AKP'nin İcraatları

100

AKP GERÇEĞİ

1. Başbakan Erdoğan şöyle dedi: “Irak’ta savaşan ABD’li kahraman bay ve bayan askerlere, en az zayiatla ülkelerine mümkün olan en kısa zamanda dönmeleri arzusuyla dua ediyoruz.”

“We further hope and pray that the brave young men and women return home with the lowest possible casualties, and the suffering in Iraq ends as soon as possible.” By Recep Tayyip Erdogan The Wall Street Journal, March 31st, 2003

2. ABD Savunma Bakan yardımcısı Paul Wolfowitz: “Biz Irak’a müdahale konusunda tereddüt ediyorduk, Tayyip Erdoğan bize cesaret verdi.” (Irak işgalinden üç ay önceki Türkiye ziyareti esnasında yaptığı açıklamadan.)

3. Yahudi AJC örgütü Erdoğan’a “cesaret ödülü” verdi. Cesaret ödülü verilen 10 kişinin içinde İsrail'in önemli bütün başbakanları var. Yahudi olmayan tek kişi Erdoğan. Erdoğan’a “cesaret ödülü” veren kuruluş American Jewish Congressdir. Bu WJC’ye bağlıdır. World Jewish Congress (WJC de) İsrail devletini kuran Yahudi teşkilatıdır. (http://www.yenisafak.com.tr/arsiv/2004/SUBAT/05/tkivanc.html)

4. Bush, Erdoğan’a “Sen ne harika bir adamsın” dedi.(You are a great man) Kasım 2004

5. Başbakan Erdoğan, BOP’un (Büyük Ortadoğu Projesinin) eşbaşkanıdır. Diğer başkan, Bush…

BOP, 22 İslam ülkesinin aynen Irak gibi bölünmesi ve Irak’a getirildiği gibi demokrasi getirme projesidir.

6. Başbakan Erdoğan ayrıca Medeniyetlerarası İttifak(!?) eşbaşkanı oldu. Diğer başkan İspanya Başbakanı.

(Medeniyetlerarası İttifak, Dinlerarası Diyalogun diğer adı. Tepkilerden dolayı Medeniyetlerarası İttifak diyorlar.)

7. Erdoğan 3 Kasım seçimi sonrası AKP genel başkanı olarak gittiği Rusya’da “Terörün her türlüsüne karşı olduğunu” söyledi… Terör kötü ama Rusların dilinde terörist olanlar Müslüman Çeçen kardeşlerimizdir....

8. Erdoğan genel başkan sıfatıyla gittiği Çin’de şöyle dedi: “Tek Çin anlayışını destekliyoruz. Çin'in toprak bütünlüğü konusunda Türkiye'nin herhangi bir tereddüdü yok, saygısı vardır. Terörün dini, milleti, ırkı olamaz.” (Çin, hem Doğu Türkistan’ı kendi toprağı sayıyor hem de özgürlük mücadelesi veren 30 milyon Uygur Türkü kardeşimize de terörist diyor. Öyleyse Tayyip Bey’in sözünü bu manada nasıl değerlendireceğiz?)

9. Başbakan, askerlerimizin başına çuval geçirilmesiyle ilgili soruya yani, “ABD’ye nota verecek misiniz?” sorusuna şöyle cevap verdi: “Bu müzik notası değil. Öyle aklınıza her estiğinde verilmez. Ağırlığı ve ciddiyeti vardır.” (http://www.hurriyet.com.tr/agora/article.asp?sid=1&aid=2257)

10. Erdoğan diyor ki: “Amerika’nın düşündüğü Büyük Ortadoğu Projesi var ya… Diyarbakır işte bu proje içinde bir yıldız, bir merkez olabilir. Bunu başarmamız lazım.” (15 Şubat 2004, Kanal D, Teke Tek Programı) 18.02.2004. Hürriyet Gazetesi, sayfa: 20. (BOP’un ne demek olduğu 5. maddede açıklanıyor.)

11. Erdoğan’a rağmen 1 Mart tezkeresine ‘hayır’ diyen milletvekilleri 22 Temmuz seçiminde devre dışı oldu.

12. Tezkereye ‘evet’ denmesini isteyen Erdoğan “Her zaman ‘hayır’da hayır yoktur. Rahat olun, gelişmeler kontrolümüzde" dedi.

13. Erdoğan, “Tezkere geçse de geçmese de ABD'nin harekatta kararlı olduğunu, Türkiye'nin 2003 yılı içinde 73 milyar dolar borç ödemesi gerektiğini” söyledi ve “tezkerenin çıkmaması halinde Türkiye'nin ekonomik olarak çok sıkıntıya gireceğini” ifade etti. (Hatta “Tezkereye hayır demek bana hayır demektir” dedi… “Tezkere geçmezse memur maaşlarını ödeyemeyiz” dedi.)

14. Erdoğan, “Küresel sorunlarla mücadelede dünyanın ABD’ye ihtiyacı olduğunu; Türkiye ile ABD’nin temel hedeflerinin örtüştüğünüsöyledi. (http://www.yenisafak.com.tr/arsiv/2005/HAZIRAN/11/p01.html)

15. Yurtdışı turları ve ilginç temasların ardından Erdoğan, milletvekili oldu. Aradan dört buçuk yıl geçmesine rağmen AKP “Acil Eylem Planı”nı hâlâ tatbik edemedi.

16. Başbakan Erdoğan;etnik, coğrafi ve dini temele dayalı ekonomik birliktelikleri, küreselleşme sürecinin reddettiği bir durum olduğu için, doğru bulmadığını” söyledi. Etnik dediği: Orta Asya Türk Devletleri. Coğrafi dediği: Komşularımız. Dini dediği de: İslam Ülkeleridir… (Acaba AB ile ABD bize yeter denilmek mi isteniyor?)

17. Van’ın Akdamar adasındaki Ermeni Kilisesi’nin onarımını Başbakan gizlice denetledi. (21.11.2005)

3 yıl süren bu kilise tamiratının yaklaşık 4.5 milyon YTL’ye (4.5 trilyon lira) mal olduğu belirtildi.

18. Erdoğan, 2002 seçimi öncesi Of’ta 4 tane hak din olduğunu söyledi: “Türkiye’de 30’a yakın etnik grup ve 4 hak dine mensup herkesi kucaklıyoruz”. (http://www.yenisafak.com/arsiv/2002/temmuz/12/p3.html)

Birden fazla hak din ifadesini 3. Din Şûrâsı’nda da tekrarladı: “Bütün gerçek din ve inançlar, insanlığı hayra, iyiliğe, güzelliğe çağırmıştır.” (21/9/2007 Vakit)

Oysa, Kur’an’a göre tek hak din İslam, tüm peygamberler de İslam peygamberidir. Şûrâ Sûresi 13. ayette İbrahim, Musa ve İsa peygamberlere gönderilenle peygamberimize gönderilen dinin aynı olduğu ifade edilmektedir. Birden fazla hak din olduğu söylense de gerçek şudur: “Allah katında din İslam’dır” (Âli İmran, 19)

19. Erdoğan, Rotaryen toplantısına katılan ilk başbakan oldu. (18 Mayıs 2004, Vakit)

20. Erdoğan, yeni AKP genel merkezindeki motiflerin Yahudi sembollerine benzediğini kabul etti: “Ankara Selçuklu medeniyetinin yansımaları olduğu bir ilimiz. Ayrıca Osmanlı'dan da mimari uslüba bağlı kaldık, bunun yanında cumhuriyet çizgilerini katarak bu hale getirdik. Selçuklu yıldızları, Yahudi yıldızlarını da çok andırıyor.”

(http://www.haber7.com/haber.php?haber_id=248953)

21. Başbakan “Çocuğum işsiz” diyen vatandaşı “Senin çocuğun da işsiz kalsın! Otur, otur! Bana kişisel sorunlarını getirme…” diye azarladı. (AKP Keçiören İlçe Kongresi) http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=182616

Mersinli çiftçiye “Lan…Sus…Hadi ananı al git buradan!” diyen başbakanın arkadaşları da şunları söylediler:

Tarım Bakanı, çiftçilere hitaben: “Gözünüzü toprak doyursun.”dedi.

Maliye Bakanı: “Babalar gibi satarım.”dedi.

AKP Urfa Milletvekili, sel mağduru vatandaşı şöyle azarladı: “Fazla konuşma!”

22. Erdoğan, başörtülüleri 3-5 ağaca benzetti: “Yani burada bizim bireysel özgürlük anlayışlarımız eğer genel özgürlük anlayışının önüne çıkarsa herhalde yanlış yaparız diye düşünüyorum. Geneli kucaklamak durumundayız. Ormanı düşünelim, oradaki birkaç ağacı değil. Birkaç ağaç üzerinden hareket edersek yanlış yaparız. Nitekim Türkiye’de yapılan kamuoyu araştırmalarının bu konudaki neticeleri çok açık net ortadadır.” (http://www.akpgercegi.com/category/basortusu/)

23. Başbakana örtü mağdurlarından mektup: Sözünüzü tutun. (23 Nisan 2004 – Vakit)

Başbakan Erdoğan’dan cevap: “Başörtüsü konusunda hiçbir yerde, kimseye söz vermedim. Vaat etmediklerimizi, vaat edilmiş gibi gösteren, provake edenler var.” dedi.

(www.gazetevatan.com/root.vatan?exec=haberdetay&tarih=05.04.2005&Newsid=50529&Categoryid=3)

24. Sözde öğrenci affı getirildi ve zamanında başını açmadığı için okullarını bitiremeyenlere bir fırsat (!) tanındı. Bu fırsatı Erdoğan şöyle açıklıyordu: “Peruk taksınlar girsinler.” (www.haber7.com/haber.php?haber_id=237241)

Üstelik Başbakan şöyle diyor: Türkiye’de dinamik bir demokrasinin işlediği inancındayız. (11.8.2005, Vakit)

25. Başörtüsü sorunuyla ilgili vaadi olmadığını açıklayan Başbakan, Fener Rum Patriği’ne şunu vadediyordu: “Bütün sorunlarınızı çözeceğiz.” (11.12.2004 – Vakit)

26. Başbakan, İHL, meslek liseleri ve başörtüsü hakkında “Biz hükümet olarak bu bedeli ödemeye hazır değiliz” dedi. Birlik Vakfı'nca İstanbul Grand Cevahir Otel'nde düzenlenen ‘Meseleler ve Çareler’ konulu sempozyum. (http://arsiv.sabah.com.tr/2004/07/04/siy105.html)

27. Papa’yla görüşmeyeceğini söyleyen Başbakan, Papa’yı hem de uçağın merdivenlerinde karşıladı ve hediye verdi.

28. Başbakan, Yahudi karşıtlığı utanç verici bir akıl hastalığının tezahürüdür, katliamla sonuçlanan bir sapkınlıktır” dedi. (http://www.yenisafak.com.tr/arsiv/2005/HAZIRAN/11/p01.html)

Sorulmaz mı: İslam karşıtı papayı düşmanca konuşmasının ardından uçak merdiveninde karşılamak nedir?

29. Erdoğan’ın danışmanı Cüneyd Zapsu, Amerikalılara Tayyip Erdoğan hakkında, “Bu adamı kullanın!” dedi.

(http://www.milliyet.com.tr/2006/04/12/siyaset/axsiy02.html)

30. “AKP, sulandırılmış İslam projesiyle geldi’ iddiasını haklı gösteren bir olay: Başbakanın başdanışmanı Cüneyt Zapsu’nun eşi, kadın-erkek aynı safta namaz kıldı. Beyza Zapsu “Cuma’yı ben kıldırayım. Türkiye’de bir ilk olsun.” dedi.

31. Erdoğan ve Gül, “Bütün Türkler yok edilmeden Hristiyan dünyası rahat etmeyecek.” diyen Papa Cixtus’un (1585-1590) heykeli altında, bir mânâda manevi huzurunda AB Anayasası’nı imzaladılar. 29/10/ 2004

32. Dışişleri Bakanı Gül ABD’yi şöyle övdü: “Dünya barışı için, barışı korumak için, son 50 senede dünyada en çok Amerikalılar kendi çocuklarını feda etmişlerdir.” (http://www.milliyet.com/2006/05/16/siyaset/siy03.html)

33. Abdullah Gül, YÖK’ün kurucu başkanı olan ve üniversitelerde başörtüsü yasağını başlatan İhsan Doğramacı’ya 2007 Meclis Onur Ödülü verilmesini teklif etti. (17.02.2007 – Zaman)

Bülent Arınç da Doğramacı’ya telefon ederek ödülün kendisine verileceğini müjdeledi.

Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi, bu ödül Abdullah Gül tarafından Doğramacı’ya törenle verildi. (http://www.sabah.com.tr/2007/05/31/haber,06DCCD2256774F55BD39882429EF5F05.html)

34. Başörtü yasağını AİHK’ye şikayet eden Hayrunnisa Gül, Şubat 2003’te “Benim bu davayı geri çekmem bütün kadınlara hakaret olur” dedi. Fakat bir yıl sonra AİHM’deki başörtüsü şikayetini geri çekti. (3 Mart 2004 – Vakit)

35. Abdullah Gül, Ahmet Vakur Gökdenizler’i Denizcilik-Havacılık genel müdür yardımcılığından büyükelçilik statüsüne yükselterek Montreal’e daimi temsilci olarak atadı. (30.10.2006 – Vakit)

Adı pek çok skandala karışan A.Vakur Gökdenizler, 1999’da Merve Kavakçı’nın ABD vatandaşı olduğunu Dallas Göçmen bürosundan öğrenerek yıldırım kriptoyla Ankara’ya bildiren kişidir.

36. Gül BOP’u savundu. Yirmiiki İslam ülkesinin sınırlarını değiştirip Irak gibi yapma projesi olan ABD kaynaklı Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) hakkında şöyle: “Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) Türkiye’nin dış politika ilkelerine uygun. ABD ile hareket ediyoruz. Amacımız İslam ülkelerine özgürlük ve demokrasi getirmek.” (6.3.2006, Vakit)

(http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=181295)

Acaba vatandaşlarımız ne diyor? “Vatandaşlarımızın % 72’si BOP’u tehlikeli görüyor.” (25.07.2004 – Yeni Şafak)

37. 19 Ekim 2002’de Kahramanmaraş’da: “Başörtü meselesi bizim namus meselemizdir. Bu sorunu çözmek bizim namus borcumuzdur.” Diyen Bülent Arınç daha sonra şöyle dedi:

“Başörtüsü sorunu çözülecektir; ama demokrasi çerçevesinde ve zamanı geldiğinde.”(28.12.04– Vakit)

38. Bülent Arınç Rotaryenlere, “Peygamberimiz ‘Veren el alan elden üstündür’ diyor. Siz veren elsiniz, öpülecek elsiniz” dedi. Rotary rozeti takan Arınç, plaketini 2430. bölge Guvernörü’nün elinden aldı. (18.052003 – Vakit)

* AKP Antalya milletvekili Mehmet Dülger kendisinin rotaryen olduğunu söyledi. ( 23.5.2003 Vakit)

39. Erdoğan’ın talimatıyla 2006 yılında yargıç ve savcılara %50’ye varan oranlarda zam yapıldı. (Asgari ücretliler “AKP çekindiği kurumlara mı zam yapıyor?” diye sormaya başladı.)

· Geçen günlerde AKP’ye gereken teşekkürü(!) yapan Anayasa Mahkemesi Başkanı Tülay Tuğcu’yu arayan Bülent Arınç zam müjdesini şöyle vermişti: “Tasarı hazırlandı. Komisyonlardan hızlı şekilde geçirilip, en kısa sürede Genel Kurul’dan geçirilecek.” (http://www.hurriyet.com.tr/gundem/4495113.asp?m=1&gid=69)

40. Diyanetten sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Aydın diyor ki: “Ben Avrupa’ya gittiğimde kiliseye çok giderim, büyük zevk duyuyorum.” (II. Din Şurası Tebliğ ve Müzakereleri cilt:2 sayfa:375)

Aynı bakan, İslam dinini Müslüman olmayanlara tebliğ etmeye “En DİNSİZCE hakarettir” dedi. (II. Din Şurası Tebliğ ve Müzakereleri cilt:2 sayfa:322)

41. Ali Babacan masonik bir kuruluş olan Bilderberg toplantısına katıldı. Vakit Gazetesi, 17.05.2003

(Yorum yok; çünkü orada neler konuşulduğunu bilmiyoruz…)

Devlet Bakanı Ali Babacan, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül ve Dışişleri Bakanı Yaşar Yakış, tezkerenin yararlarını sıraladılar: “ABD ile her platformda stratejik ortaklığımız artarak gelişir.” (Iraklılara yapılanlar da mı artacak?)

43. AKP’nin seçimi kazandığı ilk sene İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu hemen kurban derilerinin THK’dan başka hiçbir kuruluşun toplamayacağına dair genelge yayınladı.

42. Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç, ziyaret için Peygamberimiz’in sakal-ı şerifini ayağına getirtti. (11.10.2005, Milliyet) AKP milletvekili Said Yazıcıoğlu da sakal-ı şerif ziyaretinin aleyhinde konuştu.

44. Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Mehmet Ali Şahin’in başörtüsü sorununa bakışı:

“Başörtüsünü sorun sayanların sayısı yüzde bir buçuktur. Halk hangi konuların öncelikle çözülmesini istiyorsa biz hükümet olarak bu sorunlara odaklandık. Bizim gündemimizde halkın sadece yüzde 1,5′inin gündeminde olan bir konu öncelikli olarak yoktur. Olması siyaseten de yanlıştır.” 24.05.2006 – Milliyet (http://www.milliyet.com.tr/2006/05/24/resim/birincisayfa.jpg)

45. Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül açıkladı: “Irak savaşında ABD , İncirlik’i kullandı ve buradan 4 bin 990 sorti gerçekleştirdi.” (Vecdi Gönül’ün “Los Angeles World Affairs Council” adlı kuruluşun düzenlediği konferansta yaptığı “Avrasya’da değişen güvenlik ortamı ve Türkiye’nin stratejik önemi” konulu konuşmasından.) AA

46. İçişleri Bakanlığı’nın emri ile, Papa Jean Paul’ün ölümünde Türkiye’de bayraklar yarıya indirildi.

Emir örneği için: (http://www.istanbul.gov.tr/images/docs/emir.doc)

· Rusya’da bile bayraklar yarıya inmedi (!?) · Diyanet İşleri Başkanımız vefat etse hangi ülke bayrağını yarıya indirir?

· Türkiye’de Diyanet İşleri Başkanı vefat etse AKP bayrakları yarıya indirtir mi?

· Laik bir ülkede Papa için bu ayırım niçin? Bayrağın yarıya inmesi, hıristiyanlığı kayırma anlamı taşır mı taşımaz mı?

47. AKP milletvekili Ömer Çelik, kadınları tecavüze uğrayan ve ülkesi işgal edilmiş olan Iraklı direnişçilere: “Katiller sürüsü!” dedi. (21.08.2004 – Vakit)

48. Orman Bakanı Osman Pepe’nin danışmanı Tacettin Ural, yazmış olduğu kitaba “Papa Bir Puttur” ismini verdiği için bizzat Bakan tarafından istifa ettirildi.

49. Zaman zaman “Savcılar ne güne duruyor?” diye yakınan AKP yönetimi, Şemdinli davası savcısını harcadı.(Adalet Bakanı tarafından HSYK’ya sevk edilen savcı Sarıkaya, meslekten ihraç edildi.)

50. Bayındırlık ve İskan Bakanı Faruk Nafiz Özak, “Kendimizi CHP ile aynı takımın elemanları gibi görüyoruz” dedi. (22.7.2005)

51. MEB’e bağlı Yurt-Kur’un, başörtülü ve sakallı fotoğraf veren öğrencilere burs vermeyeceği açıklandı. (09.10.2006 – Vakit)

52. Eyüp Belediyesi’nin Pierre Loti Kahvesinin bulunduğu tepeye “Eyüp Sultan Tepesi” adı verilmesi teklifi, Büyükşehir Belediye Meclisi ve Başkan Kadir Topbaş tarafından reddedildi. (14.02.2007 – Zaman)

53. Başkan Kadir Topbaş’ın ev sahipliği yaptığı yabancı belediye başkanlarına ilahi eşliğinde içki ikram edildi. 4. Dünya Belediye Başkanları Zirvesi’nde 14.04.2007’de Kapalı Çarşı’da ilâhî söylendi, içkiler su gibi aktı.

Suudi Arabistan Uhud Belediye Başkanı, İran Tebriz Belediye Başkanı, Sudan, Nijerya, Endonezya gibi ülkelerden gelen belediye başkanları yemeklerini tamamlamadan Kapalı Çarşı’dan ayrıldılar.

54. Başkan Topbaş, Hür ve Kabul Edilmiş Büyük Masonlar Locası’nın toplantısına katıldı. (14.12.2004 – Vakit) Başkan Topbaş şöyle dedi: “Ayasofya turizme açılmış, tekrar camiye çevirelim demek gereksiz bir polemik.” dedi. (29 Şubat 2004 – Pazar Postası)

Başkan Topbaş, Yahudi asıllı iş adamı Hayati Kamhi’nin Çengelköy’deki kaçak villasının yıkmayacağını îmâ ederek şöyle dedi: “Kim güçlü gösterelim noktasına geldiğimiz zaman bu hoş değil.” (25.3.2005, Vakit)

55. AKP’li Beyoğlu Belediyesi tarafından hazırlanan “Kültürleri Buluşturan Kent 22” adlı kitapta, alkollü içki teşvik ediliyor. (18.02.2004 - Vakit)

56. Meclis kitabında dedesinin sarıklı fotoğrafını gören AKP milletvekili: “Benim dedem sarık takmazdı; aydın bir insandı” dedi. (01.05.2004 – Vatan) (Sarığı karanlık sembolü görenler, başörtüsü için ne düşünür?)

57. AKP’li Kuşadası Belediyesi, hediyelik eşya dükkânı açmak isteyen bayana, başörtülü fotoğrafla başvurduğu için ruhsat vermedi. (http://www.stargundem.com/news/11299.html)

58. Kuzey Irak’ta askerlerimizin başına çuval geçirilmesine rağmen hükümet ciddi hiçbir tepki göstermedi.

59. AKP zamanında sözde Ermeni Soykırımı yasasını kabul eden ülkelere yenileri eklendi: İsviçre (2003), Slovakya (2004), Hollanda (2004), Polonya (2005), Litvanya (2005), Arjantin (2006)…

60. 1 Mart Tezkeresi mecliste reddedilmesine rağmen, bir genelgeyle, gene de ABD’nin savaş araç-gereçleri Türkiye üzerinden nakledildi.

61. İsrail’in isteği ve güvenliği için, kamuoyuna rağmen Lübnan’a asker gönderildi.

62. AKP önderleri tezkerenin geçmemesi durumunda olacakları şöyle hatırlattılar: “Tezkereyi reddetmemiz Müslüman ülkelerden destek bulsa da dünyada etkili bir güce sahip olan Yahudi lobisinin desteğini kaybederiz.”

63. Irak savaşında ABD’ye verilen destek, KREDİ pazarlığına dönüştü.

Bakanlar Kurulu toplantısı sırasında Başbakanlık'a giden Dışişleri Müsteşarı, ABD Büyükelçisi Pearson'ın getirdiği ABD önerilerini hükümetin onayına sundu. (http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=66614)

· Türkiye'nin asgari “6 milyar dolar hibe”, “20 milyar doları bulan kredi” ve “ticaret desteğini” içeren seçenek üzerinde durduğu, bu seçeneğin hibe bölümünü artırmak üzere pazarlık ettiği öğrenildi.

· 92 milyar dolarlık bir kayıp faturası gündeme getiren Ankara, 2003'te 25, sonraki dört yılda 15-17 milyar dolar desteğe ihtiyaç duyulabileceğini belirtti. ABD, Türk ekonomisini ayakta tutma güvencesi verdi.

64. CIA’nin işkence uçakları hava sahamızı ve hava limanlarımızı kullandı. (www.aksiyon.com.tr)

65. Ortada bir şey yokken sadece AB müzakere haberi, Kızılay’da gündüz gözüne havai fişeklerle kutlandı.

66. En büyük ortaklarından biri Yunan Kilisesi olan National Bank af Greece(NBG), ülkemizden banka satın aldı. ( Yunanistan, Ziraat Bankası’nın Atina’da şube açmasına izin veriyor mu?)

67. Türkiye’de ilk defa bir Kur’an Kursu –mahkeme kararı dinlenmeden- yıkıldı. (Kilisesi açılışından 5 gün sonra) İstanbul 5. İdare Mahkemesi. Esas No: 2007/647) İsrarlara rağmen yıkım için yaz tatili (2 ay) beklenmedi.

68. Kur’an Kursu Yıkımına şöyle gelindi:

· “Piyalepaşa Câminin etrafının açılması için Anıtlar Kurulu’nun kararıyla kursun kaldırılacağı” bildirildi.

· Dernek mensupları, aylar süren koşturmacayla ilgililerle görüştüler. “Bu kursta 1959’dan beri binlerce talebeye hizmet verildiğini, yıkımın yanlış olacağını, kendilerine proje ve imkân verilirse, kursu, câminin mîmârî yapısına uygun hale getireceklerini” söyledilerse de kabul ettiremediler.

69. Dernek mensupları, vakıfların kendisine bağlı olduğu Bakan Mehmet Ali Şahin’le görüştüler. Bakan Bey, Vakıflar Bölge Müdürü’yle görüşüp, “Kur’an kursunun yıkımının yanlış olacağını” söyledi ve “Rahat olun” deyip uğurladı.

Kur’an Kursunun kaçak olduğunu söyleyerek kamuoyunu yanılttılar. “Başka bir yer gösterdik kabul etmediler ” yalanını söylediler.

70. Kur’an Kursunu yıkanlar KUL HAKKINA ne kadar dikkat ettiklerini göstermiş oldular.

Çünkü Kur’an kursunun bulunduğu vakıf arsası, dini ilimlerin okutulması için vakfedilmişti. Vakfın dini hükmü: Bir yer, ne şartla vakfedildiyse kıyamete kadar o iş için kullanılır. Vakfedenin istediği şart, Allah’ın emri gibidir…

Yıkılan Kur’an kursunun ne için yapıldığı hakkında tarihi kayıt: “Piyale Mehmed Paşa; cami, medrese, tekke, sıbyan mektebi, türbe, çarşı, hamam ve sebilden kurulu bir külliye yaptırmıştır.” (Beyoğlu Belediyesi Web Sitesinden)

71. İktidar 8 yıllık kesintisiz eğitimin zararlarını yetersiz görüyor olmalı ki, 8 yılı 12 yıla çıkaracağını söylüyor.

* Hüseyin Çelik’in başında bulunduğu Milli Eğitim Bakanlığı’nın bastırdığı 100 Temel Eser içinde Necip Fazıl ve Mehmet Akif yok fakat vatan haini ve komünist Nazım Hikmet var.

* AKP milletvekili Süleyman Gündüz, mecliste komünist Nazım Hikmet’in “Vatan Haini” şiirini okudu ve “Nazım Hikmet’in vatan hasretiyle öldüğünü” söyledi ve CHP’lilerden büyük alkış aldı. (8.6.2005, Vakit)

72. Şimdiki Papa’nın, Peygamberimiz’i eleştiren “Muhammed kılıçla din yaymaktan başka ne yapmıştır…”sözlerine ciddi bir karşılık verilmedi.

73. AKP iktidarı, Danimarka’da yayınlanan ÇİRKEF KARİKATÜRLERE gereken tepkiyi gösteremedi. Fakat 25-30 Eylül 2005’deki Hatay Medeniyetler Buluşması’nın davetiyesine haç ve Yahudi yıldızı konuldu. (21.9.2005, Vakit) Buna itiraz eden Hatay Milletvekili Fuat Gezen AKP’den ihraç edildi.

74. Antalya’da (Mescid, kilise, sinagog yanyana) Dinler Bahçesi açıldı. (Aralık 2004)

* TVler kontrolden çıktı. AKP milletvekili Mevlüt Akgün bile Bakan Beşir Atalay’a “Televizyonlarda Hıristiyanlığın dinî pratikleri sempatik gösteriliyor. Evlilik dışı ilişkiler özendiriliyor” diye şikâyet etti. (18.12.2005, Vakit)

* Kur’an yasağının kalkması için DYP ve ANAP milletvekilleri destek verdikleri halde AKP bir girişimde bulunmadı. (5.4.2006. Vakit) Şöyle haberlerin ise sayısı unutuldu:

* Misyonerler cirit atarken!.. Kur’an Kursuna 31 gözaltı. (10.3.2005, Vakit) Konya’da 50 tutuklama (4.3.2006)

75. Şanlıurfa’ya da “Dinler Parkı” açmaya kalktılar. Urfalıların Dinler Parkı’na tepki göstermesi üzerine proje “Halepli Bahçe” adıyla değiştirildi.

Bir haber: İstanbul valisi Muammer Güler’in izniyle İncil dağıttılar. (28.12.2005. Vakit)

Aynı vali, “Dikkat Misyoner Geliyor” isimli kitabın dağıtımına izin vermezken, Hıristiyanlık propagandası yapılmasına karşı hiçbir şey yapmıyordu. (3.1.2006 Vakit)

76. İslami cemaatlerden ayrılıp onlarla mücadeleye girişen bazı kişiler seçimlerde liste başı yapıldı. Hem de seçmen desteği olmamasına rağmen ve kitleleri küstürmek pahasına.

77. Camilerden elektrik ve su parası alınmaya başlandı. ( Oysa kiliseler bu parayı ödemiyor. )

İlginç olan, önceki hükümetlerin çekindiği bu uygulamaya AKP’nin 2005 yılında başlaması.

Camiler, bu faturaları ödemeye çalışıyor. Peki kiliseler niçin ödemiyor, bu paralar onlardan niçin alınmıyor?

78. Yüzlerce talebe yurduna mülkiyetine bakılmasızın el koymak için yasa teklif edildi. Vakıf, dernek, hatta şahsa ait binaları işgal anlamına gelen bu korkunç madde, tepkiler üzerine mecburen tasarıdan çıkarıldı.

(Yasalaşsaydı, bu YURTLARI boşaltmayan kişi ve dernekler, mülki idare tarafından 3 ay içinde zorla tahliye edilecekti.) (www.basbakanlik.gov.tr/docs/kkgm/kanuntasarilari/101-1262.doc) “Diyanet İşleri Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı” Madde 35

· Bu yasa teklifini cumhurbaşkanlığı ile ilgili MAĞDURİYET EDEBİYATI’na sebep olan süreçte verdiler.

(Birileri (!) AKP ile uğraşırken, “Bildiri mağduru(!) AKP”nin vazifesi dindar kesimle uğraşmak mı olmalıydı?)

79. AKP, gömleğini çıkardığı Milli Görüş’ü de terör listesine almıştı. ( Galiba yanlışlıkla(!) olmuştur!)

Hükümetin 4 Nisan 2003’de "Türkiye-Almanya Arasında Terörizm, Örgütlü Suçlar ve Büyük Önemi Haiz Suçlarla Mücadelede İşbirliği Anlaşması"nı onaylanmak üzere Meclis'e sevk ettiği 11 maddelik anlaşmada “Milli Görüş Teşkilatı” terörist örgütler arasında sayılıyordu. Bu anlaşma, Almanya Federal Cumhuriyeti İçişleri Bakanı Dr. Otto Schily'nin 3-4 Mart 2003 tarihindeki Ankara ziyaretinde karşılıklı imzalandı. (Bir bakanımız, anlaşmayı okumadan imzaladığını söyledi.)Eh, gözden kaçmış…

80. Genelkurmay başkanı Özkök “İslam devleti de, İslam ülkesi de değilizdedi. Başbakan, “Kendi düşüncelerini söylemiş” dedi. Fakat kendi görüşünün ne olduğunu açıklayamadı.

(Harp Akademileri Komutanlığı Yıllık Değerlendirme Konuşması, 20 Nisan 2005, Hilmi Özkök)

81. AKP, umuma açık içkili yerlerin okullara uzaklığını 200 metreden 100 metreye indirdi. Turizmi teşvik kapsamında olan yerlerde ise mesafe şartı aranmayacak. (4.4.2004 – Türkiye)

82. AKP’den bir ilk: Gay ve Lezbiyen Filmleri Festivali’ne onay verildi. (27.09.2004 –Vakit)

“Outistanbul 1. Uluslararası İstanbul Gay ve Lezbiyen Filmleri Festivali”

83. Aile Sağlığı adı altında bazı okullarda kızlarla erkekleri aynı sınıfta oturtarak “eşcinsellik” dersi verildi. Tepki gelince uygulama durduruldu. (16.03.2007 – Zaman)

84. Türkiye’nin ilk eşcinsel oteli açıldı. (31.05.2007 – Posta)

85. AB mevzuatına uygun Türk Gıda Kodeksi yayınlandı. Domuz ve yaban domuzu kasaplık hayvanlar arasına alındı. Tebliğ Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girdi. (http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/4716801_p.asp)

86. AKP’nin meclisten geçirdiği TCK’nın 230. maddesi: “Aralarında evlenme olmaksızın dini nikah yapanlar, 6 aya kadar hapisle cezalandırılırlar.” (2004)

· Nikahsız yaşayanlara ise ceza yok, çünkü:Zina suç olmaktan çıkarıldı.(2004)

· Iğdır valisi açıkladı:Fuhşun suç sayılmaması ve yaygınlığı yüzünden namuslu kadınlarımız neredeyse sokağa çıkamaz hale geldi.” (23.11.2005 – Vakit)

87. Müslümanları belirli mahfillere şikayet eden Tayyar Altıkulaç’ı milletvekili ve TBMM Milli Eğitim Komisyonu başkanı yaptılar. Ne fayda sağladığı aşağıdaki maddelerde. (Altıkulaç’ın şikayetlerinin yer aldığı belge: Kenan Evren ve Konsey üyelerine sunulan Diyanet İşleri Başkanlığı Brifingi 1981, sayfa:77-80.)

88. Din Kültürü kitaplarına Hz.Musa’nın, Hz. İsa’nın ve Sevgili Peygamberimizin resimleri kondu. (2004)

* Bu ders kitaplarındaki kadın resimlerinde hep başlar açık. Namaz resimlerinde de erkeğin başı takkesiz. ( 5.sınıf)

* Zebur, Tevrat ve İncillerın insanlar tarafından bozulduğu gözardı edilerek, Allah’ın gönderdiği şekliyle duruyormuş gibi gösteriliyor ve şöyle deniyor : “Bu kitaplar günümüze kadar ulaşmıştır.” (6. sınıf Din Kültürü kitabı, sahife: 98)

89. Din Kültürü kitabında mezhepler basitleştirilmekte ve “Mezhebin, dinin kendisiyle bir ilgisi yoktur, “Müslüman olmak için bir mezhebe bağlanma koşulu aranmaz” deniliyor. (2005’ten beri okutulan 8. sınıf Din Kültürü Kitabı, sahife: 89, 90) Bu ifade yumuşak da olsa (!) ilköğretim öğrencisinin kafasını karıştırmaya yetiyor.

* Tek başına İslâmiyeti anlatma yok. Bütün bozuk dinler “Din” denilip topluca anlatılıyor: “Doğruluk bütün dinlerin öğütlediği güzel bir davranıştır.” (Aynı kitap, sahife: 103)

* “Dinlerin öğütlerine uygun davranmaya özen gösterelim.” (Aynı kitap, sahife: 105)

* “Dinler canlıların yaşama hakkına saygılı olunmasını ister.” (Aynı kitap, sahife: 112)

* “Bütün dinler insanlara çalışarak kendi emekleriyle geçinmelerini sağlamalarını öğütler.” (Sahife: 113)

90. Birinde “Mezheplere gerek yok” denilen Din Kültürü kitabının diğerinde mezhep sayısı 4’ten 5’e çıkarıldı.

(Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi 11. Sınıf, İstanbul-2006, sayfa 65, İslam Düşüncesinde Ameli-Fıkhi Yorumlar)

91. Okullara gönderilen genelge ile bazı İslâmî kelimelerin kullanılması yasaklandı: cemaat, cihad, fetva, halife, hicret, imam, imamet, kafir, medrese, mücahid, mümin, münafık, şehadet, şehit, şeriat, şirk, tağut, tebliğ, tekke, tevhid…Başbakanlık, İçişleri Bakanlığı’nı sözkonusu genelgeyi göndermekle görevlendirdi. (http://arsiv.sabah.com.tr/2005/01/13/gnd106.html)

92. Sekizinci sınıf Din Kültürü kitabının namaz tarifinde, bayanlar için “başı yarı açık” resim kullanıldı.

Aynı kitabın 91. sayfasında cemaatler için :Bunlar tarikatlar gibi insanların din ve vicdan özgürlüğünü, ulusal birlik ve beraberliğini ortadan kaldıran gruplardır ifadesi kullanıldı.

93. Bazı köylerde ilköğretim 1. sınıf öğrencilerine dağıtılan okuma-yazma öğreniyorum kitaplarında 13 ve 15. sayfalarında haç işareti bulunan, 3 çocuğun kilisede aldığı eğitimi ve kilise dualarını gösteren fotoğraflar kullanıldı. (MEB-TTKB’nin 12.07.2004 tarih / 115 sayılı onayını taşıyan AB destekli bu kitaplar, ücretsiz dağıtıldı.)

* İlk insan Hz Âdem Aleyhisselam’ın peygamber olduğu göz ardı edilip, “ İlkel bir toplumda bir bitki ve hayvana” tapıldığı söyleniyor. (Din Kültürü, 7. sınıf, sahife: 91)

* Bugünkü Yahudilik ve Hıristiyanlığın da İslâmiyet gibi ilâhî bir din olduğu söyleniyor. (Aynı kitap, sahife: 92-95)

* Noel’in dinî bir bayram olduğu söyleniyor. (Aynı kitap, sahife: 108)

94. 2005’te onaylanan 5. sınıf Din Kültürü kitabının 20-21. sahifesinde “Kelime-i Tevhid, Lailâhe illallah’tır” deniyor. (“Muhammedur-rasûlullah” ifadesine yer verilmiyor.)

(AB projeleri, ders kitaplarındaki bu değişimler ve “Muhammedur-rasûlullah” bölümünün yazılmaması, her şeyi anlatıyor. “Muhammedür-rasûlüllah” ifadesi; Hz. Muhammed’in Allah’ın rasulü olduğunu söyleyen Müslümanları, Hz.İsa’yı rab ve oğul kabul eden Hıristiyanlardan ayırır. İyi ama bunu kaldırmak hangi düşünceden ileri gelir?)

95. Urfa’dan Ankara’ya yürüyen başörtü mağdurları Meclis’e girerken ‘terörist’ muâmelesi gördü. Üç kişilik heyet, polis tarafından ayrı bir odaya alınarak üzerlerindeki paradan çoraplarına kadar arandı. (6.1.05–Vakit)

96. Türkiye’de ilk defa Siyonizm konferansı yapıldı. Theodor Herzl, Milli Kütüphane’de anıldı. (7.12.04 – Vakit)

97. Hür ve Kabul Edilmiş Büyük Masonlar Locası’nın üstadı Asım Akin 22Temmuz’da AKP’yi destekleme emrini masonlara tebliğ etti. Bu, uluslararası bir talepti. İşte masonların gerekçeleri:

“Şayet AKP’nin önü kesilirse, sıcak para ülkeyi terk eder ve ekonomik kriz gündeme gelir.” (http://www.acikistihbarat.com/Haberler.asp?haber=6721)

98. 4928 No.lu ve 15.07.2003 tarihli kanunla apartmanlarda kilise açılması resmen serbest edildi.

(25173 sayılı Resmi Gazete - Yayın tarihi:19 Temmuz 2003 Cumartesi)

99. Türkiye Ermenileri Patriği II. Mesrob, 22 Temmuz seçimlerinde AKP’yi destekleyeceklerini açıkladı. (http://www.yenisafak.com.tr/politika/?q=1&c=2&i=48782&Ermeni/Cemaati/se%C3%A7imlerde/Ak/Partiyi/destekleyecek)

100. Yüz maddeye sığmayan A’dan Z’ye diğer gerçekler:

A. Yabancılara toprak satışına izin veren yasa çıkarıldı. (Dikkat: Ev, daire, bina değil; arazi satılıyor.)

B. Erdoğan, çocuk katiline “Sayın” dedi… 2005’de emekliye %12, otobüs fiatlarına % 25 zam yapıldı…

C. Dışişleri Bakanlığı, Ebu Garip cezaevinde işkence gören Türkler ve diğerleri için harekete geçmedi.

Ç. Yahudi Şimon Peres “AKP, Türk lokumu” dedi. http://webarsiv.hurriyet.com.tr/2004/09/02/515570.asp

D. Devlet bakanı Kürşat TÜZMEN bir defile sonrası F. LOPES isimli kadınla kadeh tokuşturup şarap içti. (10.02.2077 – Posta) Not: Bakan içki başında ama başında başörtüsü olan öğrenciye öğretim yasak.

E. ATO raporuna göre son 4 yılda, yıllık ortalama 546.000 dosya, zaman aşımından düştü. (AKP’nin A’sının resmidir…)

F. Yasaklar devam ediyor: a- Başörtüsü yasağı, b-12 yaşından küçüklere Kuran öğretme yasağı…

G. AB hatırına Mardin-Midyat Bardakçı köyünün camisini kiliseye çevirmeye kalktılar.

Ğ. Kuzey Irak yönetimi AKP’yi zor durumda bırakmamak için 22 Temmuz seçimine kadar sessiz durma kararı aldı. (İlnur Çevik ve bölgede görev yapan gazeteciler bildirdi.)

H. AKP 22 Temmuz seçim beyannamesine Başörtüsü, YÖK ve terörle mücadeleyi almadı.

I. 273 üyeli İsrail Dostluk Grubunun 173’ü AKP milletvekiliydi.

İ. Bazı AKP milletvekilleri, yolsuzluklara tahammül edemediklerini söyleyerek partilerinden ayrıldı.

J. Kıbrıs için “Çözümsüzlük çözüm değildir” diyen başbakan, “toplumsal mutabakat” diye bir şey uydurup başörtüsünü çözümsüz hale getirdi.

(Başbakanın bizim icadımız dediği “Toplumsal mutabakat”, cumhurbaşkanlığı seçiminde kullanılamadı.)

K. Misyonerliğe yasal izin verildi. (AKP’nin gerekçesi Misyonerlik faaliyetlerini denetim altında tutmakmış...)

L. Bazı müftülüklerde ilk defa orkestra eşliğinde “Kutlu Doğum” Konserleri(!) düzenlendi.

(Vatandaş sordu: Peygamberimiz olsa bu toplantılara katılır mıydı?)

M. Ezan sesinin kısılması için genelge yayınlandı.

N. Bazı yerlerde Cuma namazının son 6 rekatını kıldırtmıyorlar. Yer yer bu konuda kavgalar oldu. O bölgelerde geri adım attılar. İzmir, Çanakkale, Çıldır gibi uç bölgelerde son 6 rekat kıldırılmıyor.

O. Kuran öğrenimi yasağını TCK’ya koyarak; dede ve ninelerin, torunlarına Kuran okutmasını yasak saydılar.

Ö. Bir yandan özelleştirme yapılırken bir yandan da belediye şirketleriyle yeni KİT’ler oluşturuldu!

P. Ülkemizdeki yabancı şirket sayısı 3’e katlandı.

R. Borçlu vatandaşlarımızın sayısı 4,4 kat arttı.

S. Köylüler, çiftçiler, fındık üreticileri… protesto mitingi yapacak derecede mağdur edildi.

Ş. Ülkemizin toplam borcu (iç-dış), dolar bazında 2 katına çıktı.

T. Bankacılık sektörünün % 51’i yabancıların eline geçti.

U. Resmi açılışlar ve devlet törenleri, AKP seçim mitinglerine dönüştürüldü.

Ü.Kuraklık destek” haberini, seçim meydanından Dışişleri Bakanı açıkladı.

V. Erdoğan, parti mitinglerine başbakanlık uçağı ile gittiği için tepki çekti.

Y. 5 senedir garibanların başörtüsü için toplumsal mutabakatı bekleyen iktidar mensupları, sıra kendi eşlerine ( Cumhurbaşkanlığı seçimine) gelince bunun demokratik hak olduğunu hatırladılar.

Z. Başbakan’ın bursla okuyan oğlu gemi satın aldı…