Yalın düşüncenin temelinde “değer (value) ve israf/kayıp (waste)” kavramları yer almaktadır. İlk bakışta çok basit gibi görünen bu kavramlar, doğru anlaşılıp yalın araçlarla birlikte etkin bir şekilde hayata geçirildiğinde bir organizasyonunun dönüşümünde ve rekabet gücünü artırmasında çok büyük bir etki meydana getirmektedir.
Birbirinin tersi olarak tanımlanabilecek değer ve israf kavramlarını iyi anlamak ve iş yapış şeklimizi buna göre değiştirmek, yalın uygulamalarının temel taşı olarak karşımıza çıkmaktadır.
Ürün veya hizmete katkıda bulunmayan, ürünün dönüşümünde etkisi olmayan, ürünün şeklini değiştirmeyen, katma değer sağlamayan tüm iş, işlem, hareket, operasyon vb. faaliyetlerin tamamı yalın düşüncede israf/kayıp (muda) olarak değerlendirilir.
Daha net ve açık bir ifade ile müşterinin para ödemek istemeyeceği tüm faaliyetler israf ve kayıptır.
Bu konuyu biraz daha açalım. Örneğin bir masanın üretim prosesinde, masanın üst tablasını oluşturan parçanın üretim adımlarını, konunun anlaşılması açısından basitçe ele alarak şöyle sıralayalım:
Bu adımları incelediğimizde ürünün dönüşümüne katkı sağlayan ve ürünün şeklini değiştiren adımların sadece kesim ve delik işlemleri ile kısmen de olsa ambalajlama işlemi olduğu görülecektir.
Bu işlemlerin dışında kalan, taşıma, istifleme, bekleme ve depolama gibi tüm işlemler ürüne herhangi bir katkısı olmayan faaliyetlerdir.
Seçme hakkı olsa hiçbir müşteri böyle işlemler için para ödemek istemez. Müşteri masayı alıp kullanmak için para öder, o masayı üretirken üreticinin yanlış planlaması, yanlış makine yerleşimi, yanlış proses tasarımları nedeniyle oluşan taşıma, bekleme, hata, stoklama gibi masanın oluşumuna katkı sağlamayan işlemlere bedel ödemek istemez.
Dolayısıyla değer ve israf kavramlarının müşterinin bakış açısı ile tanımlanması ç
1.Değer yaratan faaliyetler:
Müşterinin para ödeyebileceği, onun istediği yönde dönüşümü sağlayan, ürüne değer katan işler (kesme, boyama, birleştirme vb gibi)
2.Değer yaratmayan fakat zorunlu faaliyetler:
Müşterinin para ödemek istemeyeceği, ürüne değer katmayan ancak işin yapılabilmesi için zorunlu olan işler (ayar, kalıp bağlama, boyanın kurumasını bekleme vb gibi)
3.Değer yaratmayan ve kaçınılabilir faaliyetler:
Müşterinin para ödemek istemeyeceği, ürüne değer katmayan ve çeşitli iyileştirmelerle ortadan kaldırılabilecek işler (Bekleme, sayma, sıralama, hata, tamir vb gibi)
Bu faaliyetlerden ikinci ve üçüncüsü israf olarak adlandırılır ve amaç ikinci gruptakileri en aza indirmek ve üçüncü gruptakileri yok etmektir.
İhtiyaçtan fazla üretim yapmak israftır. Fazla üretimin sebebi, gereğinden önce, hızlı ve fazla üretmektir.
En temel israf olarak da kabul edilen fazla üretimin sonuçları ise paraya dönüşmeyecek envanterin birikmesi, gereksiz makine ve tezgâh yatırımı ile atıl kapasite oluşması, dengesiz malzeme akışı, ekstra saklama alanı ve insan gücü ihtiyacı oluşması olarak karşımıza çıkar.
Fazla üretim diğer israf türlerinin birçoğunun da kaynağıdır.
Üretim veya satış için gerekenden fazla malzeme, yarı mamul ve ürünün stoklanmasıdır. Fazla stoklar şu sonuçları doğurur:
- Düşük devir hızı
-Operasyonlar arası malzeme yığınları
- Fazla miktarda yeniden işlem ve tamirat
-Yeni ürünlerin piyasaya gecikerek çıkması
- Büyük depo alanı ihtiyacı
- Satılamayacak olanı üretmek ve onun takibi.
Değer katan herhangi bir işin yapılmadığı boş zamandır. Söz konusu israf, makinenin beklemesi ve ya insanın beklemesi olarak da açıklanabilir. Uygulamada, bir çalışanın bir makineyi beklemesi veya bir makinenin, onu çalıştıracak olan operatörü beklemesi, malzemelerin stokta beklemesi şeklinde karşımıza çıkabilir. Bekleme israfına, arıza ve duruşlara etkin müdahale olmaması, uzun ayar süreleri, gereken araç ve malzemenin olmaması veya bulunamaması gibi etkenler yol açar.
Üretim süreçlerindeki tüm taşıma ve yer değiştirmeler israftır. Bunların bazıları zorunlu olmakla birlikte, ürünün değişimine hiçbir katkısı bulunmadığı için taşımalar en yaygın israflardan biri olarak kabul edilir.
Ürüne değer katmayan ve gereksiz olan işlemler ve bu işlemler için harcanan kaynaklar israftır. Gereksiz onay mekanizmaları, gereksiz formların doldurulması, gereğinden fazla bilgi toplama ve dokümantasyon gereksiz işlemlere örnektir.
Çalışanların, üretilen ürün veya hizmete değer katmayan amaçlar için hareket etmesi ile oluşan israf türüdür. Malzeme ve ekipman aramak, ekipmanlara veya malzemelere ulaşmak için yapılan ilave hareketler, bölümler arasında gezinmeye sebep olan süreç tasarımları, fazla harekete sebep olan yerleşimler, fiziksel zorlanmaya sebep olan iş ortamı ve ekipmanlar bu israf türünün nedenleri ve örnekleridir.
Bir ürün ve/veya hizmetin müşteri istekleri doğrultusunda doğru olarak üretilememesi nedeniyle yeniden yapılması, onarılması, tekrarlanması veya hurdaya atılmasıdır. Bu israf türü, ek alan, araç ve ekipman tahsisi, ilave iş gücü kullanımı, fazla stok, sevkiyatın gecikmesi gibi sonuçlar doğurur.
İsraf, ürüne değer katmak için gerekli minimum kaynak miktarı dışındaki her şey olarak da ifade edilebilir.
Maliyet anlamında israf, ürüne değer katmayan envanter, ayarlar, ıskarta ve tekrar yapılmış ürünler gibi maruz kalınan maliyetlerdir.
İsraf doğru ürünü, doğru müşteriye, doğru zamanda ve doğru fiyatla vermenin ötesindeki herhangi bir amaç olarak da tanımlanır. Yanlış ürün ya da hizmetin doğru; doğru ürünün zamanından önce üretilmesi de israftır.
Değeri üretici meydana getirir, ancak değeri müşteri tanımlar. Çünkü ona para verip alacak kişi müşteridir. Üreticinin kendine göre bir değer tanımlaması ve faaliyetlerini ona göre düzenlemesi çok büyük bir hatadır ve sonunda o firmanın yok olmasına yol açar.
Bakıldığında, açıklamaya çalıştığımız değer/israf kavramı basit ve anlaşılır görünmektedir. Ancak birçok işletmenin süreçleri incelendiğinde bu durumun anlaşılamadığını görüyoruz.