Neden farklı sistemlerle ayrı ayrı uğraşıyoruz ve neden bu durumun pek de fena olmadığını düşünüyorum ?
(Ninova, ÖBS, İtümobil, Teams bunlarla neden ayrı ayrı uğraşıyoruz? şeklindeki soruya cevaben)
Bilişim sistemleri 2000'li yıllardan itibaren sıklıkla kullanılan bir araçlar grubu. İTÜ Öğrenci Bilgi Sistemi olarak 90'ların sonundan beri yurt dışından bir ÖBS ile işlerini yürütüyordu. Hatırlayanlar vardır, eskiden ders slaytları fotokopicilerde çoğaltılırdı. Ama bilgisayar kullanımı arttıkça yavaş yavaş öğrenciler ile hocalar arasındaki etkileşimi sağlamak için LMS (learning Management System) denen yazılımlar ortaya çıktı. Bunlar özetle ders öncesi, sırası ve sonrasında kullanılan yazılımlardı. Bu yönüyle idari işlerin yürütüldüğü ÖBS 'den farklı nitelikteydi. Zamanın birinde İTÜ Ninova isimli kendi LMS'ini yazdı. Böylece artık sadece ders notları değil, öğrenci projeleri, ödevler vs de LMS üzerinden iletilmeye başlandı. (O yüzden fotokopiciler mutsuzdur mesela:) Sonra akıllı telefon ve mobil uygulama devri geldi, herkeste akıllı telefon olmaya başladı ve İTÜ bu sefer de İTÜMobili'i geliştirdi.
Derken yurt dışından alınan yazılımın bakım ücretleri çok arttı. Bu sefer son 5-6 yıl içinde mevcut ÖBS'nin (adı Banner'ı galiba) alternatifi planlandı. Ama en uygun yol kendi yazılımını geliştirmek olarak seçildi (bunları ben dışarıdan izleyerek yorumluyorum). Böylece sis.itu.edu.tr 'den ÖBS tuşuna basınca açılan ekrandaki "Yeni Nesil ÖBS" projesi başlatıldı. Zor bir projeydi ve halen devam ediyor.
Bunlar bu şekilde giderken birden Covid patladı. Birden uzaktan eğitime geçilmek gerekti. İTÜ araştırdı ve Zoom platformunu seçti. (o dönem bir çok üniversite "kendi uzaktan eğitim platformumuzu geliştiriyoruz" diye reklam yapsada hepsi sonra ya Zoom'a ya Teams'e geçti:) Zoom platformu Ninova ile entegre edildi ve bence olabildiğince başarılı bir Covid dönemi geçirdik.
Sonra birgün ansızın Zoom önceki anlaşmalardan bambaşka fiyatlar ile üniversitenin karşısına çıktı. Üniversite o sırada Microsoft işletim sistemleri konusunda bir anlaşma halindeydi. Bu anlaşma kapsamında Teams ücretsidi. Zoom ise büyük lisansücretleri istiyordu (ki itüde 30 küsurbin öğrenci olduğunu ve hepsinin zoom lisansı olduunu düşününce toplam tutar çok artıyordu). Üniversite Teams'e geçmeye karar verdi.
Hikaye burada bitmiyor. Geçen sene yeni bilgi işlem müdürü bir proje başlatarak webmail arayüzünü değiştirdi. Eskisi gerçekten biraz sıkıntılıydı. Ve son olarak (çok da uzatmayayım) bu sene başında gelen bir email ile öğrendikki bilgi işlem global bir LMS olan Moodle'ın kurulumlarını tamamlamış ve kullanıma açmış. Ben sizi Ninova'ya yönlendirdim çünkü Moodle'ı henüz kontrol etmedim. (Ben bu gelişmeye çok sevindim Moodle biraz karmaşık ama çok güzel bir yazılımdır. Hatta bu yaz accaba kendi derslerim için Moodle hizmeti satın alsam nasıl olur diye düşünüyordum, moodle ayağımıza geldi:)
Sözün özü, hayat dinamik şartlar ve beklentiler değişiyor.Yazılım dediğimiz şey sizin öğrenciliğiniz boyunca sabit gibi görünen bir cihaz. Ama aslında yazılımlar eve aldığımı havan dostalrımız gibidir. Yani arada yemeğini suyunu vemek tuvalete çıkartmak gibi ek işleri vardır. Bu ek işlerden biri de gelişen ihtiyaçlara göre geliştirme yapmaktır. Sistemler geliştirmeye müsait değilse de yazılımlar değişir vs.
Son olarak neden iyi bir durumda olduğumuzu düşünüyorum.İlk olarak grup kurulduktan yaklaşık 12 saat sonra grubun çoğunluğu sistemleri kullanabiliyordu (ÖBS hala geliştirildiği için onda aksaklık olması biraz kabul edilebilir). Tek şifreyle tüm sistemlere girebilmenin Teknik adı Single Sign On - SSO'dur. Ciddi bir yetkilendirme yönetimi ve entegrasyon ister. İşin bu kısmı olmasa tüm sistemlerde ayrı ayrı kullanıcı adı şifre oluşturmanız gerekecekti (ki geçmişte böyle senelerimizoldu).