ALDATMAK

ALIŞVERİŞLER[1] BÖLÜMÜ (Mütevatir Hadisler) ( كِتَابُ الْبُيُوعِ )

-169 ﴿ مَنْ غَشَّنَا فَلَيْسَ مِنَّا ﴾

Kim bizi aldatırsa, bizden değildir”[2]

Bir rivayette ise; ﴿ مَنْ غَشَّ ﴾ “Kim aldatırsa”[3] ifadesi vardır.

----------

[1] "Bey" kelimesi, sözlükte; mutlak surette değişmek anlamına gelir. Terim olarak ise; iki tarafın rızası ile malı malla değiştirmektir. Kitap, sünnet, icma-ı ümet ve kıyas yollarıyla meşru olmuş bir akiddir.

[2] İnsan, toplum içerisinde yaşadığı için hem kendisini ve hem de ailesinin geçimini sürdürmek ve yaşamını devam ettirmek zorundadır. Temel insan haklarının, adaletin ve huzurun olmadığı yerde kavga, huzursuzluk, hırsızlık, aldatma, dolandırma gibi kötü durumlar ortaya çıkar.

İslam dini, bir toplum dini olduğu için insanlar arası ilişkinin devamı ve bekası için ticaret sahasında bir takım hukuki kurallar koymuştur. Bir malın, bilirkişilerin takdirleri dışında bir fiyatla satılması halinde aldanan kişi dilerse, alışverişi feshettirebilir. Aldanmadaki feshettirme hakkı, ticaret eşyasında yüzde 5, hayvanlarda yüzde 10, akarda yüzde 20'dir.

Konu ile ilgili hadisler için b.k.z: İbn Mâce, Ticarât 36; Dârimî, Büyu' 10; Müsned: 2/50, 3/466, 4/45; Taberânî, el-Kebir, el-Evsat, es-Sağir; Bezzâr; Hâkim, Müstedrek, 2/9

[3] Müslim, İman 164; Ebu Dâvud, Büyu' 50; Tirmizî, Büyu' 72; İbn Mâce, Ticarât 36; Müsned: 2/242, 411, 466

* * *

-170 ﴿ مَنْ بَاعَ عَقَارًا وَلَمْ يَجْعَلْ ثَمَنَهُ فِي مِثْلِهِ لَمْ يُبَارَكْ لَهُ فِيهِ ﴾

Kim bir akarı satıp da elde ettiği parayı da aynı cins (bir mülk)e yatırmazsa, bu kimse, aldığı bedelin hakkında mübarek kılınmamasına müstehak olur”[4]

Suyûtî (ö. 911/1505) “el-Ezhâr” adlı kitabının ‘Kitâbu’l-Edeb’ (=Edeb Bölümü’n) de bu hadisi şu yollardan getirmiştir:

1. Huzeyfe ibnü’l-Yemân[5]

2. Saîd b. Hureys[6]

3. Saîd b. Zeyd[7]

4. İmrân b. Husayn

5. Amr b. Hureys[8]

6. Ma’kil b. Yesâr[9]

7. Ebu Zerr[10]

Toplam, 7 kişi.

---------

Bu hadisin geliş yollarının çoğunda, bu, bir yiyecek ile ilgilidir. Hz. Peygamber (s.a.v), çarşıda (bir çeşit yiyecek satan birisini) görüp (hile yaptığını fark edince,) elini kabın içine sok(up kontrol ettikten sonra bu sözü söyle)miştir.

Suyûtî (ö. 911/1505) “el-Ezhâr” adlı kitabının ‘Kitâbu’l-Edeb’ (=Edeb Bölümü’n) de bu hadisi şu yollardan getirmiştir:

1. Ebu Hureyre

2. Abdullah ibn Ömer

3. Ebu Burde b. Niyâr

4. Enes

5. Berâ’ b. Âzib

6. Huzeyfe

7. Abdullah ibn Abbâs

8. Abdullah ibn Mes’ud

9. Kays ibn Ebi Garze

10. Ebu Musa el-Eş’arî

11. Hz. Aişe

12. Hâris b. Süveyd

Toplam, 12 kişi.

(Derim ki:) Bu hadis, şu yollardan da gelmiştir:

13. Abdullah ibn Ebi Rebîa el-Mahzûmî

14. Büreyde

15. Ebu’l-Hamrâ’

16. Ebu Saîd el-Hudrî

17. Hz. Ali

İbn Hacer el-Mekkî (ö. 973/1051) “Zevâcir”de konu ile ilgili olarak şöyle der: “Bu hadis, 10 küsur sahabiden gelmiştir.”

----------------

[4] "Akar" kelimesi, sözlükte; arazi, ağaç, ev eşyası, eşyanın en iyisi gibi anlamlara gelir. Terim olarak ise; daha dar anlamda, yalnız gayri menkul (=taşınmaz) malları kapsar. Halk arasında, genel olarak, kiraya verilmek suretiyle gelir sağlayan mülke akar denir.

İslam hukukunda ise, taşınmaz mal ve arazi anlamında kullanlmaktadır.

[5] İbn Mâce, Ahkam 85

[6] İbn Mâce, Ahkam 85; Dârimî, Büyu' 81; Müsned: 3/467, 4/307

[7] Müsned: 1/190

[8] Dârimî, Büyu' 81; Taberânî, el-Kebir (5526)

[9] Taberânî, el-Evsat

[10] Taberânî, el-Evsat