Araştırmalarımız Ne Söylüyor?

Ayşenur Güngör'ün Yüksek Lisans Tezi: Marmara Depremi'nin Kuşakaşkın Aktarımı

Bu araştırma, 1999 Marmara Depremi'ni birebir yaşamış anne babaların, bu depremle ilgili anılarını çocuklarına sıklıkla anlattıklarını ve bu nedenle bu olayın çocuğun gözünde anne babasının yaşam öyküsünü oluşturan önemli bir olay olarak kaldığını göstermiştir. Araştırma, anne-babaların deprem sonrası yaşadıkları travmanın çocuklarının üzerinde psikopatolojiye yol açacak düzeyde olumsuz bir etki yaratmadığını da göstermiştir. Bu çalışma Doç. Dr. Ilgın Gökler Danışman'nın eş danışmanlığıyla yürütülmüştür. Bu çalışma Ege'den Travma Vakfı tarafından verilen en iyi yüksek lisans tezi ödülünü almıştır.


Zeynep Zeynel'in Yüksek Lisans Tezi: Erken Dönem Uyum Bozucu Şemaların Aktarımında Baba'nın Koruyucu Rolü

Bu araştırma, üniversite çağındaki gençlerde görülen yetersizlik, değersizlik, sevilmeye layık olmama gibi inançların, anneden hem doğrudan hem de çocuklukta yaşanan olumsuz ebeveynlik yoluyla geçtiğini göstermektedir. Bu çalışma, çocuğun yetiştirilmesinde aktif ve destekleyici rol oynayan bir baba olduğunda ise bu tür olumsuz ve uyum bozucu şemaların aktarımını önlediğini de göstermektedir. Bu bize babalarımızın aile içinde çocuk bakımı ve çocuk yetiştirme üzerinde en az anne kadar etkin ve önemli bir rolü olduğunu göstermektedir. Bu çalışma klinik psikoloji alanında uluslarası alanda en iyi dergilerden biri olan Child Abuse & Neglect dergisinde yayınlanmıştır.


Sıla Deniz Beyarslan'ın Yüksek Lisans Tezi: Romantik İlişkilerde Maruz Kalınan Duygusal İstismarın Ortaya Çıkmasında Psikolojik Kontrol ve İlgisiz Ebeveyn Tutumlarının Rolü

Bu araştırma bize, ebeveynlikte çocuklara belirli davranışların kazandırılmasında kullanılan stratejilerin ve bu stratejilerin ailenin gösterdiği koşulsuz kabul, sevgi ve şevkat duygularıyla birlikte dengeli şekilde uygulanmasının çok kritik olduğunu göstermiştir. Çocukların duygularını etkileyerek çocuklara bir şeyler yaptırma olarak tanımlayacağımız psikolojik kontrolün (ben senin için gecemi gündüzüme katarak çalışıyorum sen dersini çalışmıyorsun ne sorumsuz bir evlatsın gibi) çocuğun ileriki yaşamında olumsuz sonuçları olduğunu ve bu sonuçlardan bir tanesinin de çocuğun romantik ilişkilerinde ve ilerde evlilik ilişkisinde duygusal istismara açık hale getirmesi olduğunu görüyoruz. Aile, psikolojik kontrolü sık kullanıyorsa ve aynı zamanda otorite ve yakınlık dengesini de iyi kuramıyorsa; çocuğun ileride gençlik yıllarında duygusal tacize uğrama ihtimalinin daha da arttığını görüyoruz. Kısacası, psikolojik kontrol kullanmak yerine, ilişkilerin yakınlık ve sıcaklığını korumaya özen göstererek, çocuğun kişiliğini hedef almaktan ziyade, çocuğun davranışlarını göz önüne alarak ona net kurallar koymak, sınırları bu şekilde çizmek ileride çocuğun eşiyle daha sağlıklı ilişkiler geliştirmesine katkı sağlayacaktır. Bu çalışma psikoloji alanında uluslarası saygın bir dergi olan Current Psychology'de yayınlanmıştır.


İdil Alaftar'ın Yüksek Lisans Tezi: Erken Dönem Uyum Bozucu Şemaların Aktarımında Çocukluk Dönemi Travmatik Yaşantıların Aşırı Genellenmesinin Rolü

Bu araştırma bize üniversite çağındaki gençlerde görülen yetersizlik, değersizlik, sevilmeye layık olmama gibi inançların anneden çocuğa aktarılmasında, çocuğun geçmişte yaşadığı olumsuz çocukluk deneyimlerini, hala hayatının her alanına genellediğinde daha da güçlendiğini ve bunun kişiyi depresyona daha da yatkın hale getirdiğini göstermiştir. Bu araştırma, geçmişi hatırlarken o zaman yaşadığımız olumsuz deneyimleri şimdiki yaşantımıza, ilişkilerimize genellememizin psikolojik iyi oluş halimiz üzerinde olumsuz etkileri olduğunu göstermektedir. O yaşantıların bugüne taşınmasını engelleyici düşünme stratejileri geliştirmek hem o zaman yaşananları hem de bugünü daha işlevsel ve doğru şekilde değerlendirmemizi sağlayacaktır. Bu çalışma da yine Child Abuse & Neglect dergisinde yayınlanmıştır.