ÜMİT ÖNER
Kariyer, günümüzde önemli bir kişisel gündem. Fakat sadece iş sahibi olmak olarak düşünülmemeli. Değişen çalışma şartları ve ortamları, eğitim ve gelişim fırsatlarının çeşitlenmesi ile iş kavramı klasik tanımların dışına çoktan çıktı bile. Bunun yerine kariyer — iletişim teknolojilerinin de yardımıyla — kalıplaşmış rotalardan kurtulup insanların hayal güçlerinden de beslenen bir kişisel varoluş hikayesine dönüştü.
Kişisel varoluşumuz üzerine derinleştikçe önemli bir engelin farkına varıyoruz. Bu engel, hayallerimize doğru yolculuğumuzda fevkalade yalnız olabileceğimiz gerçeğidir! Hayallerimizi paylaşmak istediğimizde, cesaretimiz kırıldığında ve onu yeniden ayağa kaldırmak için birilerine ihtiyacımız olduğunda, evreka dediğimiz bir fikrimizle çıka geldiğimizde çoğu zaman bizi dinleyecek birisini bulamıyoruz. Etrafımızın iletişimin türlü yollarıyla dolu olduğu ve her mecrada bir mesaj iletme enflasyonu yaşanan günümüzde malesef büyük bir dinleme kıtlığı da mevcut. Sırf bu dinleme kıtlığı yüzünden ne kadar çok insanın kariyer hikayesinin yarı yolda kaldığını veya hiç başlamadan bittiğini tahmin edemezsiniz.
Veya belki de rahatlıkla edebilirsiniz! Eminim ki bu yazının okuyucuları da birçok kez dinler gibi görünen ama ilgisi tamamen farklı yerlerde olan insanlara bir şeyler anlatmak için çırpınıp durmuştur.
İşte tam bu noktada koçluk bir süper kahraman gibi sahneye çıkıyor.
Biz koçlar karşımızdakini dikkatle ve yürekten dinlerken, bir kamp ateşini gözleriz. Önce usul usul kıvılcımlanan ateş bazen durulur, bazen harlanır veya birden alevlenip gürül gürül yanabilir. Fakat ateş, eğer kendisiyle ilgilenilmezse sönüp gider ve belki de bir daha asla yeniden alevlenemez. Peki koçlukta ateşi güçlü tutan sihirli güç nerededir? Tabii ki etkin ve gönülden dinlemekte.
Gelin hep birlikte gözümüzde canlandıralım. Bir gelecek hayalimizi veya kariyer planımızı anlatırken karşımızdaki kişi bizi tüm varlığıyla dinliyorsa ne yaparız? Bu dinleme bizi sevindirir, heyecanlandırır ve daha fazla anlatma isteği uyandırır. Bir de üstüne güçlü sorular gelirse daha derin düşünmemizi, sorgulamamızı, farklı bakış açıları üretmemizi sağlar. Tüm bu koçluk süreci başlı başına bir cesaret kıvılcımıdır aslında. Ve bu kıvılcım, bir hayal yolculuğu, kariyer hedefi, kişisel varoluş mücadelesi veya ismine ne derseniz deyin, kişiye verilebilecek en büyük hediyedir.
Kariyer koçluğu insanların hayatlarını değiştirebilir. Onlara hayallerine doğru yolculuk etme cesareti verir. Bu yüzden kariyer koçluğu profesyonel amaçların dışında sosyal sorumluluk açısından da anlam sahibidir, çünkü fırsat eşitliğine büyük bir katkı sağlama imkânı yaratır.
Günümüzde birçok sivil toplum örgütü, eğitim kuruluşu ve kurumsal şirket kariyer hayatına hazırlanan öğrenciler, mezun adayları ve henüz işin başında olan genç profesyoneller için gönüllü kariyer koçluğu veya mentorluk imkânı sağlıyor. Çevrimiçi teknolojiler sayesinde yaşadığı yerde bu tip imkanlara ulaşma imkânı olmayan birçok insan için koçluk/mentorluk ile tanışma fırsatı doğuyor. Fırsatları eşit olmayan, imkanlara erişimi kısıtlı, hayallerine ket vurmak zorunda kalmış insanlar bu imkanlar sayesinde içlerindeki ateşi yeniden alevlendirip, dilediği yolda yürüyebilmek için cesaret buluyor. Öz farkındalığının artmasıyla kariyer yolculuğunda daha bilinçli, daha hedef odaklı, esenlikle sonuçlanma ihtimali yüksek güven dolu adımlar atabiliyor. Kendisi için en iyisini seçme iradesine sahip olduğunu keşfediyor ve işte o zaman gerçek anlamda özgürleşiyor.
Bir bireyin karşınızda varoluşsal boyutta böyle yükseldiğine şahit olduğunuzu hayal edin. Nasıl bir enerji sizce? Koçluk bir süper kahraman gibi sahneye çıkar dediğimde tam da bu enerjiyi kastediyordum.
İlk gönüllü projemde kariyeriyle ilgili hiçbir ümidi olmayan ve hayalleri silinmiş genç bir arkadaşımızla yola çıkmıştım. Onun istediği işe başladığı gün yaşadığım mutluluğu ve gururu anlatmama kelimeler yetmez. Aradan geçen yıllardan sonra bugün başarı haberlerini aldığımda ise büyük bir huzur hissediyorum. Çünkü o ateşin alev alev yandığını biliyorum ve ateşi izlemek her zaman huzur verir. Gönüllü projelerin büyük ödülü bence budur.
Profesyonelce veya gönüllü olması fark etmez, kariyer koçluğunun her insan için faydası, ihtiyaç duyduğumuz cesaret kıvılcımını canlı tutmasıdır. Ve bu kıvılcımdan doğan ateş, harika hikayelere şahit olmamızı ve fırsat eşitliği mücadelesinde bir süper kahraman gibi hissetmemizi sağlayabilir.
Cesareti paylaşmaya ne dersiniz?
Koç | Mentor | Blog Yazarı
Ortadoğu Teknik Üniversitesi İktisat ve Maltepe Üniversitesi MBA programlarından mezun olan Ümit Öner, kariyerini otomotiv sektöründe yönetici olarak sürdürüyor. EMCC tarafından koçluk akreditasyonuna sahip olan Öner, 2016 yılından bu yana kariyer, gelecek planlama, kişisel gelişim ve hayal tasarımı alanlarında koçluk ve mentorluk yapıyor.
Bir fırsat eşitliği aktivisti olarak Türk Eğitim Vakfı, ODTÜ Geleceğimiz Burs Fonu, Marmara Üniversitesi Mezunlar Ofisi, Okul Destek Derneği, Türkiye’nin Mühendis Kızları Projesi başta olmak üzere birçok projede mezun adaylarının kariyer yolculuklarına eşlik etmekte ve mentorluk imkanına erişimi olmayan gençlere kariyerim321 sosyal medya hesabıyla gönüllü destek vermektedir.