Lityum derneği, Bipolar bozukluğu olanların, onların yakınlarının, onları tedavi eden sağlık personelinin ve Lityum derneğine destek veren kişilerin oluşturduğu bir sivil toplum kuruluşudur ( STK ) .
İLETİŞİM : lityumdernegi@hotmail.com
WEB ADRESLERİ :
http:/www.lityumdernegi.org.tr
Türkçe’de “iki uçlu mizaç bozukluğu” veya “iki uçlu duygu durumu bozukluğu” terimleriyle karşılanan bu rahatsızlık, daha çok “manik depresif hastalık” adıyla şöhret bulmuştur. Ama hastalığın günümüzde bilim çevrelerinde kullanılan ismi “bipolar bozukluktur".
Bipolar Bozukluk bireyin duygudurumu, enerjisi ve işlevselliğinde alışık olmadık dalgalanmalara ( iniş - çıkış ) neden olan bir beyin hastalığıdır.
“Bipolar” kelimesi “iki uçlu” anlamına gelmektedir. Hastalığın bir ucu mani, diğer ucu depresyondur. Ama bipolar bozukluk teşhisi koyabilmek için hastanın bir depresyon dönemi geçirmiş olması şart değildir. Kişi hayatı boyunca bir tek mani veya hipomani dönemi geçirmişse bile, bipolar bozukluk teşhisi konur. Affektif bozukluklar gurubuna dahildir.
Çağdaş toplumların en önemli özelliği bireylerin birbirlerine destek olması, iletişim kurabilmeleri, üretken olmaları ve bilgi alışverişinde bulunabilmeleridir.
Biz de; bipolar bozukluğu olan kişiler, onların yakınlar ve psikiyatrist, psikolog, hemşire ve sosyal yardım hizmet uzmanları böyle bir amaçla yola çıktık. İletişim,bilgilenme,bilgi üretme ve destek sistemlerimizi geliştirmek amacı ile bir dernek kurduk. Dernek ismi olarak tarihsel önemi olan ve günümüzde de tedavi değerini koruyan ' LİTYUM 'u seçtik. LİTYUM DERNEĞİ 1997 yılında İzmir'de kurulmuştur.
BİPOLAR BOZUKLUK NEDİR ?
Bipolar bozukluk veya iki uçlu duygudurum bozukluğu, eskiden manik depresyon, manik atak veya manik depresif bozukluk olarak bilinen hastalıktır. Bipolar bozukluk, kişinin depresyon ve/veya mani, hipomani, ve/veya karışık durumlar geçirdiği duygudurum bozuklukları sınıfını tanımlayan tanısal kategoridir. Kişinin, depresif eğilimlerin yoğun yaşandığı dönemlerle, taşkınlık, coşkunluk olarak tanımlanabilecek mani dönemleri yaşadığı, bu bağlamda Bipolar Bozukluk ya da Manik Atak olarak tanımlanan bir rahatsızlıktır. DSM-IV adlı tanı ve istatistik kriteri ile teşhis konur.
Kişiden kişiye değişiklikler göstermekle birlikte bipolar bozuklukda şu belirtiler görülür.
Ortalama başlama yaşı 21'dir. İlk atak erkeklerde genelde mani olurken, kadınlarda depresyon olur.
Uyuşturucu ve alkol kullanımı sonrasında veya göç sonrası da gelişebilir.
Manik dönemden deporesyona geçiş ani ve trajik olabilir.Depresyona ağır anksiyete panik ataklar eşlik edebilir
Aşırı konuşma eğilimi gözlenir. Kişi, olağan durumundan farklı ve belirgin bir biçimde hızlı ve sürekli konuşma eğilimindedir.
Zihinsel etkinlikler hızlanmıştır. Düşünceler ve çağrışımlar birbiri ardı sıra gelir. Kişi, çağrışımlar ve düşünceler arasında eleme yapmakta zorlanır. Bu durum "çağrışımlarda gevşeme" ve "düşüncelerde sıçrama" olarak da bilinir.
Kişi dikkatini belirli bir konu üzerinde, belirli bir süre tutmakta zorlanır. Zihinsel süreçler ve bunlara bağlı olarak konuşmalar, konudan konuya geçmekte, sıçramaktadır.
Toplumsal ilgi belirgin bir biçimde artmıştır. Kişi çok daha sosyal, çok daha girişken, çok daha atak olur. Sonuçlarını hesaplamadan, yaşamdan zevk almaya yönelik etkinliklere girişilir. Çoğu geçici bir hevese yönelen etkinliklerdir bunlar. Giyiniş biçimini birden bire köklü bir şekilde değiştirme, toplumsal kuralları zorlayan cinsel deneyimlere girişme, hesapsız para harcama, ayna karşısında uzun süre vakit geçirme gibi belirtiler kendini gösterir.
Uyku gereksinimi düşer, günlerce uyumadan yaşarlar. Buna rağmen kendilerini iyi hissederler, hastalığın en önemli belitisi de budur ve sonuç itibari ile bir döngü yaşanır.
Aşırı ve abartılı bir özgüven görülür. Kişi kendini, her şeye gücü yeten, her sorunu çözebilecek, giriştiği her işin üstesinden rahatlıkla gelebilecek bir durumda algılar.
Hastada sanrı ve varsanrı, ani saldırganlık ve ani hakaret gözlemlenebilir.
Hastalar genelde uzun yıllar depresif bozukluk teşhisleri alabilir teşhis için hasta yakınlarını dinlemek daha dogrudur keza hasta kendi gerçek durumunun farkında olmayabilir ya da tersi hasta olarak tanımlanmamak korkusuyla hastalığını saklama ya da hekimi yanıltmaya çalışabilir.
Hobilerine ve kabiliyetlerine bağlı olarak manik dönemde fazlasıyla üretken olur
Cinsel istek artışı
Manik ataklar sırasında kişi, son derece yaşam dolu, neşeli, canlı, mutluluktan uçan bir insan görünümü verir.
Tedavi edilmediği durumda ağır bir seyir izleyebilen bir psikiyatrik rahatsızlıktır.
Bipolar Bozukluk bazı kişilerde mevsimsel bir dalgalanma gösterir. Sonbahar ve kış, depresif durumun, ilkbahar aylarıysa manik atakları gözlendiği aylardır.
Duygudurumların yoğunluğu ve süresi kişiden kişiye büyük ölçüde değişir.
Bipolar bozukluk tedavisinde ilk tercih olarak duygudurum düzenleyicisi denilen ilaç grubundan Lithuril marka adlı lityum karbonat tuzu kullanılır. Yinelenen bir pataloji olması nedeniyle lityum tabletlerinin ömür boyu alınması gerekebilir. Tedavi sırasında düzenli olarak lityum kan testleri yapılır. Serum lityum seviyesine göre psikiyatri uzmanı doktor lityum dozunu belirler. Manik atak döneminde 0.8-1.2 mEq/l, uzun dönemli idame tedavisinde ise 0.8-1.0 mEq/l serum lityum seviyesi hedeflenir. Bazı epileptik ilaçlar da bipolar bozukluk tedavisi için kullanılmaktadır.
Lityum tabletlerinin bazı yan etkileri görülebilir, bulantı, kusma, sık su içme gereksinimi, ellerde titreme ve kilo alma gibi. Hamilelik dönemleri süresince lityum kullanımına ara verilmelidir.
Kişinin ömür boyu uykusuz ve susuz kalmamaya, alkol kullanmamaya özen göstermesi gerekmektedir. Gerginlik yaratabilecek durum ve ortamlardan kaçınılmalıdır.
İlaçla tedavi, hastalığın kontrol altına alınması içindir. Esas olan bir psikologun tedaviye katılmasıdır. Bipolar Bozukluğun sağaltımı, genelde kişinin depresyon etkilerine daha açık olması sonucunu getirir. Kişi, bir psikoloğun yardımıyla, depresyon eğilimlerine karşı bir savunma geliştirmelidir. Yine de manik ataklar önlense bile, kişide genel bir durgunluk gözlenebilir. Kişi, bu eğilime karşı da hazırlıklı olmalı, bitkiselliğe kadar varabilecek süreçlere müdahale etmelidir.
Kaynak :www.vikipedia.org
SIKÇA SORULAN SORULAR
Lityum derneğine kimler üye olabilir ?
LİTYUM DERNEĞİ , 1997 yılından İzmir'de kurulduğundan beri üye kaydetmektedir. Derneğimize duygudurum bozukluğu olan kişiler, onların yakınları ,onlara bakmakla yükümlü sağlık personelleri ve bize destek vermek isteyen gönüllüler kayıtlarını yaptırmaktadır.
Bipolar bozukluk kimlerde ,ne sıklıkla ve hangi yaşlarda görülür ?
Bipolar bozukluk her dinden, her ırktan insanda görülebilir. Toplumda her 100 kişiden birinde bu hastalık vardır. Yani her 100 kişiden biri hayatında en az bir kere manik bir dönem geçirmiştir. Bu da büyük bir rakamdır. Dünyada en az 60 milyon, Türkiye’de 600 bin, İstanbul’da 100 bin kişi bipolar bozukluğa yakalanmıştır.
Bipolar bozukluk kadında ve erkekte eşit sıklıkta görülür. Hastalık genellikle 20’li yaşlarda başlar. Ancak daha erken yaşlarda görülebildiği gibi ilk olarak 70’li yaşlarda mani geçirenler bile vardır.
Bipolar bozukluğun sebebi nedir ?
Bipolar bozukluğun bir beden hastalığı, bir beyin hastalığı olduğu iyi bilinmektedir. Beynimizde serotonin, dopamin, noradrenalin gibi bazı maddelerin miktarı bipolar bozuklukta değişmektedir. Yani bipolar bozukluk, beyin kimyasındaki bir anormallikten kaynaklanmaktadır. Ama beyin kimyasını bozan şeyin ne olduğu bugün hala pek çözülememiştir.
Bipolar bozukluk irsimidir ?
Bazı ailelerde bipolar bozukluk sık görülür. Bipolar bozukluk yüzde yüz ırsi bir hastalık değildir. Hastalığa yakalananların büyük bölümünün ailesinde daha önce benzer bir rahatsızlık görülmemiştir. Ancak akrabalar arasında bipolar bozukluğu olan bir kişi varsa, diğer akrabaların bu hastalığa yakalanma riski artar.
Bipolar bozukluğun tedavisi varmıdır ?
Bipolar bozukluk modern tıbbın başarıyla tedavi edebildiği hastalıklardan biridir. Tedavisinde iki aşama söz konusudur:
- Atak tedavisi
- Koruyucu tedavi
Atak tedavisi
Hastanın zaman zaman geçirdiği manik veya depresif atakların tedavisidir.
Manik atağın tedavisi
Manik atağın ayaktan tedavisi çok zordur. Hastanın genellikle yatırılması gerekir. Beyinde dopamini azaltan ilaçlarla hasta genellikle 2-4 hafta içinde tam veya tama yakın düzelme gösterir.
Mani atağının çok ağır olduğu veya ilaçlarla düzelmediği durumlarda, halk arasında “şok tedavisi” olarak bilinen elektrokonvülsif tedavi (EKT) uygulanır.
Depresif atağın tedavisi
Depresif atak ağır değilse hasta yatırılmadan da tedavi edilebilir. Bipolar bozukluk içinde görülen depresyonlarda genellikle antidepresan ilaçlardan kaçınır, başka sinir sistemi ilaçlarıyla tedaviyi tercih ederiz. Ağır veya dirençli depresyonlarda elektrokonvülsif tedaviye başvururuz.
Koruyucu tedavi
Bipolar bozuklukta asıl kritik nokta koruyucu tedavidir. Çünkü ataklar geçici tabiattadır, ama tekrarlama riski her zaman vardır.
Bipolar bozukluğun koruyucu tedavisinde kullanılan ilaçlara “duygudurumu düzenleyicileri” adı verilmektedir. Bu amaçla en çok başvurulan ilaç, 107 elementten biri olan lityumdur. Ama son yıllarda bazı epilepsi (sara) ilaçlarının da bipolar bozuklukta etkili olduğu anlaşılmıştır.
Koruyucu tedaviyle atak sıklığı azaltılır, hasta tekrar mani veya depresyon geçirse bile bunların hafif olması ve kısa sürmesi sağlanır. Bazı hastalar ömürleri boyunca bir daha hiç hastalık atağına yakalanmazlar.
Hasta ömür boyu ilaç kullanmaya mecbur mudur? Böyle bir mecburiyet yoktur. 2-5 yıl koruyucu tedavi sürdürülür, hasta bu sırada yeni bir atak geçirmezse ilaç kesilir. Bu arada atak tekrarlarsa daha uzun süre ilaç kullanılır. Hastaların küçük bir bölümünde ne yapılırsa yapılsın ataklar sık sık tekrarlamaktadır. Ancak yeni tedavi yöntemleri bu hastaların da acısını hafifletmekte, ümitlerini canlı tutmaktadır
Bipolar bozukluğun özellikleri nedir ?
Hayat boyu geçirilen tek bir manik nöbetle dahi BİPOLAR HASTALIK tanısı konur.
Bazen de manik ataklara benzeyen fakat onun kadar ağır olmayan HİPOMANİ durumu görülebilir. Bazen de hastalarda, kendini sürekli üzgün hissetme, enerji azalması, yorgunluk isteksizlik, durgunluk, uykusuzluk, iştahsızlık, suçluluk gibi belirtilerle seyreden manik dönemin tam tersi; DEPRESYON ( ÇÖKÜNTÜ ) dönemleri olabilir.
Manik dönemin özellikleri nelerdir ?
Çok enerjik olma, kendini çok yükseklerde görme(örn. peygamber olma)
Kolayca sinirlenme ve şiddete eğilimin artması
Uykusuzluk, az uykunun yeterli olması ve sık uyanmalar
Çok konuşma veya konuşmanın durdurulamaması
Zihnin yeni heyecanlı fikirlerle dolu olması
Çok para harcama, düşüncesizce iş yatırımları
Artmış cinsel istek ve psikotik belirtiler
Depresif dönemin özellikleri nelerdir ?
Uyumama veya aşırı uyuma
Suçluluk duygusu, azalmış enerji
Zevk almama veya ilgi kaybı
Konsantre olamama, huzursuzluk
İntihar ve ölüm düşünceleri
Bipolar hastaların tedavileri nasıl yapılır ?
TEDAVİ:
Hastalığın ağır olduğu ilk dönemlerde, hastanın doktor gözetimine alınması ve hastaneye yatırılması şarttır. Bu dönemde, tüm sorumluluk doktora bırakılmalıdır. Hasta sakinleştirildikten sonra Bipolar Hastalığın asıl tedavisi olan LİTYUM’a başlanır. Ayrıca yatıştırıcı başka ilaçlar da verilir. Hastaların yaklaşık 1-2 hafta içinde belirtileri yatışır. Daha sonra ayaktan tedavi edilmek üzere, hasta taburcu edilir.
KORUYUCU TEDAVİ:
Genel de BİPOLAR HASTALIK tekrarlayıcı bir hastalıktır. Hasta düzelse bile, hastalığın tekrarlamasını önlemek için LİTYUM kullanılması sürdürülür. Hastalarda LİTYUM dışında KARBAMAZEPİN ve VALPROAT kullanılabilir.
Lityumun yan etkileri nelerdir ?
Lityum uyuşturucu bir ilaç değildir. Alışkanlık yapmaz. Sıklıkla; bulantı, kusma, ishal, çok su içme, sık idrara çıkma, ellerde titreme, guatr, kilo alma gibi tehlikeli olmayan yan etkiler görülebilir. Bu yan etkiler kontrol edilebilir.
UYARILAR :
Hastaneden taburcu edilen hastanın dikkat etmesi gereken durumlar vardır. Bunlar;
Hasta Lityum tedavisine devam etmeli. Doktordan habersiz ilacı kesmemeli, ya da dozu değiştirmemelidir.
Ani uyku değişikliklerinden sakınılmalıdır. Uykusuz kalmamaya dikkat etmelidir.
Doktor kontrollerini aksatmamalıdır.
Lityumun yan etkilerine karşı aşırı susuz kalmaktan ve az tuzlu yemekten kaçınmalıdır. Aşırı kusma, ishal gibi durumlarda da hekime başvurulmalıdır. Hekim uygun gördükçe, Lityum’un kan düzeyine baktırılabilir.
Alkolden uzak kalınmalıdır.
Hamilelerde kullanılmamalıdır.
Uzun süren uykusuzluk, sinirlilik, hızlı konuşma gibi belirtiler hastalığın tekrarlama işaretleri olabilir. Bu durumda hemen doktorunuza başvurunuz.
YALNIZ DEĞİLSİNİZ