Birçok oyun içeriğinin küçük ekranlarda oyuncu karşısına çıkacağını düşürsek, kolay anlaşılır ve erisilebilir bilgiler oluşturmak önemlidir. Kafa karıştırıcı oyun formatları ile oyuncuları oyunlardan soğutmak istemeyiz. Bu nedenle, aşağıda diyalog formatlama konusunda bazı ipuçları yer almaktadır.
Bu konuda daha fazla bilgi almak için şurada yer alan Netflix English Timed Text Subtitle Guide’a göz atabilirsiniz.
For information on formatting user interface, descriptions, and other portions of games, refer to [Structure].
Duraklamayı belirtmek veya eksik kalmış cümlelerde üç nokta (...) kullanın. Bölünmüş bir satırın devamını belirtmek için üç nokta kullanmayın. Ancak, diyaloğun cümlenin ortasında başladığını belirtmek için üç nokta kullanabilirsiniz.
Örneğin:
1. satır: Aslına bu oldukça…
2. Satır: ilginç.
Example 2:
Satır: …bu yüzden ona dedim ki, ona… Ne demiştim?
Alan sınırlı olduğunda, noktalama işaretleri diyalogda tonu ileterek duygusal bir kısaltma işlevi görebilir. Ton farkları:
Merhaba Nötr, yazışmada
Merhaba. Nötr, genelde kısa mesaj yazarken
Merhaba… Belirsizlik, genelde hayal kırıklığı
Merhaba? Belirsizlik, genelde kafa karışıklığı
Merhaba! Coşkulu
Merhaba…? Oldukça şüpheli
Merhaba- Sözü kesilmiş
Karakteri tasvir ederken noktalama işaretlerinin diyalaogda sahip olduğu etki oldukça büyüktür. Dilbilgisi kurallarına uyduğunuzdan emin olduğunuz sürece duygu ifade etmek için noktalama işaretlerini kullanabilirsiniz. Kafa karışıklığına neden olabilecek aşırı bir şekilde noktalama işaretleri kullanmaktan da kaçının. Gerektiği yerde cümleyi yeniden farklı bir şekilde tekrar oluşturun.
Konuşanın kendisinden gelen ses efektini belirtmek için parantez içinde ulaç veya sıfat kullanabilirsiniz.
Örneğin:
(Gülerek) Sen az değilsin!
(Sinirli) Ne demek istiyorsun?
Konuşanın mevcut veya süre gelen eylemini belirtmek için şimdiki zamanı kullanın. Gereksiz fazla bilgi vermekten kaçınmak için bu eylemin zaten gösterilip gösterilmediğinden emin olun.
Örnek:
(Hızlıca yürüyerek) Acele et! Geç kalmak istemiyorum!
(Yetişmekte zorlanırarak) Bazılarımız ter içinde kalmak istemiyor olabilir!
*Bir ses efektini veya müziği belirtirken çağrıştırdığı ruh halini göz önünde bulundurarak açıklayıcı olmaya çalışın. Metni anlamakta zorluk çektiğiniz durumlarda daha fazla içerik isteğinde bulunun.
Hikaye anlatırken, geçmişte olan bir şeye atıfta bulunmadıkça, oyunculara hikayeyi yaşatmak için şimdiki zaman dilimini kullanın. Köşeli ayraç kullanımından sakının. Kaynak dilinde var olan köşeli ayracı çevirinize aktarmak istemediğinizde yapımcılara sorarak ayracın bir koda bağlı olup olmadığından emin olun.
Örnek:
Obsidyen karanlığından bir canavar belirir. Mindy zıpkını elinde tutmuş geri çekilmeyi reddeder. Yaratıkların köyüne ilk saldırdığı günü hatırlar ve bunun tekrar etmemesi için elinden geleni yapaya kararlıdır.
Bir olay ya da durum karşısında ortaya çıkan korkma, sevinme, üzülme, şaşırma gibi duyguları yansıtan ya da seslenme bildiren sözcüklerdir. İngilizce diyaloglarda ünlem kullanmak gerektiğinde, en uygun ünlemin hangisi olduğuna karar vermek için öncelikle duyguyu veya bağlamı belirlemeye çalışın. 嗯 veya 哇 gibi birçok Çince ünlem doğrudan İngilizceye çevrildiğinde hangi duygu vermeye çalıştıkları tamamen belirsiz olabilir, bu nedenle bunun yerine metnin hangi duyguyu vermeye çalıştığına odaklanmak ve bunu Türkçeye en iyi şekilde uyarlamaya çalışmak önemlidir.
1. Seslenme (Hitap) Ünlemleri
Hişt! Sınav yapılıyor, sessiz olun.
Ayol, nerelerdesin sen günlerdir?
Bre ağalar! Bu ne biçim iştir?
Haydi dostlarım, benimle gelin!
“Hey koca diyar, hey can!
2. Duygu Ünlemleri
Aaa,şu bebeğin tatlılığına bakın! (beğenme)
Ee, yeter artık bu kadar saygısızlık! (kızma)
Ha dayan evladım, göreyim seni! (istek uyandırma)
Ah, memleketimi bir daha görsem! (özlem)
Eh, artık hayırlısı neyse o olsun! (onaylama)
Ay, kompozisyon yarışmasında birinci olmuşum! (sevinme)
Yaa! Bunları o mu söylemiş? (şaşma)
Vah vah, çok kötü kandırmışlar zavallıyı! (acıma)
Aman dediklerimi unutmayasın! (uyarı)
Hah, şimdi hapı yuttuk işte! (telaş)
Hay, sen çok yaşa e mi? (dilek)
Ooo, beyim nasıl oldu da bizi aradın? (sitem)
Of, dayanamayacağım artık! (usanç)
Oh, dünya varmış dışarda! (rahatlama)