kızılcahamam8ocak2006

Kızılcahamam 8 Ocak 2006

8 Ocak 2006 Kızılcahamam Milli Parkı'nda

8 Ocak 2006 Pazar sabahı saat 6:20'de uyanıp, 6:45'te yola koyulduk. Saat 7'de Oran'da her zaman buluştuğumuz yerde buluştuk. Dört arabadan üçünü park edip bizim arabaya beş kişi sığdık; ve saat 7:05 gibi Kızılcahamam'a gitmek üzere hareket ettik. Rahat bir yolculuktan sonra Kızılcahamam çarşısında Damla Pastahanesinde simit, kır pidesi ve çay ile kahvaltımızı yaptık ve Kızılcahamam Milli Parkına girip, girişten az sonra soldaki çeşmenin yanına arabamızı park ettiğimizde saat 8:55 idi. Hava sıcaklığı sanırım artı 1-2 derece kadardı, yürüyüşe başlarken etrafta kar yoktu. Patalya otelin girişini geçtikten az sonra kar ve yer yer buz üzerinde yürümeye başladık (Resimlere tıklarsanız başka pencerede büyük olarak görebilirsiniz ;) )

Yol kenarında dere şırıltılı bir şekilde akıyordu Karlı ve buzlu yolda yavaş yavaş Işık dağına tırmanıyorduk. Yolun tamamının buzlu olduğu bir yerde; muz kabuğu gören Temel'in "eyvah; düşeceğum!" dediği aklıma geldi ama tüm dikkatime rağmen düştüm.

Yavaş yavaş kar kalınlığı artmaya ve hava giderek soğumaya başlamıştı. Karda kurumuş otların görüntüsü hoşuma gitti.

Kar çam dalları üzerinde beyaz çizgiler oluşturmuştu Saat 10:45'te çektiğim resimde görüleceği gibi kar kalınlığı 10-15 santimi bulmuştu.

Yavaş yavaş tırmanmaya devam ediyorduk. Yoldaki kar bazen kalınlaşıyor, bazen inceliyordu. Kurumuş çiçekler üzerinde kar buzlaşmıştı Artık kar kalınlığı 15-20 santimi bulmuştu

Yer yer yol kenarında kuşburnu ağaçları vardı Tabii ki her seferinde toplamadan; yemeden geçemezdik Çam dalları üzerinde buzlaşan kar bazen dalları kıracak kadar ağırlaşıyordu; eğilen dallar güzel görüntüler oluşturuyordu

Yükseldikçe uzak karlı tepeleri, Kurtboğazı barajını, Patalya Oteli giderek daha küçülmüş olarak görüyorduk

Karlı bir yamaçta 12:05'te 10 dakika kayma molası verildi: Güneş yavaş yavaş yüzünü gösterdi

Kar üzerinde gölgem oluştu Kabukları yaprak yaprak soyulan sarı çamın görünüşü ilginçti Yolun Işık dağının zirvesine en yaklaştığı yerlerde bir yükselip bir alçalıyorduk

Kar kalınlığı da 30 santimi buluyordu, bakınız: ayakizi Kısa bir mola, kuşburnu toplama, buz gibi çeşmeden su içme derken yavaş yavaş aşağı indik

Arabamıza kavuştuğumuzda saat 14:50 idi, yaklaşık altı saat olmuştu. Yürüdüğümüz parkurun 24 kilometre olduğunu belirtmem gerek. Kızılcahamam çarşısında mercimek çorbasına herkes bayıldı, üstüne döner ve sonra ikişer bardak çay içtik. Dönerken yol kenarındaki kayalara yapılmış leylek resimleri de ilginçti

Saat 17'de Oran'da park ettiğimiz üç arabanın yanında vedalaştık, ne kadar yorulduğumuzu ise az sonra eve geldiğimizde farketmeye başladık. Pazar gecesi çektiğim resimleri PC'me yükledim, içlerinden yaklaşık yarısını küçülttüm ve imageshack.us'e yükledim ve Pazartesi akşamı size bu maili yazarken yorgunluğum henüz tamamiyle geçmiş değil, ama bu geziyi, bu yürüyüşü yapmış olmaktan dolayı çok mutluyum.