Jeneratör Periyodik Kontrolü Neye Göre Yapılır ?
Jeneratör periyodik kontrolü ve muayenesi; TS ISO 8528 serisi standartlarda belirtilen kriter ve gerekliliklere göre yapılmalıdır. Genel gözle kontrolün yanı sıra elektrik pano ve tesisatının kontrolleri, marş sistemi kontrolleri, yakıt kontrolleri, gösterge kontrolleri, blok ısıtıcı kontrolü, termal kontroller, akü kontrolleri, ses seviyesi kontrolleri ve topraklama kontrolleri de yapılmalıdır.
Müşteri periyodik kontroller öncesi yapılması gereken hazırlıklar ile ilgili olarak Army NDT Personeli tarafından önceden bilgilendirilir.
Jeneratör Periyodik Kontrolü Hangi Sıklıkla Yapılmalıdır ?
Jeneratör periyodik kontrolü ve muayenesi 6331 sayılı “İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu” uyarınca İş Ekipmanlarının Kullanımında Sağlık ve Güvenlik Şartları Yönetmeliği’nde de belirtildiği gibi yılda en az 1 defa jeneratör kontrollerinin yapılması yasal zorunluluktur.
Jeneratör Bakımlarını Aksatmadan Yaptırıyoruz, Yine de Periyodik Kontrol Yaptırmak Gerekir Mi ?
Jeneratör bakımları üretici firmalar ya da bakım firmaları tarafından belirlenen rutin değişimlerin yapılmasını esas alan ve genellikle filtrelerin değişmesi ve genel gözle kontrol işlemlerini kapsamaktadır. Makinenin verimli çalışabilmesi için gerekli ve üreticinin belirlediği periyotları takiben gerçekleştirilir. Ancak Jeneratör Periyodik Kontrolleri Army NDT gibi tarafsız firmalar tarafından gerçekleştirilir ve daha çok jeneratörlerin güvenli şekilde çalışmalarını esas alan kontrolleri kapsamakta ve İş Ekipmanları Kullanımında Sağlık ve Güvenlik Şartları Yönetmeliğince yılda en az bir kez yapılması zorunluluktur.
Jeneratör Periyodik Kontrolü Sonucu Uygunsuzluk Bulunması Halinde Ne Yapılmalıdır ?
Jeneratör Periyodik Kontrolü Ve Muayenesi yapıldıktan sonra uygunsuzluk bulunması halinde en kısa sürede tespit edilen uygunsuz noktaların giderilmesi için gerekli çalışmalar yapılmalı/yaptırılmalı ve ilgili gereklilikleri karşılayıp karşılamadığı tekrar kontrol ettirilmelidir.
Günümüzde ticari-endüstriyel faaliyetlerin çok büyük bir bölümünde, elektrik ana enerji kaynağı olarak kullanılmaktadır. Bu bağlamda, elektrik tesisatın periyodik kontrolü, sürdürülebilir hizmet, üretim ve iş güvenliği açısından büyük önem taşımaktadır. Gelişen teknoloji ve artan ihtiyaçlar düşünüldüğünde, elektrik iç tesisatın ve tesisat bünyesinde kullanılan her türlü ekipman, bileşen ve teçhizatın kontrolü belirli bir uzmanlık seviyesi gerektirmektedir.
Elektrik Tesisatının Periyodik Kontrolü Neden Gerekir?
Tüm tesis ve işletmelerde elektrik iç tesisatının kontrolü ve elektrik tesisat uygunluk belgesi, 25.04.2013 tarih ve 28628 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren İş Ekipmanlarının Kullanımında Sağlık ve Güvenlik Şartları Yönetmeliği kapsamında zorunlu hale getirilmiştir.
17.07.2013 tarih ve 28710 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren İşyeri Bina ve Eklentilerinde Alınacak Sağlık ve Güvenlik Önlemlerine İlişkin Yönetmelik kapsamında, elektrik tesisatının periyodik kontrolünün gerçekleştirilmesi ve kayıtlarının tutulması gerekmektedir. (Ek-1 İşyeri Bina Ve Eklentilerinde Uygulanacak Asgari Sağlık ve Güvenlik Şartları)
Elektrik tesisatın kontrolü, dinamik yük yapısı içerisinde tehlike teşkil edebilecek, sorunlu veya eksik tesisin tespiti açısından önemlidir. Bu sayede olası kaza ve yangınların önüne geçilecektir.
Yapılacak tespitler ve sunulan rapor doğrultusunda alınacak önlemler kontrolün yapıldığı tesislerde şu avantajları sağlayacaktır:
Çalışan güvenliği tesis edilecek, elektrik kazalarına bağlı yaralanma ve can kayıplarının önüne geçilecektir.
Tesisatın zayıf noktaları tespit edilerek raporlanacak ve ileride tesisin hizmet ya da üretim faaliyetlerinin durmasına neden olabilecek elektrik tesisatı kaynaklı arızaların önüne geçilecektir. Periyodik kontrollerin yaptırılmamasına bağlı, ticari faaliyetlerin yavaşlamasına veya durmasına neden olabilecek arızalar, hizmet, üretim veya üretimin durmasına bağlı olarak hammadde kaybına yol açarak yapılacak kontrollerin yanında karşılaştırılması mümkün olmayan maddi kayıplara sebebiyet verecektir.
Yaşanabilecek elektrik kazaları tesis içerisinde temini mümkün olmayan büyük maddi zararlara yol açabilir. Bu kazaların yangın, patlama gibi etkileri olabilir. Ayrıca kullanımı standartlarca veya tesis gereksinimi doğrultusunda uygun olmayan son derece ucuz bir tesisat bileşeni, tesisata entegre pahalı bir teçhizatın zarar görmesine neden olabilir. Elektrik tesisatının kontrolü bu gibi büyük maddi zararların önüne geçecektir.
Elektrik tesisat bileşenlerinin yanlış boyutlandırılması ve uygunsuz ekipman kullanımı, rutin faaliyet içerisinde işletmecinin farkına dahi varamayacağı birtakım ek maliyetler getirebilir. Yapılacak kontrollerde, bu gibi uygunsuzluklar belirlenerek raporlanacak, faaliyet gösteren tesisin işletme verimliliği arttırılacaktır.
Elektrik Tesisatının Kontrolü ve Elektrik Tesisat Uygunluk Belgesi Ölçümleri Hangi Periyotlar ile Yapılmalıdır?
Elektrik tesisatının yılda en az bir kez kontrolü, 25.04.2013 tarih ve 28628 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren İş Ekipmanlarının Kullanımında Sağlık ve Güvenlik Şartları Yönetmeliği kapsamında zorunlu hale getirilmiştir. Moda Enerji, iş ortaklarıyla yürüttüğü çalışmalarda, elektrik tesisat kontrollerini yılda bir kez gerçekleştirdiği gibi; iş ortaklarının talebi doğrultusunda belirlenen periyotlarda, daha sık da gerçekleştirebilmektedir. Çalışmaların sonunda “Elektrik İç Tesisat Ölçüm ve İnceleme Raporu” (Elektrik Tesisat Uygunluk Belgesi) sunulmaktadır.
Elektrik Tesisatı Kontrolünde Ne Yapılmaktadır?
Elektrik tesisatı kontrolünde tesis içerisinde varsa, trafo alçak gerilim tarafından başlayarak tüm enerji odaları, sayaç, dağıtım panoları, branşman, kablo şaftı, generatör, ups, motor, makine ve teçhizatlar ile elektrik bağlantıları, asansör elektrik tesisatı, aydınlatma tesisatı, zayıf akım tesisatı, anahtar, priz ve buatlar, kompanzasyon sistemleri ve topraklama tesisinin mevcut proje ve standartlara uygunluğu kontrol edilir, ölçümler gerçekleştirilir.
Elektrik tesisatı içerisindeki her türlü teçhizat ve makine için uygun boyutlandırma ve korumanın olup olmadığı belirlenerek raporlanır.
Bunlara ek olarak, pano, kablolar ve kablo bağlantılarının termal kamera incelemeleri yapılarak, aşırı veya dengesiz yüklenmenin olup olmadığı tespit edilir.
Çevremizde bulunan metal yapıların birçoğu hava ya da suyla temas ettiğinde korozyona uğrar. Korozyon ise metal ve alaşımların bulundukları ortamda kimyasal/elektrokimyasal reaksiyon sonucu metalik özelliklerini yitirmeleri ve aşınmaları olarak tanımlanır. Korozyon, iş güvenliği ve çevresel boyut olarak ele alındığında çok ciddi sonuçlar doğurabilmektedir.
Metal ve alaşımların izolasyon maddesiyle kaplanması tek başına korozyonu engelleyememektedir. Yeraltı ve su içerisindeki yapılarda, korozyonun önüne geçebilmek için katodik koruma sistemleri geliştirilmiştir. Katodik koruma sistemleri, korunması istenen yapının tüm yüzeyini katot haline dönüştürerek korozyonu engellemektedir.
Katodik Koruma Ölçümü Nedir – Neden Gereklidir?
Katodik koruma sistemlerinin tümünde anotlar zamanla tükenmekte ve istenilen katodik koruma sağlanamamaktadır. Ayrıca dış akım kaynaklı koruma sistemlerinde trafo ve redresör ünitelerinin doğru çalışma sekansları sekteye uğrayabilmektedir. Katodik koruma sistemlerinin istenilen kriterlerde uzun süre çalışabilmesi için periyodik olarak ölçümü ve kontrolünün yapılması gerekmektedir. Arıza tespiti durumunda anlık revizyonlarla koruma sisteminin sürekliliği sağlanmalıdır.
Katodik Koruma Sistemi İle İlgili Standartlar
Moda Enerji bünyesindeki mühendisler, katodik koruma ölçümleri kapsamında, farklı tesis tiplerine ve tesislerin gereklerine uygun ölçümler gerçekleştirmektedir.
Hizmet verdiğimiz tesis tiplerinde kullanılan standartlar aşağıdaki gibidir:
TS 5141 EN 12954 Katodik Koruma – Gömülü veya Suya Daldırılmış Metalik Yapılar İçin – Boru Hatları İçin Genel Prensipler ve Uygulama
TS EN 13509 Katodik Koruma Ölçüm Teknikleri
Katodik Koruma Sistemi Ölçümünü Kimler Yaptırmalıdır?
Doğalgaz, akaryakıt ve su boru hatları olan tesisler
Akaryakıt dolum tesisi ve akaryakıt istasyonları
Deniz suyu ve tatlı su üzerinde bulunan liman ve köprü işletmeleri
Tatlı su depolama tankları olan tesisler
Sürekli olarak işletme altında olan elektrik panolarının kesintisiz enerji sağlaması ve iş güvenliği kapsamında tehlike oluşturabilecek durumları ortadan kaldırma adına periyodik olarak kontrolleri büyük önem arz etmektedir.
Elektrik kontağı olarak geçiştirilen yangın oluşumları çoğunlukla buradaki göz ardı edilen sebeplerden meydana gelmektedir. Elektrik panolarında alınacak önlemlerle doğrudan ya da dolaylı dokunmadan dolayı oluşabilecek elektrik çarpmaların, aşırı ya da düşük akım ve gerilimden dolayı meydana gelebilecek cihaz ve ekipmanlardaki sorunların önüne geçilebilmektedir. Kısacası elektriksel olarak ilgili yapının can damarlarıdır.
Elektrik pano kontrollerinde;
Pano gövdesi fiziki ve mekanik kontroller,
Kablo ve iletkenlerin kontrolü,
Pano içi elemanların kontrolü,
Pano içerisinde yapılacak ölçümler
olarak sıralayabiliriz.
Elektrik Pano Kontrollerini kimler yaptırmalıdır?
Bünyesinde elektrik panosu bulunduran bütün yapılar periyodik olarak bu kontrolleri gerçekleştirmelidir.
Yıldırım, bulut ile yer arasındaki elektrik yüklerinin hızlı deşarj olma olayıdır. Yıldırım oluşma esnasında, doğrudan ve/veya dolaylı etkilerini ortadan kaldırmak veya en aza indirmek için yıldırımdan korunma sistemleri kullanılmaktadır. Yıldırımdan korunma sistemleri (paratoner, faraday kafesi vb.) kurulu olduğu her türlü alan, bina ve tesisleri yıldırımdan kaynaklı zararlı etkilere karşı koruyan yapılardır.
Yıldırımdan korunma sistemleri kısaca dört sınıfta belirtilebilir;
Franklin Çubuğu: Franklin çubuğunda amaç sivri uç etkisi ile yıldırımı üstüne çekmesi metoduna dayanmaktadır. Ancak koruma etki alanının dar olması sebebiyle günümüzde bu metot kullanılmamaktadır.
Aktif Paratonerler: Erken akış uyarı sistemi ile çalışan bu paratonerler kurulumunun kolay olması ve etkin koruma sağlaması nedeniyle günümüzde yoğun olarak kullanılmaktadırlar.
Radyoaktif Paratonerler: Radyoaktif paratonerlerin, taşıdıkları radyoaktif malzemenin yarattığı radyasyon kirliliği ve deprem durumunda radyoaktif malzemenin toprağa karışması riski sebebiyle, imalatı ve kullanımı durdurulmuştur.
Faraday Kafesi: Yakalama ucu, iniş iletkeni ve topraklama sistemi olmak üzere 3 kısımdan oluşan faraday kafesi, korunması istenen alana belirli aralıklarla tesis edilir. Kurulum maliyeti yüksek olmasına rağmen, en etkin koruma sistemi olarak günümüzde kullanılmaktadır.
Yıldırımdan Korunma Sistemi Denetimi Nedir – Neden Gereklidir?
Yıldırımdan korunma sisteminin etkinliğinin kontrol edilmesi, güvenilir olarak çalışmaya hazır halde tutulması ve tam olarak ilgili mevzuata uygunluğunun sağlanması için belli periyotlarla yetkili elektrik mühendisleri tarafından ölçümlerinin yapılması ve muayene edilmesi gerekmektedir. Teknik dokümanların kontrolü, göz ile muayene, topraklama sisteminin ölçümü ve raporlama, denetimin temel öğelerini oluşturmaktadır.
Yıldırımdan korunma sistemi ölçüm ve incelemeleri kapsamında aşağıdaki ölçüm ve kontroller yapılmaktadır:
Koruma Borusu ve Bileşenlerinin İncelenmesi
İndirme İletkenleri ve Bileşenlerinin İncelenmesi
Muayene Klemensi ve Bileşenlerinin İncelenmesi
Çatı Üstü Sistemi ve Bileşenlerinin İncelenmesi
Topraklama Tesisi Direnci Ölçümü
Yıldırımdan Korunma Sistemi Ölçüm ve Muayenesi İle İlgili Mevzuat
21.08.2001 tarih ve 24500 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren Elektrik Tesislerinde Topraklamalar Yönetmeliği’nin 3. maddesi, yeni kurulacak veya kurulu tesislerde muayene ve topraklama direnç ölçümlerinin her yıl periyodik olarak yapılması gerekmektedir.
Yıldırımdan korunma sisteminin muayeneleri arasındaki en uzun süre, TS EN 62305 – 3:2007 (Yıldırımdan korunma – Bölüm 3: Yapılarda fiziksel hasar ve hayati tehlike) standardı Ek E bölümü Çizelge E.2’ye göre muayene süresi azami 1 yıl olmalıdır.
Yıldırımdan Korunma Sistemi Denetimini Kimler Yaptırmalıdır?
Yıldırımdan korunma sistemi bulunan tüm tesis ve işletmelerde ölçüm ve muayene işlemleri yetkili mühendisler tarafından yıllık periyodik olarak yapılmalıdır.
Topraklama neden gereklidir?
Elektrik akımının oluşması, iki nokta arasında bir potansiyel farkının olmasına bağlıdır. Elektrik kazalarında, faz iletkeninin bir diğer iletken yüzeyle teması, hata akımının oluşmasına neden olur. Bu hata akımı, kısa devre gücüne bağlı olarak ölümlere, yaralanmalara ve beraberinde büyük maddi hasarlara yol açabilir. Topraklama, bu gibi bir durumda maruz kalınan temas gerilimini düzenleyerek oluşacak hata akımını sınırlayacaktır.
Topraklamanın fonksiyonel diğer bir faydası, elektromanyetik girişime hassas enformasyon teknolojileri, haberleşme aygıtları, bilgisayar vb. cihazların topraklanması vasıtasıyla bozucu elektromanyetik dalgaların toprağa iletilmesidir. Bu sayede cihazlarda maddi hasar ve veri kaybının önüne geçilebilir.
Topraklama ölçümü ve kontrolü neden gereklidir? Ölçüm ve kontrollerin yaptırılması zorunlu mudur?
Topraklama ölçümü ve kontrolü, işletme bünyesindeki topraklama tesisatının etkinliğinin belirlenmesi açısından önemlidir.
21.08.2001 tarih ve 24500 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren, Elektrik Tesislerinde Topraklamalar Yönetmeliği gereğince, topraklama ölçüm ve incelemelerinin, tüm tesislerde yıllık periyodik olarak tekrarlanması zorunlu hale getirilmiştir.
Ayrıca, 25.04.2013 tarih ve 28628 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren, İş Ekipmanlarının Kullanımında Sağlık ve Güvenlik Şartları Yönetmeliği’nin EK-III Tablo 3 bölümünde topraklama ölçüm ve incelemelerinin 1 yıllık periyotlar ile tekrarlanması zorunlu hale getirilmiştir.
17.07.2013 tarih ve 28710 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren İşyeri Bina ve Eklentilerinde Alınacak Sağlık ve Güvenlik Önlemlerine İlişkin Yönetmelik kapsamında, topraklama ölçümlerinin 21.08.2001 tarih ve 24500 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Elektrik Tesislerinde Topraklamalar Yönetmeliği hükümleri dikkate alınarak gerçekleştirilmesi ve kayıtlarının tutulması gerekmektedir. (Ek-1 İşyeri Bina Ve Eklentilerinde Uygulanacak Asgari Sağlık ve Güvenlik Şartları)
Topraklama ölçümü ve kontrolünün hangi işletmelerde yapılması gerekir?
Elektrik tesisatının olduğu her türlü alan, bina ve işletmelerde ölçüm ve kontrollerin yaptırılması gerekmektedir.
Yalıtım, veya izolasyon direnci kontollerinden elde edilen sonuçların yüksek çıkması, ölçüm yapılan yerin veya ekipmanın yalıtımının iyi olduğunu gösterir. Yalıtkanlık değeri, yalıtkanlık direncini ölçmek için uygulanan gerilimin bin ohm ile çarpılması ile elde edilen değerden düşük olmaması gerekmektedir. Eğer yalıtkanlık değeri düşük çıkmışsa, elektrik tesisatının sağlıklı olduğundan bahsetmek mümkün değildir. Mutlaka gerekli önlemlerin alınması gerekmektedir.
Bir elektrik tesisatında yalıtım direncinin standartların altında kalması halinde, sisteme kesinlikle elektrik verilmemelidir. Bu durumda insanların can ve mal güvenlikleri tehlikeye atılmış olmaktadır.
Temel ilke, bir tesiste elektrik altındaki bölümler ile elektrik altında olmayan bölümlerin, tesisin güvenilir ve sürdürülebilir olması bakımından birbirlerinden izole edilmiş olması gerekmektedir. Bunun yanında bütün elektrikli ve elektronik cihazlarda da yalıtımının tam olması gerekmektedir.
İzolasyon direnci ölçümü, yani yalıtım testleri, doğru akımın elektrik geçirimsiz bir malzemeye uygulanması ve bu malzemenin geçirdiği elektrik akımının ölçülmesi esasına dayanmaktadır. Ölçülen akım ve gerilim değerleri esas alınarak daha sonra Ohm Kanunu’na göre direnç değeri hesaplanmaktadır.
Yalıtım testlerinin, trafo, kablo ve elektrikli cihazların yalıtkan kısımlarında, elektrik motorlarında ve jeneratörlerde yapılması gerekmektedir. Yalıtım değeri, yüksek çıktığı oranda tesisatın güvenliği yüksek demektir. Yalıtım değeri düşük çıkmışsa bu tesisat veya cihazlar kesinlikle kullanılmamalıdır.
Özellikle elektrik motorlarında izolasyon direnci düşükse, bu motorlarda aşırı ısınma olur ve güvenli olarak çalıştırılması mümkün olmaz. Keza kullanılmaya devam edilirse motorun ömrü kısalır, ayrıca elektrik kazalarına neden olabilir. Yalıtım direnci Megger cihazları kullanılarak ölçümlenmektedir. Bir elektrik motorunun yalıtım direncini bulmak için, motorun sargıları ile toprak arasındaki direnç ölçülmektedir.
Yalıtım (izolasyon) direnci değeri 2 megaohm ve daha düşük ise motorun izolasyonu çok kötü demektir. Bu değer 2-5 megaohm arasında ise kritik, 5-10 megaohm arasında ise normal, 10-50 megaohm arasında ise iyi, 50-100 megaohm arasında ise çok iyi ve 100 megaohm üzerinde ise mükemmel demektir.
AND, elektriksel kontrol ve ölçümler çerçevesinde, yalıtım (izolasyon) direnci kontrollerini, ilgili yasal düzenlemelere, yerli ve yabancı kuruluşlar tarafından yayınlanan standartlara ve test yöntemlerine uygun şekilde gerçekleştirmektedir.