e) Vahdaniyet

e) Vahdaniyet

Rabbimiz Allah'ın, zatında, sıfatlarında ve fiillerinde bir ve tek olmasıdır... yalnız kendisine ibadet edilen yegane Rabb, ilâh ve Melik'dir... Zatında, sıfatlarında ve fiillerinde eşi, benzeri ve ortağı yoktur. Allah Teâlâ, eşi, benzeri ve ortağı olmayışı bakımından bir ve tektir... O'ndan başka yaratıcı yok, O'ndan başka ilâh yok, O'ndan başka kendisine itaat ve ibadet edilecek rab yoktur...

Vahdaniyet konusunda, yegâne Rabbimiz Allah (Azze ve Celle) şöyle buyurur:

"Allah, hiçbir çocuk edinmemiştir ve O'nunla birlikte hiçbir ilâh yoktur. Eğer olsaydı, her bir ilâh elbette kendi yarattığını götürü verirdi. Ve (ilâhların) bir kısmına karşı üstünlük sağlardı. Allah, onların nitelendire geldiklerinden yücedir.

Gaybı da, müşahede edileni de bilendir, onların ortak koştuklarından yücedir.[36]

"De ki: 'Eğer söyledikleri gibi O'nunla beraber ilâhlar olsaydı onlar, Arş'ın Sahibi'ne mutlaka bir yol ararlardı.

O, onların dediklerinden münezzeh, yüce ve büyük bir yükseklikle yüksektir.

Yedi gök, yer ve bunların içindekiler O'nu teşbih etmektedir. O'nu, Övgü ile teşbih etmeyen hiçbir şey yok­tur. Ancak siz, onların teşbihlerini kavnyamıyorsunuz. Şübhe yok O, Hâlim olandır, bağışlayandır. [37]

"O gün onlar, orta yere çıkarlar. Onlardan hiçbir şey Allah'a karşı gizli kalmaz. (Alİah sorar:) 'Bugün mülk kimindir? Bir olan, kahhar olan Allah'ındır[38]

"De ki: 'Gerçekten siz mi yeri iki günde yaratana (karşı) küfre sapıyor ve O'na bir takım eşler kılıyorsunuz? O, Âlemlerin Rabbf dir." [39]

"Allah, ancak bir tek ilâhtır. [40]

"Eğer her ikisinde (gökte ve yerde) Allah'ın dışında ilâhlar olsaydı, hiç tartışmasız, ikisi de bozulup gitmişti.

Arşın Rabbi olan Allah, onların nitelendire geldikleri şeylerden yücedir." [41]

"Allah da: 'İki İlâh tutmayın. O, ancak bir ilâhtır ve yalnız Benden korkun, buyurmuştur.

Göklerde ve yerde ne varsa O'nundur. Din de, daima O'nundur. Böyle iken siz, Allah'dan başkasından mı korkuyorsunuz?" [42]"Deki: 'O Allah birdir. Allah, Samed'dir.

O, doğurmamıştır ve doğurulmamıştır. Ve hiçbir şey O'nun dengi değildir. [43]Ubey b. Ka'b (r.a.) şöyle demiştir: Müşrikler, Rasulullah (s.a.s)'e: -Rabbini, bize tanıt! Dediler, Bunun üzerine Allah Teâlâ, şu sûreyi indirdi: "De ki: 'O Allah birdir. Allah, Samed'dir. [44] Samed, o zattır ki, doğurmamış, doğurulmamıştır. Çünkü doğurulan hiçbir şey yoktur kimileride ölmeyecek­tir ve ölen hiçbir şey yoktur ki, mirası alınmayacaktır.

''Ve hiçbir şey O'nun dengi değildir. [45] buyuruyor ki, O'nun hiçbir benzeri ve muadili (eşi) yoktur ve O'na benzer hiçbir varlık mevcud değildir[46]

Şehid İmam Ebu Hanife (rh.a.), bu konuda şunları söyler "El-Fıkhu'1-Ebsat" adlı eserinde:

"Allah Teâlâ, mahlukların sıfatı ile tavsif edilemez. O'nun gazabı ve rızası keyfıyetsiz sıfatlarındandır. Sünnet ve cemaat ehli'nin görüşü budur.

Allah, gazab eder ve razı olur. O'nun gazabı, ceza­landırması, rızası da sevabıdır denemez. Biz O'mı, ken­disini tavsif ettiği gibi tavsif ederiz. O, birdir, hiçbir şeye muhtaç değildir. Doğurmamış, doğurulmamıştır. Kendisi­ne hiçbir şey denk değildir. Hayy, Kayyum, Kadîr, duyan, gören, bilen O'dur. O'nun eli, kulların ellerinin üzerindedir. Fakat kulların eli gibi bir uzuv değildir. O, ellerin yaratıcısıdır. O'nun yüzü, yarattıklarının yüzü gibi değildir. O, bütün yüzlerin yaratıcısıdır. O'nun nefsi, yarattıklarının nefsi gibi değildir. Bütün nefislerin yaratıcısı O'dur.[47]

[36] Mtfminun, 23/91-92.

[37] İsra, 17/42-44

[38] Mü'min, 46/16.

[39] Fussilet, 41/9.

[40] Nisa, 4/171.

[41] Enbiya, 21/22.

[42] Nahl, 16/51-52.

[43] İhlas, 112/1-4.

[44] İhlas, 112/1-2

[45] İhlas, 112/4

[46] Sünen-i Tirmizî, Kitabu Tefsiru'l-Kur'ân, B.91,

Hds. 3585-3586.

İmam Ebu'l-Hasen Ali b. Ahmed el-Vahidî, Esbab-ı NÜZUL,

çev. Dr. Necati Tetİk-Necdet Çağıl, Erzurum, T.Y. Sh. 564-" 565.

Abdulfettah et-Kadî, Esbab-ı NÜZUL, çev. Doç. Dr. Salih Ak­demir, Ank. 1986, sh. 432.

[47] İmam-ı Azam'ın Beş Eseri, sh. 62-63.

Ayrıca bkz. Sa'düddin Taftazânî, Â.g.e, sh. 141-156.