İlah: Allah (c.c)’dır. Allah (c.c)’tan başka ibadet edilenler ise gerçek ilah değil, ilah edinilenlerdir. İlahın çoğulu “alihe” (ilahlar) dir.
İlahe, uluhiyye ve uluhe ise ibadet manasına gelir. “Allah” lafzı, Allah (c.c)’ın ismi azamıdır ve aslı ilah kelimesinden gelmektedir. Fa’al kalıbındadır fakat mef’ ul kalıbının manasını verir. Çünkü o me’luhtur yani; ibadet edilendir. İlah, kendisine ibadet edilen demektir, Allah (c.c) lafzı ise ibadeti hak eden en yüce varlık, manasındadır.
Kainatı yaratan yüce Allah (c.c)’ın, “Allah” ismi hakkında şöyle denildi:
“Şüphesiz bu lafız “elihe”den alınmıştır. Bu ise “ye’ lehu” yani; hayrete düşülmüş manasındadır. Zira akıllar O’nun azamet ve yüceliğinden hayrete düşer.” (Lisanul Araba bak c: 13 s: 467)
İbni Receb şöyle dedi:
“İlah, kendisinden korkulan, çekinilen, umut beklenilen, istenilen, yüceltilen, sevilen, tevekkül edilen, dua yapılan dolayısıyla kendisine itaat edilip isyan edilmeyendir. Bunların hepsi sadece Allah (c.c)’a yapılır. Bunlardan bir tanesini yaratılmışa yapan kimse, Allah (c.c)’a ibadette ortak koşmuş ve la ilahe illallah sözündeki ihlasını bozmuştur. Bu söylenilenlerden her ne kadarı Allah (c.c)’tan başkasına yapılırsa o kadar da Allah (c.c)’tan başkasına ibadet edilmiş olunur.” (Kurreti Uyunil Muvahhidin s: 25)
Bu açıklamadan anlaşılan şudur: İbadetlerden herhangi birisinin kendisine yapıldığı varlık, ibadet yapanın ilahı olmuştur. Her kim sadece Allah (c.c)’a ait olan özelliklerden herhangi birisini, bir yaratılmışa verir veya ona yöneltirse, onun ilahlığını kabul etmiş ve onu Allah (c.c)’tan başka ilah edinmiş olur.
Bir zamanlar İslam diyarı olan ülkelerde insanlara kendilerini zorla kabul ettirerek, onları hak dinlerinden çıkaran ve fitneye düşüren sahte ilahlar daha iyice belli olsun diye sadece Allah (c.c)’a has olan uluhiyyet özelliğinin mahluka verilmesi meselesi üzerinde de durmamız gerekir. Böylece sadece Allah (c.c)’a ait olan bu özelliğin kendisinde olduğunu iddia eden sahte ilahların ne kadar çok olduğu, bu özelliği kendilerine verme konusunda ne kadar çabaladıkları ve bu konuda utanmadan bu hakkın kendilerine ait olduğunu söyledikleri daha net bir şekilde görülür.