ATATÜRK'ÜN İSLAM DÜŞMANLIĞL ve TARİH

Atatürk’ün yazdığı Tarih Kitabı ve Peygambere hakaretler!

millicumhuriyet / Mart 30, 2012

iŞTE YILLARCA MÜSLÜMAN TÜRK MİLLETİ’NİN EVLATLARINA OKULLARDA OKUTTUKLARI SÖZDE TARİH KİTABI.. YAZAR M.KEMAL

.

İslama ve onun peygamberine yapılan ithamlar aşağılamalar yermeler alay etmeler hepsi kitapta açıkça görülebilmekte.

Peki bu kitap kimin eseri? İşte halkı Müslüman olan ve öyle sıradan bir halk değil cihan imparatorluğu yaşamış ve İslamın mukaddesatı uğruna can almış can vermiş bir milletin evlatlarına torunlarına anlatılan İslam ve peygamberi…

Bu şekilde evlatlarımız yıllarca zehirlenmiş İslam aşağılanmaya çalışılarak karalanmaya çalışılmış. Peki asıl amaç ne? Toplumu zehirlemek ve ondan iman ve Kur’an ahlakını söküp atmak, cibiliyetsiz soysuz inançsız ahlaksız köksüz insan yığınları onlar için asıl amaç. Böylelikle yüzlerce yıl İslam karşısında mağlup olan dağılan ve gerileyen haçlı zihniyetli ve siyonist ortaklı batı Anadolu halkına yaptığı bu muamele ile İslama karşı zaferini de ilan ediyordu..

Ey karanlık devir ;

Yaptıklarınız yanınıza mı kalacak sanmaktasınız. Ne o kitaplar ile ne inkılaplarınız ile ne istiklal mahkemeleriniz ile ne dar ağaçlarınız ile faşizanlığınız ne kanun ve asker gücünüz Müslüman TÜRK milletini dininden bayrağından vatanından ve maneviyatından vazgeçirmeye yetmedi ve yetmeyecek… Bu millet dün de iman Kur’an bayrak vatan kavgası verdi bugün de veriyor yarın da verecek asla teslim olmayacak.

M. Kemal’in, “Lise Tarih” kitabı için 1930 yılında eliyle yazdığı birçok sayfanın arşivlerde bulunduğu tarihçiler için malumdur. Işte bu kitap için kaleme aldığı yazıların orjinal el yazmaları

Bu el yazmaları Anıtkabir Kütüphanesi’ndedir. Fotokopisi, Türk Tarih Kurumu’nda ve Genelkurmay Başkanlığı’na bağlı Askeri Tarih ve Stratejik Etüdler Başkanlığı arşivindedir

“Kuran sureleri Muhammede açık semada peyda olmuş bir şimşek gibi günün birinde, birdenbire bir taraftan inmiş değillerdir.

Muhammedin beyan ettiği sureler uzun bir devirde dinî tefekkürlerinin (düşüncelerinin) mahsulü olmuştur.

Muhammet bu surelere birçok çalıştıktan ve tedkikler (incelemeler) yaptıktan sonra edebî bir şekil vermiştir.

Mamafi (Bununla birlikte) kendisini tahrik eden batınî amilin (etkenin) yukarda söylediğimiz gibi tabiatın üstünde bir vücut olduğuna kani idi. (Yani “Allah var” zannediyordu).

Muhammedi harekete geçiren ilk amil samimî heycanlar olmuştur. Muhammet daha sonra irticalen dinî hitabede bulunan bir vaiz oldu. Vaizlikten nebiliğe, nebiliktende nihayet allahın Resulü haline geçti.

Içinde yaşadığı insanların manevî menfaati için ve büyük bir hakikat namına mücahedeye atılmış olan Muhammet, sonunda dinî bir imparatorluğun mutlak reisi ve bütün dünyaya hakim olmak iddiasını besliyen muharip bir dinin müessisi sıfatı ile ömrünü bitirdi. Bu iki netice münhasıran Muhammedin kendi manevî ve fikrî kuvvetinin mahsulü idi.”

https://millicumhuriyet.com/2012/03/30/ataturkun-yazdigi-tarih-kitabi-ve-peygambere-hakaretler/comment-page-1/#comment-23497

İşte yukarı da kendinizin de gördüğü ve bu milletin evlatlarını kendi dinlerinden kendi peygamberlerinden soğutmak maksadı ile okullarda din dersi ve tarih dersi diye okuttukları o iğrenç kitaplar.

Evlatlarımızı dinden diyanetten İslam’dan ve Kur’an’dan koparabilmek için yıllarca bu kitaplar ile zehirlemeye çalıştılar.

Yukarıda da açıkça okuyabileceğiniz gibi devrin okullarında verilen tarih ve din bilgisi ortadadır.