Yahudi alimleri ve Tağut

Bazı selef alimleri tagutu; yahudilerin anlaşmazlık esnasında kendilerine muhakeme oldukları yahudi alimleri olarak isimlendirmişlerdir. İşte bu kimseler, insanlara hükmederken Allah (c.c)’ın indirdiği dışındaki şeylerle hükmederlerdi.

İbni Abbas (r.a) şöyle dedi:

“Tagut; yahudilerden bir adamdır ve ismi Ka’b b. Eşref’tir. Yahudiler aralarında ihtilaf ettikleri konularda Allah (c.c) ve rasulünün hükmüne muhakemeye çağrılınca: “Biz sizi, Ka’b b. Eşref’e muhakeme olmaya çağırırız” derlerdi. İşte:

“...Reddetmeleri emrolunmuşken taguta muhakeme olmak isterler” (Nisa: 60)

ayeti bunun üzerine inmiştir.

Bu görüş; Dahhak, Mücahid ve Rebi b. Enes’in görüşüdür. (Bu görüşlerin hepsi Suyuti-Ed Durerul Mensur, Taberi, Kurtubi ve İbni Kesir Tefsirlerinde geçmektedir.)

Tagutun en kapsamlı ve geniş manası;

Sahabe ve tabiinin çoğunluğuna göre; tagut şeytandır.

Malik b. Enes ve arapça dil alimlerine göre; tagut, Allah (c.c)’tan başka ibadet edilen herşeydir.

Bu iki tarif en kapsamlı tariflerdir. Diğer tarifler ise bu iki tarifin dallarıdır. Tagutla ilgili olarak yapılan bu iki kapsamlı tarif, aslında bir tek asla dayanmaktadır. Fakat bu aslın hem zahiri görünüşü hem de gerçeği vardır.

Bu sebeble bu aslın zahirine göre tagutu tarif eden alimler tagutu; “Allah (c.c)’tan başka ibadet edilen her şey” olarak açıklamışlardır.

Tagutun gerçeğine göre tagutu tarif eden alimler ise; tagutu; “şeytan” olarak açıklamışlardır. Zira insanı Allah (c.c)’tan başkasına ibadete ve küfrün her çeşidine çağıran şeytandır.

Allah (c.c) şöyle buyuruyor:

“Görmedin mi? Biz gerçekten şeytanları, kafirlerin üzerine gönderdik, onları tahrik edip kışkırtıyorlar.” (Meryem: 83)

Bu sebeble küfre giren ve Allah (c.c)’tan başkasına ibadet eden herkes, bu amelleri şeytanın süslemesiyle yapmıştır. Ayrıca zahiren Allah (c.c)’tan başkasına ibadet eden herkes, aslında şeytana ibadet etmiştir.

Allah (c.c) şöyle buyuruyor:

“Ey Adem oğlu! Şeytana tapmayın... diye size bildirmedim mi?” (Yasin: 60)

Allah (c.c) İbrahim (a.s)’in babasına söylediği söz hakkında şöyle haber veriyor:

“Ey babacığım! Şeytana tapma....” (Meryem: 33)

İbrahim (a.s)’in babası aslında şeytana değil putlara tapıyordu.

Allah (c.c) bu konuda şöyle haber veriyor:

“İbrahim babası Azer’e dedi ki: “Putları mı ilahlar edindin?” (En’am: 74)

İbrahim (a.s)’in babası Azer, putlara tapmasına rağmen İbrahim (a.s) babasına: “Ey baba! Şeytana tapma” demiştir. Çünkü şeytan en büyük taguttur. Bu sebeble puta, taşa, ağaca veya insana tapan kimse, aslında şeytana tapmış sayılır. Buna göre her kim Allah (c.c)’ın hükümleri dışında başka bir kanun veya anayasayı kabul eder veya Allah (c.c)’ın hükümleriyle hükmetmeyen bir hakime muhakeme olursa, işte o kimse aslında şeytanın hükümlerini kabul etmiş ve şeytana muhakeme olmuştur. Taguta muhakemenin manası işte budur! Her kim bir kavim, bir ırk veya demokrasi benzeri İslam dışı herhangi bir sistem için çarpışırsa aslında o kimse şeytan için çarpışmıştır. Ayetlerde geçen “tagut için çarpışanlar” sözünün manası işte budur.

Tagutun gerçeği şeytandır. Bu sebeble Tagutun gerçeğine göre tagutu tarif eden selefi salih alimleri tagutu “şeytan” olarak açıklamışlardır. Zahire bakan selefi salih alimleri ise tagutu Allah (c.c)’tan başka ibadet edilen herşey olarak tarif etmişlerdir.

Selefi salih alimleri ayetlerde geçen tagut kelimesine, ayetlerin nüzul sebebine veya siyakına bakarak; kahin, putlar, putların kahinleri, tercümanları, sihirbaz veya yahudi alimleri gibi manalar vermişlerdir.