İLKER BAŞBUĞ'UN MASONLUK HİKAYESİ!

Söz konusu olan Türkiye Devleti’nin Ağustos 2008 tarihi itibariyle Genelkurmay başkanlığı görevine getirilen sayın İlker Başbuğ’un kimliği ve kişiliğinin arka planında yer alan tarihsel bir gelişmeyi aralamak ve toplumu aydınlatmaktır. Zengin bir tarih birikimi ile Türkiye, üç kıtanın kavşak yerinde bulunması dolayısı ile Avrupa, Kafkasya, Ortadoğu’da yaşanan olayların çekim merkezi durumundadır. Türkiye’nin bölünmez bütünlüğü, bağımsızlığı ve geleceğe güvenle bakmasının da en büyük güvencesi halkının devlete demokrasiye ve ordusuna olan güvenidir. Ataları ve ailesinin geçmişinden süzülerek gelen ve Türkiye’nin Genelkurmay başkanlığı görevine kadar yükselen sayın İlken Başbuğ’un biyoğrafisinde yer alan bilgilere göz atalım: (1)İlker Başbuğ (d. 1943,

"STORY OF İLKER BAŞBUĞ MASONİC BACKGROUND"

-Türkiye'nin Genelkurmkay Başkanı, 2006 yılında resmi başvuruda bulunarak İngiltere destekli ve kuruluşu 1882 yılına dayanan "Cercle d'Orient"e üye olmak istedi. Ve isteği soruşturma sonrası kabul olundu.

-Cercle d'Orient, "Doğu Çevresi" veya "Şark çemberi" anlamlarına da gelir. Kurucusu olan İngiltere'nin İstanbul Elçisi Sandison, aynı zamanda Beyoğlundaki "Grand Orient Mason Locasının" da kurucusudur. Cercle d'Orient ve Grand Masonlar Locası (yeni ismiyle Büyük Kulüp) uzun yıllar Beyoğlu Abraham Paşa apartmanında çalışmalarını sürdürdü.

-Büyük Kulüp, Kadıköy Havuçzlubahçe'ye deniz kıyısına taşındı. Sosyete ve zenginlerin Türkiye'yi yöneten üst düzey basın ve iş dünyası ile İngiltere-ABD eksenli derin güçlerin buluşma, eğlenme yeridir. Ve Büyük Kulüb'ün üyeleri arasında masonlar da dikkat çekmektedir.

-Sayın İlker Başbuğ,"Cercle d'Orient"e üye olması esnasında Genelkurmay'dan izin almış mıdır?

-Sayın İlker Başbuğ'u "Cercle d'Orient" üyelik kartını yırtmaya davet ediyorum!

Sayın İlker Başbuğ, 2008 Ağustos ayından sonra Türkiye'nin Genelkurmay Başkanı görevine getirilen asker.

Afyonkarahisar). Türk Silahlı Kuvvetleri'nin 26. Genelkurmay Başkanıdır.1943 yılında Afyonkarahisar’da doğan Başbuğ, aslen Rumeli Manastır kökenli bir aileye mensuptur.1965 yılında Kara Harp Okulu'ndan, 1968 yılında Piyade Okulundan mezun

olmuştur.1975 yılına kadar Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na bağlı çeşitli birliklerde Takım ve Bölük Komutanlığı yapan Orgeneral İlker Başbuğ, 1977 yılındaKara Harp Akademisi'nden mezun olmuş, ardından kurmay

subay olarak; Genelkurmay Plan Harekât Daire Başkanlığı'nda Karargâh Subaylığı, Kara Harp Akademisi Öğretim Üyeliği, Belçika/Brüksel’deNATO Uluslararası Askeri Karargâhında Cari İstihbarat Plan Subaylığı, Kara Kuvvetleri Komutanlığı Plan ve Prensipler Başkanlığı Savunma Araştırma Şube Müdürlüğü ve 51 nci Piyade Tümeni 247. Piyade Alay Komutanlığı görevlerini yürütmüştür.İngiltere Kraliyet Harp Akademisi ve NATO Savunma Kolejini de bitiren Orgeneral İlker Başbuğ, 1988yılında tuğgeneralliğe terfi ederek bu rütbede; Belçika/Mons’da Avrupa Müttefik Kuvvetleri Yüksek Karargâhında (SHAPE) Lojistik ve Enf. Daire Başkanlığı, 1. Zırhlı Tugay Komutanlığı görevlerinde bulunmuş ve1995 yılında tümgeneralliğe terfi etmiştir.Tümgeneral rütbesi ile;1995-1996 yılları arasında Jandarma Asayiş Komutan Yardımcılığı ve daha sonra da Belçika/Mons’da Milli Askeri Temsil Heyeti (NMR) Başkanlığı görevlerini yürütmüştür.1997 yılında korgeneralliğe terfi ederek sırasıyla; 2. Kolordu Komutanlığı ve Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreter Başyardımcılığı görevlerinde bulunmuştur.2002yılında orgeneralliğe terfi eden İlker Başbuğ 2002-2003 yıllarında Kara Kuvvetleri KomutanlığıKurmay Başkanlığı, 2003-2005 yılları arasında Genelkurmay İkinci Başkanlığı, 2005-2006 yıllarındaBirinci Ordu Komutanlığı görevlerini müteakip 2006 yılı atamaları ile Kara Kuvvetleri Komutanlığına atanmıştır.Orgeneral İlker Başbuğ, 4 Ağustos 2008'de açıklanan 2008 yılı Yüksek Askerî Şûrakararları ile Türk Silahlı Kuvvetleri Genelkurmay Başkanlığı görevine atanmıştır.Başbuğ, TSK Üstün Cesaret ve Feragat Madalyası, TSK Üstün Hizmet Madalyası sahibidir.Bayan Sevil Başbuğ ile evli olan Orgeneral İlker Başbuğ 2 çocuk babasıdır.

Görevi gereği yurt içi ve yurt dışı askeri görevler alan, PKK terörüne karşı askeri operasyonları yöneten, eğitim ortamında bu ülke için canını vermesi istenen asker ile son parça ekmeği ve kurşunu bölüşmesi istenen bir düşüncenin, geleneğin içinden gelen bir kimsedir. Ancak Sayın İlker Başbuğ’un hayatında önemli bir gösterge olan o’nun 2006 yılında “BÜYÜKDOĞU KULÜP” üyeliğine kabul edilmesidir. İsterseniz O’nun BÜYÜK KULÜP üyeliğine kabulü ile ilgili belgede yazılanları görelim:

Sayın Başbuğ’u üyeliğe kabul eden BÜYÜK KULÜP’ün logosunun altında “1882 Cercle d’Orient” açıklaması vardır. Türkçesi “Doğu çevresi” veya “ Şark çemberi” anlamlarına da gelir. Circle d’Orient Fransızca bir terim olmasına rağmen onun 1882 yılında kuruculuğunu İngiltere’nin İstanbul Elçisi Sandison yapmıştır. İngiltere Kraliyet ailesinin Osmanlı ülkesindeki en yetkili temsilcisidir Sandison. İngiltere’nin siyasi misyon şefidir. Circle d’Orient’in kuruluş yeri Beyoğlu/Pera semti olduğu için başlangıçla “Cercle d’Pera” olarak da isimlendirilmiş, kuruluşundan kısa süre sonra 1884 yılında Circle d’Orient adını almıştır. İngiltere’nin İstanbul’daki Elçilik binası da Pera’dadır. Elçilik binasından haliç, Fatih Camisi çok iyi görünür. Demir parmaklıklar arkasında taş duvarları çatısı ve görünüşü ile İngiltere’nin haşmetini yansıtır. İngiliz Elçisi, 1880’li yıllarda İstanbul’da neden amaç birliği edeceği şahısların/yöneticilerin uğrak yeri olan Circle D’Orient adı altında bir kuruluşa öncülük etsin. Elçinin başkanlığında kurulan Circle D’Orient’e kısa sürede Osmanlı Hükümetinin Sadrazamı, Vezirleri, Bakanları dahil pek çok üst düzey yönetici üye olmuştur. İngiltere elçisi ile aynı masada buluşan yemekler yiyen, kahve içen, müzik dinleyen, şen kahkahalar atanların bilinç altlarında çok önemli bir istekleri vardı: Makam ve mevkilerini özetli çıkarlarını korumak. İngiltere’nin referansı ile Batılı bankalardan kredi almak, isyanları bastırmak, savaş çıkarmak…Özellikle de Elçinin gözlerine bakarak “Onay almak” çıkarları korumaktı.

Cercle d’Orient’in kurulduğu çalışmalarına başladığı tarihi bina da Osmanlı yönetiminde etkisi olan Ermeni asıllı Abraham Paşa’ya ait idi. Ve Beyoğlunda tarihi ana caddenin kıyısında bulunuyordu. Abraham Paşa, sarraflık mesleğinden çok para kazanmış, kumar ve kadın merakı yüzünden servetini hızla tüketmiş hatta iflas etmişti. Ama İstanbul’da Cercle d’Orient’in hizmet binasını kiraya vermekten mutluluk duymuştu. Beyoğlundaki Abraham Paşa’nın tarihi binasında aynı zamanda Osmanlı Masonlar Kulübü’de hizmetlerini sürdürüyordu. Osmanlı Mason locasının da adı “Grand Orient” (Büyük Doğu) locası idi. Özetle 19.yy ortalarında İstanbul pera’da kurulan Mason

Circle d'Orient binasının bulunduğu Abraham Paşa bina haritası

localarının en büyük destekçisi İngiliz elçiliği ile birlikte yine Pera’da hizmet veren ABD elçileri, Fransız, İtalyan diplomatik misyonu ve onlarla işbirliği yapan kökenleri batılı ve hristiyan olan ama kendilerine “Levanten” denilen insanlardı. Abraham Paşa’nın

Büyük Doğu mason locası ile Cercle d'Orient'in tarihi hizmet binası

apartmanında Cercle d’Orient ile “Grand Orient Masonlar locasının” birlikte çalışması tesadüfi olabilir mi! Cercle d’Orient’in adı içinde sadece “Masonlar” kelimesi yoktu. Ama kurucuları Masonlar idi. Sonraki yıllarda 1909 yılında “Grand Orient Mason Locası” Talat Paşa başkanlığında Hür ve

Grand Orient (Büyükdoğu) Mason locası diploması

Bağımsız Masonlar Locası olarak isim aldı. Talat Paşa aynı zamanda “Circle d’Orient”in de üyesi idi. 1930’lu yılların başlarında Circle d’Orient’in adını değiştirme konusu gündeme geldi. Toplantı tutanakları Türkçe ve Fransızca olarak yazıldı. Ve 1936 yılında “Büyük Kulüp” adını aldı. 1960’lı yıllardan sonra ise Mason locaları ile Büyük Kulüp’ün gelişi serpilmesi gerekiyordu. Büyük Mason locası Kadıköy’e taşındı. Büyük Kulüp te Kadıköy Çifte Havuzlar semtine

Talat Paşa, 33 derece Mason üstat

yerleşti. Deniz kıyısında plajı, hemen yanı başın

da koruluk olarak da korunan yeşil park alanı ile

Mason DuL KADIN HEYKELİ kARÖKÖY

“Doğa cenneti” olarak tasarlandı. Havuzda yıkanarak serinleyenler, güneşin batımını izlerken şarkı söyleyenler, balolarda göğüs dekolte genç ve güzel bayanlar ile yanak yanağa dans edenler, resim

sergisinde viskisini yudumlayarak entelektüel pozlar verenler…Her iki laflarının arasına “Cumhuriyet, Atatürk, Laiklik” kelimesini sokuşturanlar… Özetle tebessüm ederek mutluluk görüntülerini fotoğraf karelerine yansıtanlar aynı ortamda buluşuyor. Büyük Kulüp’ün üye sayısı

Mason üstat Hiram Usta heykeli, Ziraat Bankası/Karaköy

6000’i buldu. Türkiye’nin yönetiminde söz sahibi olan siyasetçiler, iş çevreleri ve sanatçıların buluştuğu yer olmuştu. Düğün törenlere yapanlar, stres atanlar, İngiliz elçisi ile buluşanlar özellikle Büyük Kulüp’ü tercih

Karaköy'ün görüntüsü , Osmanlı dönemi

ediyordu. Kulüb’ün yönetim kurulu geleneklerine sımsıkı bağlılığı ile tanınıyordu. Üye kabullerinde kişinin ekonomik durumu ve sicili araştırılıyordu. Ve genelde üyelerinin bir kısmı da önde gelen masonlar idi.

İngiltere elçiliği-1929 yılı Pera-İstanbul

İngiltere Elçilik binası önü, 1929 yılı

İstanbulda Cercle d'Orient ve mason localarının kuralması projesine

tam destek veren ünlü mason İngiltere Kralı Edward

Masonların Türkiye'yi kontrol/Yönetim simgesi

Kudüs'teki Yahudi Ağlama duvarında dua eden kişi

Büyük Kulüp'ün Kadıköydeki Tarihi hizmet binası

Cercle d'Orient veya Büyük Kulüp binasının günümüzdeki durumu,Kadıköy

İngiltere Elçilik binası, İstanbul-Pera

Sayın İlker BAŞBUĞ!

“Kişisel tercih hakkını kullanarak Büyük Kulüp üyeliğine başvuru ve kabul haklarını elde ettiniz. İstanbul’a geldiğinizde Devletin imkanları ile kurduğu Orduevlerinin imkanları sizler için yeterli gelmemiş olabilir. Ne de olsa iş ve basın çevreleri ile buluşmanız, İngiltere ve ABD siyasi ve diplomatik misyon şefleri ile aynı masada kahve içmeniz…”Yalancı cennet” olarak tasarlanan kulüp ortamında lüks hayat sürmeniz sizin tercihinizdir. Diğer yandan yıllardan beri Türkiyeyi tehdit eden PKK terörüne karşı operasyon bölgelerinde asker kıyafetleri ile dolaşıp halka, askerlere moral vermeniz de haber metinlerine fotoğraf karelerine yansımış olabilir. Ama yine Türkiye’de bitmeyen bir terör ortamının da varlığını bilen herkes gibi bu hususta yüreği yananlar da şehit aileleri olsa gerek. Görev gezisi dolayısı ile İsrail’e kadar gidip, Yahudilerin Ağlama duvarına ellerinizi koyarak duygulanmanız ve dua etmeniz ile ilgibi fotoğraflar basında yer aldı. En azından bu konuda kamuoyuna açıklamalar yapmanız gerekirdi. Dualaranız inancınızın gereği olabilir. . Bir başka günde şehit cenazesinde namaz kılarak elinizi Yaradana açmanız da mümkün olabilir. AÇIK KONUŞALIM! Ordular kumandanı ve “General” rütbesinde bir yetkili olarak üyesi olduğunuz BÜYÜK KULÜB’ün kuruluş kökenleri ve 135 yıla dayanan tarihi göz önüne alınarak adı geçen kuruluşun Osmanlı ülkesinde mason localarının da kurucuları arasında bulunan İngiltere elçilik misyonu tarafından kurulduğunu bilmez misiniz! BÜYÜK KULÜP veya “Cercle d’Orient”e üye olurken bağlı olduğunuz Genelkurmay’dan izin aldınız mı! Benzer şekilde bir ordu mensubu subayın herhangi bir kulüp dernek veya kuruluşa üye olmasına izin verir misiniz! Türk askerleri vatanları ve inandıkları değerler uğruna “Allah Allah” sesleri ile düşmana karşı hayatını ortaya koyarak mücadele verirken geride kendisine emir veren yöneten bir kumandanının “yalancı cennetlerde keyif çatması” olayını bildiğinde ne düşünürdü acaba! Özetle: BÜYÜK KULÜP üye kartını iptal ve yırtıp çöpe atacak kadar cesur musunuz! Cezmi YURTSEVER/Tarihci .

Kadıköy, uydu görüntüsü

Büyük Kulüp'un uydudan yakın görüntüsü

Büyük Kulüp'ün dergisi

Cercle d'Orient'in ile işbirliği yapan "Mason piramit" şekilli organizasyon

Büyük kulüp'ten görüntüler

KAYNAK: İlker Başbuğ, Wikipedia İnternet Ansiklopedisi Görüntüleme sayısı: 8962