Diyarbakır Escort Safiye Uçsuz Bucaksız Yaylalarında
Diyarbakır Escort Şehrin kalbinde, eski bir çınar ağacının altında, genç bir kız olan Juliet yaşıyordu. Ama onun bir sırrı vardı: Gece olunca, yıldızların altında kaybolan bir dünyaya geçiş yapabiliyordu. Juliet, güzelliği ve zekasıyla çevresindekilerin dikkatini çekerdi. Diyarbakır Escort Nil, tarihi Sur ilçesinde büyümüştü. Fırınlardan yükselen taze ekmek kokusu, sıcak yaz akşamlarında avlulara kurulan sofralar, annesinin pencereden seslenişi… Dar sokakların taş duvarları, ona çocukluğundan beri güven verirdi. Hepsi hafızasında canlıydı. Ama en çok birini hatırlıyordu: Ali’yi. Diyarbakır Escort sokaklarında, adını herkesin bildiği ama kimsenin yüksek sesle anmaya cesaret edemediği biri vardı: Cin Hocası Büşra. Ali, mahallede herkesin sevdiği, çalışkan ve neşeli bir gençti. Kimi, Büşra’nın cinlerle konuştuğunu söylerdi, kimi de onun bir zamanlar bir musibetin kurbanı olduğunu… Onun adı, gece yarıları fısıltılarla anılır, onunla ilgili anlatılan hikayeler kulaktan kulağa yayılırdı. Diyarbakır Escort Safiye uçsuz bucaksız yaylalarında, güneşin kızıllığında uyanan bir kadın vardı: Safiye. O, çocukluğundan beri doğaya, toprağa ve hayvanlara bağlı biriydi.
Hayvancılık, ailesinden ona miras kalmıştı ama bu işi büyütmek ve kendi ayakları üzerinde durmak tamamen onun kararıydı. Diyarbakır Escort tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış, sokakları tarih kokan kadim bir şehirdi. O, sadece bir hekim değil, aynı zamanda umudun ve şefkatin simgesiydi. Bu şehirde görev yapan bir doktor vardı ki, adı hastalarının dilinden düşmüyordu: Doktor Firuze. Keşfetmeyi, yeni kültürler tanımayı ve farklı coğrafyalarda hikâyeler yazmayı seviyordu. Üniversiteden sonra, büyük bir haber ajansında staj yapma fırsatı yakalamıştı. Diyarbakır Escort Ava Adams, Amerika’da doğup büyümüş, gazetecilik eğitimi almış genç bir kadındı. Şirket, onu Türkiye’nin tarihi ve kültürel açıdan en zengin şehirlerinden biri olan Diyarbakır’a gönderdi. Meral, gözleri ışıl ışıl parlayan, edebiyata tutkulu genç bir kadındı. Diyarbakır Escort tarihi sokaklarında, Hevsel Bahçeleri’nin yemyeşil kıyısında, kadim surların gölgesinde filizlenen bir aşktı onlarınki… Kitaplarla dolu bir dünyada yaşardı. Üniversiteden yeni mezun olmuş, hayata dair büyük hayalleri olan biri olarak, Diyarbakır’ın eski çarşılarından birinde küçük bir sahaf dükkânında çalışıyordu.
Araştırmacı Silva Özyerli’nin ilk kitabı ‘Amida’nın Sofrası: Yemekli Diyarbakır Tarihi’ Aras Yayınları’ndan çıktı. Bu tanıklık özelliği nedeniyle Aras Yayınları kitaba ‘Yemekli Diyarbakır Tarihi’ üst başlığını uygun görmüş. Özyerli’nin Ermenicede Amida ya da Dikranagerd, Kürtçede Amed diye anılan Diyarbakır şehrinin sofra kültürü hakkında araştırma, keşif, deneme ve üretimlerinin sonucu olan kitap, şehrin yakın tarihine dair de çok önemli bir tanıklık niteliği taşıyor. “6-7 Eylül 1955’te çevreden Diyarbakır’a yağma için gelenler Leylekli İstasyonu’ndan geri gönderiliyor. Özyerli ile kendi aile tarihinden Diyarbakır’da son 30 - 40 yılda yaşananlara ve şehrin yemek kültürüne uzanan bir söyleşi yaptık. “Pazen gecelik, pazen pijama, annelerimizin ördükleri giyecekler İstanbul Ermenileri tarafından bize Kürt denmesi için yeterli sebep olurdu. Bu tarifler arasında sizi en çok etkileyen, sizde en çok iz bırakan yemekler hangileri? Kitapta pek çok yemek tarifi yer alıyor. Kişisel olarak en çok annemden “mantı isterim” diye tutturunca bana yaptığı iki yemek en çok unutamadığım yemekler. ‘Godig Lepig’ yani ‘bulgur köftesi’ ve ‘Egençig Şorba’ yani ‘kulakçık çorbası’nı hiç unutamadım.
Annemi üzmüş olduğum için olsa gerek… Kitabı yazarken de tekrar o günleri hatırladım. Deli Ferha’nın yemeği ‘Kazan Kebabı’ da beni çok etkilemiş bir diğer yemektir. O da Deli Ferha’nın hazin hikâyesi nedeniyle… Bir diğeri: ‘Meftune’. Diyarbakır’ın milli yemeği gibidir. Deli Ferha demişken Diyarbakır’da Yahudilerin varlığı pek bilinmiyor. İsrail’e göç eden Yahudiler Diyarbakır’a gelip gidiyorlar mı? Deli Ferha’nın hikâyesiyle Diyarbakır’da Yahudilerin neler yaşadığını da öğrenmiş oluyoruz. İsrail’den Çermik’e ziyarete gelenlerin olduğunu duydum. Çermik ilçesinde cami, kilise ve sinagog yan yanaydı. Çermik’teki sinagog İbranice kitabesiyle birlikte günümüzde ayakta duruyor. Sizin tanıklığınız 1960’lardan 1980’lere kadar Diyabakır’da Ermenilerin yaşadıklarına dair. Bu, yakın tarihin pek bilinmeyen bir yönüne işaret ediyor. Bunu biraz açar mısınız? Sizin anılarınız, özellikle 1964’ten 1974’e kadar Kıbrıs’ta yaşanan gelişmelerin Diyarbakır’da genelde Hıristiyanları özelde de Ermenileri nasıl etkilediğini gösteriyor. Evet, kitabı ilk okuyanlardan da buna benzer tepkiler aldım. 196o’lardan 1974’e kadar Kıbrıs’taki gelişmelerin Diyarbakırl Hıristiyanları nasıl olumsuz etkilediği pek bilinmiyor. O dönemde evlerimizin taşlandığını bizim dışımızda pek kimse hatırlamıyor bile…
Sizinle birlikte bu yazıya hayran olduysanız, diyarbakir eskort lütfen sitemizi ziyaret etmekle ilgili daha fazla bilgi almak istersiniz.