HZ. MUHAMMED(SAV)'İN ÖRNEKLİĞİ
Hz. Muhammed (s.a.v.), bütün insanlığa gönderilmiş son peygamberdir. Sözleri ve davranışlarıyla Müslümanlara en güzel örnek olmuştur. Onun bu özelliği, “Andolsun, Allah’ın Resulünde sizin için, Allah’a ve ahiret gününe kavuşmayı uman, Allah’ı çok zikreden kimseler için güzel bir örnek vardır.” ayetiyle vurgulanmıştır.
Hz. Muhammed’in (s.a.v.) bu güzel örnekliği Kur’an-ı Kerim’de “üsve-i hasene (güzel örnek)” kavramıyla ifade edilir.
1) HZ. MUHAMMED(SAV)'İN DOĞRULUĞU VE GÜVENİLİR OLUŞU
MUHAMMED'ÜL-EMİN
Güvenilir olmasından dolayı insanlar arasında
Muhammed'ül Emin olarak tanınıyordu.
Hz.Muhammed(SAV), doğru sözlü idi. Hayatı boyunca hiç yalan söylememiştir. Düşmanları dahi onun yalancı olduğunu söyleyememiştir. Nitekim Hz. Muhammed (s.a.v), Safâ tepesinden Mekkelilere seslenirken; “Şu vadinin arkasında size saldırmak isteyen süvari birlikleri var desem bana inanır mısınız?” diye sorduğunda onlar hep bir ağızdan, “Evet, inanırız... Biz senin bugüne kadar yalan söylediğini hiç görmedik…” diye karşılık vermişlerdir
KABE HAKEMLİĞİ
Hz. Muhammed (SAV) 35 yaşlarında idi. Ka'be'nin onarılması sırasında Hacerül esved denilen kutsal taşın konması sırasında kabileler arasında tartışma çıktı. Mekke’nin yaşlılarından biri, sorunun çözümü için Kâbe’ye gelen ilk kişinin hakem seçilmesi teklifinde bulundu. Orada bulunan herkes bu teklifi kabul etti. Biraz sonra Hz. Muhammed(SAV)'in gelmekte olduğunu görünce çok sevindiler. "Bu güvenilir bir insandır, Onun vereceği karara razıyız" dediler. Peygamberimiz yere bir örtü yaydı, taşı koydu, her kabileden bir temsilci örtünün uçlarından tuttu ve beraber Ka'benin yanına götürdüler. Peygamberimiz taşı alıp yerine koydu. Böylece sorun çözülmüş oldu.
Bu olay Peygamberimizin güvenilir olmasına bir örnektir.
"BİZİ ALDATAN BİZDEN DEĞİLDİR" HADİS
Bir gün Peygamberimiz Medine çarşısında dolaşırken buğday dükkânının birinde, buğday yığınına elini daldırmış ve altının nemli, üstünün ise kuru olduğunu görmüştür.
Sebebini sorduğunda, buğday sahibi; bu durumun yağmurdan kaynaklandığını ileri sürmüştür.
Bunun üzerine Hz. Peygamber “Bizi aldatan bizden değildir.” buyurarak onu ikaz etmiştir
Hz. Muhammed (s.a.v.) misafir olarak gittiği evdeki kadının çocuğunu “Gel sana bir şey vereceğim.” diyerek çağırdığını duyunca ona “Çocuğa ne vereceksin?” diye sordu.
Kadın hurma vereceğini söyleyince Allah Resulü:
“Eğer aldatıp ona bir şey vermeseydin sana bir yalan günahı yazılmış olurdu.” buyurdu.
DOĞRULUKLA İLGİLİ PEYGAMBERİMİZİN SÖZLERİ
“Müslüman, insanların elinden ve dilinden güvende olduğu kimsedir.”
"Hiç şüphe yok ki doğruluk iyiliğe, iyilik de cennete götürür. Kişi doğru söyleye söyleye Allah katında Sıddık (doğru sözlü) olarak yazılır..."
"Münafığın üç özelliği vardır:
1. Konuştuğunda yalan söyler.
2. Söz verdiğinde yerine getirmez.
3. Emanete ihanet eder."
2) HZ. MUHAMMED(SAV) MERHAMETLİ VE AFFEDİCİ OLUŞU
Merhamet, herhangi bir canlıya karşı sevgi, şefkat ve acıma duygusudur.
Hz. Peygamber de (s.a.v.) son derece merhametli bir insandı. Allah (c.c.) onu âlemlere rahmet olarak göndermiştir. Bu yüzden Hz. Muhammed (s.a.v.) yetimlere, çocuklara, kadınlara, yaşlılara merhametle davranmıştır. Hatta hayvanlara ve diğer bütün canlılara merhametle yaklaşmıştır.
"Biz seni ancak alemlere rahmet olarak gönderdik."
Enbiya Suresi 107. ayet
Andolsun, size içinizden öyle bir peygamber gelmiştir ki, sizin sıkıntıya uğramanız ona ağır gelir, size çok düşkündür, müminlere karşı şefkat ve merhamet doludur.
Tevbe Suresi, 128. ayet
"Sen onlara sırf Allah’ın lutfu sayesinde yumuşak davrandın. Eğer kaba, katı kalpli olsaydın, hiç şüphesiz etrafından dağılır giderlerdi. Onları affet, onların bağışlanmasını dile. ..
Ali İmran Suresi, 159. ayet
ÖRNEK OLAYLAR
TAİF YOLCULUĞU
Hz. Muhammed İslam’ı anlatmak için bir gün Taif’e gitmişti.
Ancak Mekke müşriklerinin kışkırtmasıyla Taifliler Peygamberimize beklenmedik bir tepki gösterdiler. Hz. Peygambere taş attılar , geçeceği yollara diken attılar.
Hz. Peygamber buna çok üzülmüştü ve onlar için, “Rabb’im, halkımı bağışla, onlar ne yaptıklarının farkında değiller.” diye dua etmiştir.
HZ. MUHAMMED(SAV) ÇOCUKLARINI VE TORUNLARINI ÇOK SEVERDİ
Bir defasında torunlarını dizlerine oturtmuş onları sevip okşayarak, “Allah’ım ben onları seviyor ve onlara merhamet ediyorum.Sen de onlara merhamet et.” diye dua etmiştir
Bir gün Hz. Peygamberin yanına bir adam gelir. Peygamberin kucağında bir çocuğu öptüğünü görünce hayretle, “Benim on tane çocuğum var ama hiçbirini öpmedim.” der.
Peygamberimiz, “Kalbinde merhamet kalmamışsa ben ne yapayım.” diyerek şu uyarıda bulunur:
“Merhamet etmeyene Allah merhamet etmez.”
HZ MUHAMMED (SAV) YETİMLERİ KORURDU
“Müslümanların evlerinin en hayırlısı içinde yetime bakılıp iyilik edilen evdir. En kötüsü ise içinde yetime kötülük edilen evdir.” buyurmuştur.
HZ MUHAMMED (SAV) HAYVANLARA KARŞI DA MERHAMETLİYDİ.
“Her can taşıyan varlığa yapılan iyilikte sevap vardır." buyurmuş.
Mekke Fethi’ne giderken yolda dişi bir köpek, yavrularını emziriyordu;
“Öbür taraftan geçin!” buyurdu.
Deve üzerinde sohbet eden insanlar gördü:
“Yere inin, yerde sohbet edin.” buyurdu.
HZ. MUHAMMED(SAV)'İN AFFEDİCİLİĞİ
Mekke Fethi’nde kendisine yirmi küsur sene zulmedenlere karşı af ilân etti. Eşine rastlanmaz bir merhamet.
Kızı Zeyneb’i hicret esnâsında deveden düşürerek şehid eden Hebbar bin Esved “Lâ ilâhe illâllah, Muhammedü’r-Rasûlullâh” diye geldi, ona dahî; “Kızımı niye sen deveden düşürüp -hâmileydi- şehid ettin.” demedi.
İkrime, sayılı İslâm düşmanlarından biriydi. Mekke Fethinden sonra Yemen’e kaçmıştı. Karısı müslüman olarak Hazret-i Peygamber’in yanına getirdi. Allah Rasûlü İkrime’yi memnuniyetle karşıladı:
“–Ey göçmen süvari! Hoş geldin!” dedi.
İkrime de nasıl bir müslüman oldu!.. Kur’ân-ı Kerîm’i alırdı, öperdi, bağrına basardı, yüzüne gözüne sürerdi.
3. HZ. MUHAMMED (SAV)'İN İSTİŞAREYE VERDİĞİ ÖNEM
İstişare; bir konuda doğruyu bulmak için bilgisi olanlarla görüşmek ve fikir alışverişinde bulunmaktır.
İLGİLİ AYETLER
"...Ey peygamber işlerinde onlarla fikir alışverişinde bulun."
Ali İmran 159. Ayet
"...Eğer bilmiyorsanız bilenlere sorunuz" Enbiya Suresi 7. ayet
"...Onların (müminlerin) işleri aralarında danışma iledir..." Şura Suresi 38. ayet.
İLGİLİ HADİSLER
1. Ebu Hureyre adlı sahabi: "Rasülullah'tan daha fazla ashabıyla istişare eden bir kimse görmedim" demiştir.
2."İşler danışma ile yürütülmediğinde yerin altı yerin üstünden daha iyidir." Tirmizi
3.“Bir millet işlerini danışma ile yürüttüğü sürece sıkıntıya düşmez.”
PEYGAMBERİMİZ (SAV)'İN HAYATINDAN ÖRNEKLER
1. Kızlarını evlendirirken onların da görüşünü almıştır.
2. İlk vahiy geldiğinde eşi Hz.Hatice'nin görüşünü almış ve onun önerisiyle Varaka isimli bir bilgenin de fikrini almıştır. Varaka, Hz. Peygamber için şu ifadelerde bulunmuştur: “Sana gelen melek Hz. Musa’ya (a.s.), Hz. İsa’ya (a.s.) gelen Cebrail’dir. Sen Yahudi ve Hristiyanlar tarafından beklenen son peygambersin.” Bu sözler karşısında Hz. Muhammed’in (sav.) gönlü huzur bulmuştur.
3. Bedir savaşında askerlerin nereye konuşlanacağı ve savaş sonunda esirlere nasıl muamele edileceği konusunda arkadaşlarıyla görüş alışverişinde bulunmuştur.
Hz. Peygambere, Bedir savaşı zaferle sona erdiğinde esirler getirildi. Hz. Muhammed (s.a.v.) “Bu esirler hakkında ne diyorsunuz?” diye sorarak ashâbıyla istişare etmişti. Sonuçta Hz. Ebû Bekir’in (r.a.) görüşünü benimsemiş, okuma yazma bilenlerin on Müslümana öğretmeleri karşılığında serbest bırakmıştı.
4. Uhud savaşında savunma savaşı mı yoksa meydan savaşı mı yapılacağı konusunda ashabıyla istişare etmiş.
5. Hendek savaşında şehrin etrafına hendek kazma fikri İranlı sahabe Selman-ı Farisi'den geldi. Peygamberimiz ve ashabı bu görüşü benimsedi.
İLGİLİ ATASÖZLERİ
1. “Danışan dağ aşmış, danışmayan düz yolda şaşmış.”
2. “Eğer bin bilsen bile sormalısın bir bilene”
3. “Akıl akıldan üstündür”
4. HZ. MUHAMMED (SAV)'İN DAVASINDAKİ CESARETİ VE KARARLILIĞI
Cesaret; güç ve tehlikeli bir işe girişirken kişinin kendinde bulduğu güven duygusudur.
Kararlılık, bir iş ve davranışta azim ve sebat göstermek, bir konuda iyi düşündükten sonra verilen karardan dönmemektir.
ÖNEK OLAYLAR
Hicret esnasında müşrikler tarafından takip edildikleri için Hz. Ebubekir (r.a.) ile Sevr mağarasına sığınan Hz. Peygamber (s.a.v) en zor zamanda “... Üzülme! Allah bizimle beraberdir...” diyerek yol arkadaşını teselli etmiş ve cesaretini korumuştur.
* * * * * * *
Enes b. Mâlik’in (r.a.) anlattığına göre bir gece Medine halkı yüksek bir ses duyarak korkmuş ve sesin geldiği tarafa doğru gitmişlerdi. Bir atın üstüne atlayarak hepsinden önce sesin geldiği yöne atını süren Hz. Peygamber (s.a.v.) ise dönerken onlara rastlamış ve boynunda kılıcıyla onları “Korkmayın, korkmayın!” diye teskin etmişti.
* * * * * * * *
Mekkeliler davasından vazgeçmesi karşılığında Peygamberimize mal-mülk, makam-mevki teklif ettiler. Fakat Peygamberimiz reddetti ve şöyle dedi: “Güneşi sağ elime , ayı sol elime verseler bu davamdan vazgeçmem."
*******
Bedir Savaşı’nın en şiddetli anlarında, bin kişilik müşrik ordusu karşısında üç yüz kişilik Müslüman ordusu telaşa kapıldıklarında ona sığınıyor, onu kendilerine siper yapıyorlardı.
* * * * * * *
Uhud Savaşı’nda dişi kırılmış ve ordusu dağılma noktasına gelmiş olmasına rağmen o yine cesaretini kaybetmemişti.
Dağılan orduyu tek başına toplayıp Uhud Dağı’na doğru geri çekmiş, büyük bir bozgunu önlemişti.
* * * * * * * * *
Huneyn savaşında düşmanın ok yağmuru başlatması üzerine bazı kişiler savaş alanından kaçmış,
Bu durum telaş ve paniğe neden olmuştu.
Hz Peygamber bu kargaşa durumunda bile cesaretini korumuş, ordusunu toparlamıştır.
5. HZ. MUHAMMED(SAV)'İN HAKKI GÖZETMEDEKİ HASSASİYETİ
Adalet; hakkı gözetmek, haklı ile haksızı ayırmak, her hak sahibine hakkını vermektir.
AYETLER
“... Eğer hükmedecek olursan, aralarında adalet ile hükmet. Çünkü Allah adil davrananları sever.” (Maide Suresi, 42. ayet)
“Ey iman edenler! Allah için hakkı titizlikle ayakta tutan, adalet ile şahitlik eden kimseler olun. Bir topluma olan kininiz, sakın ha sizi adaletsizliğe itmesin. Âdil olun....(Maide Suresi,8. ayet)
Allah adaleti, iyiliği ve yakınlara cömert davranmayı emreder...
ÖRNEK OLAYLAR
Gençliğinde Mekke’ye dışarıdan gelenlerin karşılaşacağı zorlukları önlemek, onların can ve mal güvenliklerini sağlamak için Hilfü’l-Fudûl’un (erdemliler birliği) çalışmalarına aktif bir şekilde katılmıştı.
*******
Bedir Savaşı’nda esirler arasında Hz. Muhammed’in (s.a.v.) amcası Abbas da vardı. Esirler tazminat ödeyerek özgürlüğüne kavuşabiliyordu. Abbas, Hz. Muhammed’in amcası olduğu için tazminatsız salıverilmesi teklif edilmişti. Hz. Peygamber (s.a.v.), “Hayır, böyle bir şey olamaz, onun ödemek zorunda olduğu tazminatın bir dirhemi bile bağışlanamaz.” demişti.
*********
Medine’de asil, ileri gelen bir kişi hırsızlık yapar. Bir kısım Kureyşliler Hz. Muhammed’e bir aracı göndererek affetmesini isterler.Hz. Peygamber üzülür ve ayağa kalkarak şunları söyler:
“Ey insanlar, sizden önceki insanlar aralarında asil biri hırsızlık yaptığında ona dokunmazlar; zayıf biri hırsızlık yaptığında ise onun cezasını verirlerdi.Allah onları bu yüzden helak etti. Allah’a yemin ederim, değil o kadın, bu suçu işleyen Muhammed’in kızı Fatıma bile olsa onun da cezasını veririm.”
*********
Hz peygamber hak ve adalet değerine o kadar önem verirdi ki çocuklar arasında bile adaletli olunmasını öğütler. Bununla ilgili şöyle buyurmuş:
“Evlatlarınız arasında adaleti gözetin, aralarında ayırım yapmayın."
**********
Hz. Peygamber kul hakkına çok önem verirdi
Örneğin vefatından birkaç gün önce bütün Müslümanların önünde, “Ey Müslümanlar, şayet birinize haksız bir muamelede bulunmuşsam onu ödemeye hazırım. Kimin hakkı varsa işte şahsım işte malım gelsin alsın.” diyerek üzerinde hiç kimsenin hakkının kalmasını istememiştir.