HZ. MUHAMMED(SAV)'İN İNSANİ YÖNÜ
HZ. MUHAMMED(SAV)'İN İNSANİ YÖNÜ
Hz. Muhammed ( s.a.v.) Mekke’de dünyaya gelmiştir.
Kırk yaşında peygamberlikle görevlendirilmiştir.
Elli üç yaşına kadar bu şehirde yaşamıştır.
Hicret nedeniyle hayatının son on yılını Medine’de geçirmiştir.
Hz. Muhammed gerek peygamberlik öncesinde gerekse peygamberlik döneminde diğer insanlar gibi bir hayat yaşamıştır
•O da bir anne ve babadan dünyaya gelmiştir.
•Bizim gibi bedenî ihtiyaçları olmuş; acıkınca yemek yemiş, susayınca su içmiştir.
•Alışveriş yapmış ve giyinmiştir.
•O da yorulmuş ve dinlenmiştir.
•Hasta olunca tedavi olmuştur.
•Allah’ın Elçisi, içinde yaşadığı toplumda dürüstlüğü ve güvenilirliği ile tanınırdı.
•Aynı zamanda toplumun sorunlarına duyarlı biri idi.
•Mekkeliler peygamberlerin olağanüstü güçlere sahip olması gerektiğine inanıyorlardı.
•Onlara göre peygamber ya gelecekten haber veren biri ya da kusursuz bir melek özelliği taşımalıydı.
Onların bu düşünceleri Kur’an-ı Kerim’de şöyle dile getirilmiştir: “Bu ne biçim peygamber; (bizler gibi) yemek yiyor, çarşılarda dolaşıyor! Ona kendisiyle beraber uyarıcı olarak bir melek indirilmeli değil miydi? dediler.”
Furkân suresinin 20. ayetinde şöyle ifade edilmiştir: “(Resulüm!) Senden önce gönderdiğimiz bütün peygamberler de hiç şüphesiz yemek yerler, çarşılarda dolaşırlardı. Biz, sizi birbiriniz için imtihan konusu yaptık…”
•Allah Resulü vefat ettiği zaman, Hz. Ömer, “Allah Resulü vefat etmedi. Allah mutlaka onu geri gönderecektir…” diyordu.
• Derken Hz. Ebu Bekir geldi… Allah’a hamd ettikten sonra “Haberiniz olsun! Kim Muhammed’e tapıyor idiyse bilsinki artık Muhammed ölmüştür. Kim de Allah’a tapıyor idiyse o da bilsin ki Allah ölümsüzdür!” dedi ve aşağıdaki ayetleri okudu:
•“Ey Muhammed, şüphesiz sen de öleceksin, onlar da ölecekler.”
Peygamberimiz(SAV)’in kabri
Hz. Ebu Bekir’in bu konuşması Peygamberimizin vefatı karşısında şok olan Hz. Ömer’i ve bütün Müslümanları sakinleştirdi