduğunu söylüyor. Başlangıcı depresyona benzeyen ataklardır. Erkeklerde daha çok mani dönemi kadınlarda depresyon ile başlayan bipolar bozuklukta zaman zaman ani depresyona giriş yaşayabilirler.
Mani dönemi
Mani döneminde hasta uykusuzdur. Günlerini 1-2 saat uyku ile geçirebilir ve uykusuzluk çekmez.
Aşırı konuşma, yüksek sesle konuşma ve sürekli konuşma halindedir.
Zihinsel aktiviteler artar, fikirler ortaya çıkar ve sürekli olarak fikirlerini anlatır.
Konulara konsantre olmaz ve sürekli olarak konudan konuya geçme vardır, dikkat süresi kısadır.
Kendini mutlu ve iyi hisseder, gücünün yetmeyeceği işlere kalkışır.
Kendini çok güçlü ve özel bir kişi olarak kabul eder.
Aşırı neşelidir ve insanları güldürür,
Saldırgan davranışlar, aşırı sinirlilik ve taşkınlıklar başlar,
Uygun olmayan cinsellik ortaya çıkar,
Abartılı bir özgüven oluşur,
Üretkenlik artar, yeni projeler oluşur.
Depresyon dönemi
Kişi aniden kendini yalnız ve zavallı hisseder,Umutsuzluk, kapana kısılma, sorunlarla başa çıkamama durumu başlar,Önemsiz olduğu ve kimsenin onu sevmediğini düşünür,Ağlama krizleri, karamsarlık başlar,Çok uyur ve genelde uyuşuk bir hale döner.
Manik depresyonda tanı nasıl koyulur?
Psikiyatrik kontrolde hastanın belirtilerine bakılır. Ruh halini engelleyecek bir rahatsızlık olup olmadığı kontrol edilir. Hastanın mani ve depresyon dönemleri ciddi manada incelenir. Kişi mani döneminde kendisini zora sokacak kararlar alabilir. Bu nedenle, hayatı ciddi manada zora sokabilen bir hastalıktır. Kesinlikle tedavi yapılmalıdır.
Bipolar bozukluk tedavisi nasıl yapılır?
Tedavide, iki basamak kullanılır. Belirtileri yatıştırmak için bazen hasta hastaneye yatırılabilir. Koruyucu tedavide, hastanın ataklara girmesi engellenir. İntihar düşüncesi engellenmesi için çalışılır. Tedavi ilaçlar ile yapılmalıdır. İlaçlar yanı sıra yoğun uygulanan psikolojik seanslar ile hasta tedavi edilir.
-----------
İlaçların etkisi araştırılırken , plasebo etki dediğimiz bir çalışma yapılır . Gerçek ilaç verilenlerin yanında , aynı ilaç gibi görünüp içinde etken madde olmayan verilen , bir gurup daha olur . Bu ikinci guruptan da iyileşenler olur . İyileşeceğine inandığı içindir . Aynı şekilde hasta olacağına inanmak da hasta edebilir . ( Trabzon'da bıraktığım kitaplıkta Psikosomatik Hastalıklar diye kalın bir cilt kitabım vardı . ) Bu hastalıklar ilaçla değil , telkinle iyileşebilir . Hasta , hangi doktorun kendisini iyi edeceğine inanırsa , o doktorun çalışmalarıyla iyileşebilir .
Modern Tıp bilimseldir ve sadece bu kadar olduğunu söyler .
Şifacı adı altında bazılarının iyileştirebilmeleri bu kategoridedir . Modern Tıp , gerçek dua ehlini de bu kategoride görür . Şeytanı , varlık olarak kabul edilmez . Kişinin iç veya dış negatif etkisi ... der . Ben ve benim gibi iman ehli olan doktorlar bu konuda birşey diyemez .
Halbuki şeytan ve şer varlıklar var .
Dua ehli insanlar , faydalı olabilirler . Şarlatanlar , düzenbazlar , sahtekarlar var diye , gerçek dua ehli insanlar görmezlikten gelinemez . Gelinmemelidir .
Büyücüler ve sihirbazlar konusunu da Modern Tıp kaale almaz .
Büyücülük ve sihirbazlık , aynı kategorideymiş gibi görülür .
Sihirbazlar ( ilüzyonistler değil gerçek sihirbazlar ) , gizli dünyalarında , yaptıkları işin mucize olduğunu zannederler . Musa Peygamber döneminde hakiki mucizeyi görünce imana gelmişlerdi . O derece kuvvetli iman ki Firavun kollarını ve bacaklarını çaprazlama kestiği halde , geri dönüş yapmamışlardı .
Büyücülük ise tamamen farklı olup , dinden çıkanlar yapar . ( Yaptıran da dinden çıkma yolunda dır.) İnsanın kaderini değiştirme gayretleridir . Bu gayretler , birtakım ritüellerle yapılırken , şeytanı ve şer güçleri harekete geçirirler . Bunları varlık olarak kabul etmeyen Modern Tıp , birşey yapmaz . Yapamaz . Bu noktada dua ehlinin duaları faydalı olabilir .
İyiye de kötüye de kişinin inanma ve isteme seviyesi etkilidir .
Bütün etkilerin üstünde Allah'ın izni olup olmaması vardır .
-----------
Bir topluluk içinde ;
kişi A :
Doğru hayat yaşamaya karar vermiş .
Dünya için sürekli zorluklarla karşılaşıyor .
Ahiret için de zor .
kişi Z :
Değerlere inanmıyor .
İşine nasıl geliyorsa öyle ...
Dünyası çok kolay . Ahiretle ilgisi yok .
Zorluklarla cebelleşen , yorulan , yıpranan , sürekli dikkat eden kişi A olmasına rağmen iç dünyası rahat olmayan kişi Z İftira atarak , yalan söyleyerek , kişi A hakkında nefretini kusuyor . ( Herkes kendisi gibi olsun ister )
Bu durumda kişi A ne yapsın ?
- Zorluklarla uğraştığı yetmiyormuş gibi bir de iftiralarla mı uğraşsın ?
- Muhatap alır cevap verirse , doğru olan kendisi olduğu halde , hiç ilgisi olmadığı halde , yanlış yapmış da kendini savunuyormuş gibi yeni zorluklar , yeni uğraşlar ( en sevimsiz uğraşlar ) ile cebelleşmek ...
Bu durumda kişi Z ne halde ?
- Kıskandığı ve nefret ettiği kişi A üzerine attığı çamur için keyiften dörtköşe ve Şeytan Efendisinden aldığı aferin ile mest olmuş ...
Dünya bu mu ? Böyle dünya batar ! ( Batsın )
Çare ;
- Bunlara şahit olan topluluğun , kişi Z 'yi tükürükleri ile boğması dır .
* Toplumda zerrece akıl kalmadı ise ,
kişi A 'nın yapacağı en akıllıca şey (ehven-i şer) ,
muhatap almamak dır .
----------
Tohumdan filizlenen bitki ,
- Yumurtadan çıkan canlı ,
- Rahimden doğan insan veya hayvan ,
Dünyaya gelen yeni bir candır . O canın içinde bulunduğu beden , değişik etkiler ile değişik haller yaşayabilir ;
- Allah'ın sevgili kulu iken şeytanın kötü yandaşına dönüşebilir .
- Veya şer güçlerin kötü adamı iken cennetlik iyi insana dönüşebilir .
Ölmüş birinin hafızası bir bedende etkili olabilir . Ama bunlar , reenkarnasyona inananların zannettiği gibi değildir .
Doğan her canlı yeni bir varlıktır . Allah'ın irade verdiği her insan , kendi aklı ile ya cennetlik olur ya da cehennemlik .
Etkiler çok ama bir bedende bir can var . Hangi etki hakim olursa , hayat o yönde devam eder . Kişi meczup veya deli değilse , hayatın devam ettiği şekilden kendi iradesi sorumlu olur . Ve ya cennetlik yolda ilerler , ya da cehennemlik .
Canlı varlıkları yönlendiren , yanında ve/veya içinde olan , sadece etkiler değil ; Allah insanı yarattığı andan (rahimde kemik oluşumunu tamamladıktan sonra ) itibaren hu tecellisi olarak hep yanımızdadır ( enşe'nâ-hu ) .
Sure:23 , Ayet:14
Nerede olursak olalım hep yanımızdadır ( illâ huve ) .
Sure:58 , Ayet:7
Yere gireni ve oradan çıkanı , gökten ineni ve oraya yükseleni bilen , nerede olursak olalım yanımızda olan ,
o dur ( ve huve mea-kum ) .
Sure:57, Ayet:4
----------
BİSMİLLAH
- Bu zincire dikkat edilmelidir ;
Söylenenler > düşünceler > duygular > davranışlar > alışkanlıklar > değerler > karakter > KADER .
( Söylenen ile başlar KADER ile biter )
Beynin en tehlikeli yanı, “ters çaba” kuralına göre çalıştığı anlardır. Başınıza gelmesinden en çok korktuğunuz şeye odaklanırsanız, beyin onu size çeker, korktuğunuzu başınıza getirir ! Buna ters çaba kuralı denir. Bataklıktan çıkmaya çalıştıkça, dibe gömülmeye benzer.
Beyin odaklanılan hedef için çalışır, hedef olumsuz… olsa bile onu gerçekleştirmek için çalışır ! Topluluk önünde konuşma yaparken “acaba heyecanlanacak mıyım” diye düşünürseniz, korkunuz olmasın, heyecanlanacaksınız! Korkunuza değil, konunuza odaklanın.Başınıza gelmesinden korktuğunuz en kötü şeye değil, başınıza gelmesini istediğiniz en iyi şeye odaklanın. Unutmayın kafanızda en çok neyi düşünürseniz,hayatınızda onu çoğaltırsınız. Eskiden polyannacılık oynamak denirdi . Şimdi herşey senin içindedir , mutluluğu içinde ara , deniyor . ÖZET : Mutlu olduğuna kendin inanırsan mutlu olursun .
-- Allah'a inanıyor musun ? İyice düşün ...
-- Cennete inanıyor musun ? Tekrar düşün ...
-- Dünya hayatı ( imtihan dünyası ) sana orayı kazandıracak .
'' Bir kuşluk vakti kadar gelecek olan dünya hayatı niye zor geliyor '' demeyi **aklımdan hiç çıkarma**
Kadere inanan , fazla gayretli olmaz - YANLIŞ
Kadere inanan , olaylar sonrası üzülmez - DOĞRU
ELHAMDULİLLAH