Namaz Dinin Direğidir

(BAKARA suresi 238. ayet)

Namazlara ve orta Namaza devam edin. Allah'a saygı ve bağlılık içinde Namaz kılın.

(MÂİDE suresi 55. ayet)

Sizin dostunuz (veliniz) ancak Allah'tır, Resulüdür, iman edenlerdir; onlar ki Allah'ın emirlerine boyun eğerek namazı kılar, zekâtı verirler.

(TEVBE suresi 71. ayet)

Mümin erkeklerle mümin kadınlar da birbirlerinin velilaeridir. Onlar iyiliği emreder, kötülükten alıkorlar, namazı dosdoğru kılarlar, zekâtı verirler, Allah ve Resûlüne itaat ederler. İşte onlara Allah rahmet edecektir. Şüphesiz Allah azîzdir, hikmet sahibidir.

(TEVBE suresi 84. ayet)

Onlardan ölmüş olan hiçbirine asla namaz kılma; onun kabri başında da durma! Çünkü onlar, Allah ve Resûlünü inkâr ettiler ve fâsık olarak öldüler.

(HÛD suresi 114. ayet)

Gündüzün iki ucunda, gecenin de ilk saatlerinde namaz kıl. Çünkü iyilikler kötülükleri (günahları) giderir. Bu, öğüt almak isteyenlere bir hatırlatmadır.

(İSRÂ suresi 78. ayet)

Gündüzün güneş dönüp gecenin karanlığı bastırıncaya kadar (belli vakitlerde) namaz kıl; bir de sabah namazını. Çünkü sabah namazı şahitlidir.

(MERYEM suresi 59. ayet)

Nihayet onların peşinden öyle bir nesil geldi ki, bunlar namazı bıraktılar; nefislerinin arzularına uydular. Bu yüzden ileride sapıklıklarının cezasını çekecekler.

(TÂHÂ suresi 132. ayet)

Ailene namazı emret; kendin de ona sabırla devam et. Senden rızık istemiyoruz; (aksine) biz seni rızıklandırıyoruz. Güzel sonuç, takvâ iledir.

(NÛR suresi 56. ayet)

Namazı kılın; zekâtı verin; Peygamber'e itaat edin ki merhamet göresiniz.

(NÛR suresi 58. ayet)

Ey müminler! Ellerinizin altında bulunan (köle ve cariyeleriniz) ve içinizden henüz ergenlik çağına girmemiş olanlar, sabah namazından önce, öğleyin soyunduğunuz vakit ve yatsı namazından sonra (yanınıza gireceklerinde) sizden üç defa izin istesinler. Bunlar, mahrem (kapanmamış) halde bulunabileceğiniz üç vakittir. Bu vakitlerin dışında ne sizin için ne de onlar için bir mahzur yoktur. Birbirinizin yanına girip çıkabilirsiniz. İşte Allah âyetleri size böyle açıklar. Allah, (her şeyi) bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.

(ANKEBÛT suresi 45. ayet)

(Resûlüm!) Sana vahyedilen Kitab'ı oku ve namazı kıl. Muhakkak ki, namaz, hayâsızlıktan ve kötülükten alıkoyar. Allah'ı anmak elbette (ibadetlerin) en büyüğüdür. Allah yaptıklarınızı bilir.

(RÛM suresi 17. ayet)

Haydi siz, akşama ulaştığınızda (akşam ve yatsı vaktinde) sabaha kavuştuğunuzda, gündüzün sonunda ve öğle vaktine eriştiğinizde Allah'ı tesbih edin (namaz kılın), ki göklerde ve yerde hamd O'na mahsustur.

(RÛM suresi 18. ayet)

Haydi siz, akşama ulaştığınızda (akşam ve yatsı vaktinde) sabaha kavuştuğunuzda, gündüzün sonunda ve öğle vaktine eriştiğinizde Allah'ı tesbih edin (namaz kılın), ki göklerde ve yerde hamd O'na mahsustur.

(RÛM suresi 31. ayet)

Hepiniz O'na yönelerek O'na karşı gelmekten sakının, namazı kılın; müşriklerden olmayın.

(LOKMAN suresi 4. ayet)

O kimseler, namazı kılarlar, zekâtı verirler; onlar ahirete de kesin olarak iman ederler.

(FATIR suresi 18. ayet)

Hiçbir günahkâr başkasının günahını yüklenmez. Yükü (günahı) ağır gelen kimse onu taşımak için (başkasını) çağırsa, bu çağırdığı akrabası da olsa, onun yükünden bir şey yüklenmez. Sen ancak görmeden Rablerinden korkanları ve namazı kılanları uyarabilirsin. Kim temizlenirse o, kendi menfaatine temizlenmiş olur. Dönüş Allah'adır.

(CUMA suresi 9. ayet)

Ey iman edenler! Cuma günü namaza çağırıldığı (ezan okunduğu) zaman, hemen Allah'ı anmaya koşun ve alış verişi bırakın. Eğer bilmiş olsanız, elbette bu, sizin için daha hayırlıdır.

(CUMA suresi 10. ayet)

Namaz kılınınca artık yeryüzüne dağılın ve Allah'ın lütfundan isteyin. Allah'ı çok zikredin; umulur ki kurtuluşa erersiniz.

(MÜZZEMMİL suresi 2. ayet)

Birazı hariç, geceleri kalk namaz kıl.

(MÜZZEMMİL suresi 20. ayet)

(Resûlüm!) Senin, gecenin üçte ikisine yakın kısmını, (bazen) yarısını, (bazen de) üçte birini yatmadan (ibadetle) geçirdiğini ve beraberinde bulunanlardan bir topluluğun da (böyle yaptığını) Rabbin elbette biliyor. Gece ve gündüzü (içinde olup bitenleri iyiden iyiye) ölçüp biçen ancak Allah'tır. O sizin, bunu sayamayacağınızı bildiği için, sizi bağışladı. Artık, Kur'an'dan kolayınıza geleni okuyun. Allah bilmektedir ki, içinizde hastalar bulunacak, bir kısmınız Allah'ın lütfundan (rızık) aramak üzere yeryüzünde yol tepecekler, diğer bir kısmınız da Allah yolunda çarpışacaklardır. O halde Kur'an'dan kolayınıza geleni okuyun. Namazı kılın, zekâtı verin, Allah'a gönül hoşluğuyla ödünç verin. Kendiniz için önden (dünyada iken) ne iyilik hazırlarsanız Allah katında onu bulursunuz; hem de daha üstün ve mükâfatça daha büyük olmak üzere. Allah'tan mağfiret dileyin, şüphesiz Allah çok bağışlayıcı, çok esirgeyicidir.

NAMAZIN ÖNEMİ:

Müslüman namazını asla terk edemez,Diğer ibadetler mazeretten dolayı terk edilebilir,kaza olunabilir,keffareti verilebilir.

Namazın ise fetvası yoktur,kaza edilemez.Geri dönüşümü olmayan bir ibadettir.

Müslüman ile müslüman olmayanı ayırt eden sınır taşıdır.

Namazı müteammiden,üzürsüz,kasten terk eden kafir,müşrik olur.

Kişi ancak şu hallerde namazı terk ederse Şirke,Küfre girmemiş olur.

Tedbirini aldığı halde uykudan uyanmazsa.

Dünya meşgalesiyle gerçekten unutursa.

Savaş esnasında namazı kılmaya fırsat bulamazsa.

Bu üç şeyin haricinde namazı terk etmek yoktur.

Namaz kişiyi kötülüklerden uzaklaştırır.

Namaz kıldığı halde kötü iş yapmaktaysa.

O kişi namazı gerçek manada kılmamış demektir.

Namazı sadece şekilde kalmıştır.

Peygamberimiz namazın haricinde kalan hiç bir ibadetin terkini küfür saymazdı.

Günahkar sayılır.

Tarikussalat böyle değildir.

Namazı terk edenlerin diğer kötülükleri yapması muhtemeldir.

Toplumun huzur içinde yaşıyabilmesi için namaz kılmaya ihtiyaç vardır.