Gülüş tasarımı, bir bütündür. Dişlerin estetik olarak güzel görülmesinin yanı sıra sağlıklı olmasını da kapsar. Gülüş tasarımında en önemli nokta, kişiye özel olarak tasarım yapılmasıdır. Diş yüzeyindeki şekil bozukluklarının giderilmesinde kullanılır. Yapılan çalışmada diş boyları eşitlenir, diş arasında varsa boşluklar kapatılarak normal diş anotomisi görüntüsü yeniden kazandırılır. Aynı zamanda bütünde estetik bir diş görünümü elde edilir. 

Gülüş tasarımı yaparken kişinin ağız diş fotoğrafları çekilerek diş ölçüleri alınır. Hastanın isteği ve şikayetleri dinlenilerek gülüş tasarımı gerçekleştirilir. Kişinin de onayı alınarak dijital ortamda hazırlanır ve  yaklaşık 10 gün içerisinde estetik işlemler kalıcı olarak yapılır.

Gülüş tasarımında kullanılan materyaller kullanılan malzemelere göre çeşitlilik gösterir. Kliniğimizde kullanılan kaplama çeşitleri aşağıdaki gibidir.

-Yaprak Porselen (Lamine Veneer)

-Cam Seramik (E-MAX)

-Zirkonyum

-Monolitik Zirkonyum

-Metal Destekli Porselen

İmplant çene kemiğine yerleştirilen ve protezlere destek için yapılan yapay diş kökleridir. Eksik dişlerin yerine yapılan, uzun ömürlü ve yaşam boyu kullanılabilecek bu yapay köklerin üzerine yapılan sabit ya da hareketli protezler hastanın çiğneme fonksiyonunu ve estetiğini yerine getirir. Kliniğimizde erken ve normal yükleme olarak 2 farklı türde implant uygulaması yapılmaktadır.

Kliniğimizde süresi kısıtlı olanlar hastalarımız için erken yükleme implant uygulaması; implantın yapılması ve üst yapı protezinin yüklenme süresi herhangi bir komplikasyon olmadığı durumlarda 21-30 gün arasında sürmektedir. 

Kliniğimizde normal yükleme implant uygulaması; implantın yapılması ve üst yapı protezinin yüklenme süresi herhangi bir komplikasyon olmadığı durumlarda yaklaşık olarak  2-3 ay sürmektedir. 

   İmplant üstü protezler, implantın çene kemiğine entegre edilmesiyle oluşan sağlam bir temel üzerine oturur. Üzerine yerleştirilen protez, estetik ve fonksiyonel olarak gerçek dişlere benzeyen özel bir tasarıma sahiptir. Protezler implant üstüne iki farklı yolla entegre edilir. Bu uygulamalar simante ve oklüzal vidalı olarak tanımlanmaktadır.

Oklüzal vidalı protezler diğer adıyla vida destekli implant üstü protez ya da vidalı diş prosedüründe yapılan implantların üzerine protezler yapıştırılarak değil de vidalanarak sabitleniyor. Giderek artan oranlarda kullanılan bu yöntem son 5 yılda oldukça yaygınlaşmıştır. Çünkü günümüzde vidalı protezlerin simante (yapıştırma) protezlere göre oldukça fazla üstünlükleri saptanmıştır. Çok hassas bir şekilde üretilen vidalı protezler hem laboratuarda hem de klinikte çok detaylı bir çalışmayı gerektirir. Simante protezlere göre daha maliyetlidir.

Simante protezler, yapılacak olan protezlerin, abutmentler aracılığıyla  implantlara yapıştırarak protezin entegre edilmesini sağlar. Ancak protezin sökülmesi gereken durumlarda ve rezin (yapıştırıcı) artıklarının temizlenmesindeki güçlüklerden dolayı zorunlu olmadıkça kliniğimizde tercih edilmemektedir.

İmplant üstü protez seçimi vakaya ve hastaya göre değişkenlik gösterir. En uygun protez türü avantajlarıyla beraber değerlendirilerek hekiminiz tarafınızdan belirlenir ve sizlere sunulur. Uygun tedavi yönteminin seçimi yapılacak olan protezi sağlıkla ve daha uzun yıllar kullanmanızı sağlar. 

Şeffaf plak tedavisi çarpışık dişlerin düzeltilmesi, hizalanması ve çenenin yeniden yapılandırılmasını sağlayan ortodontik bir tedavidir. Geleneksel ortodontik tedavilere göre birçok avantaj sunabilir. Bunlardan öne çıkanları, metal diş telleri veya braketlerin aksine daha konforlu ve estetik bir görünüm sunması olabilir. Tedavi süresinin daha kısa olması ve günün belirli saatlerinde çıkarılması ise sunduğu diğer avantajlar arasında yer alabilir.  

Diş teli tedavisi, uzun ve zahmetli bir süreç olduğu için kişinin dişlerinde en iyi sonucu verecek olan tel ve apareylerin kullanılması gerekir. Dişe tel takma işlemi yapılmadan diş taşlarının temizliği yapılır ve eski dolgular yenilenir. Diş telleri ilk takıldığı zaman 3 4 günlük bir alışma sürecinin ardından ağız ve dişler tellere alışır. Doğru diş telleri tercih edildiğinde ortodonti tedavisi hızla sonuca ulaşacaktır.

Diş görünümünden ya da renginden rahatsız olan hastaların doğal gülüş tasarımına kavuşması için tercih edilen kaplama türüdür. Dişler diğer kaplamların aksine kesilmeden ufak aşındırmalar ile hazırlanarak çok ince kalınlıklarda yapılan lamine porselenler hastanın gülüş estetiği de göz önünde bulundurularak dişler üzerine yapıştırılır. Diğer kaplamaların aksine hassas kullanım gerektiren bir kaplama türüdür.

Cam seramik (e-max) kaplama, özellikle dişlerde renklenme, çatlaklar, kırıklar, aşınmalar veya boşluklar gibi estetik problemleri olan kişiler için ideal bir seçenektir. Bu kaplamalar, dişin orijinal yapısına en çok benzeyen malzemelerden biridir. Bu nedenle, doğal bir görünüm sağlar ve kişinin dişlerinin daha iyi görünmesine yardımcı olur. 

Seramik veya porselen malzemeden yapılan zirkonyum, parlak ve sağlam bir elementtir. Zirkonyum diş kaplama beyaz bir malzemeden oluşur ve metal içermez. Diş hekimleri tarafından estetik bir gülüşe ve beyaz dişlere sahip olmak isteyen kişilerin diş yüzeylerinin kaplanmasında kullanılır.

Metal destekli olan porselen kaplamaların ön plana çıkan özelliği; uzun dişsiz alanlarda köprü olarak kullanılabilmesi ve sağlamlığıdır. Örneğin 2 dişten fazla boşluğunuz varsa ve köprü planlanıyorsa metal destekli porselenler tercih edilir. Bu sağlam yapıları ve uzun süre direnci koruyabilmesidir. 

Bu isim sizi korkutmasın. Cerrahi diş çekimi, söz konusu dişin ağız içinde rahatça görülmemesi, dişeti sınırında kırık olması veya gömülü dişlerin çekimi esnasında kullanılan isimdir. Dişin bölümleri ayrıldıktan sonra çekilmesi gerektiği durumlarda da bu teknik uygulanır. Standart diş çekiminde olduğu gibi cerrahi diş çekimi de lokal anestezi altında uygulanır. 

Kanal tedavisini gerektiren durumların başında derin çürükler ve diş kemiğinde oluşan çatlaklar yer alır. Dişin iyileşemeyecek kadar zarar gördüğü durumlarda pulpa kısmının çıkarılarak dişin korunması sağlanır. Dolayısıyla, kanal tedavisinin en büyük avantajı ölü dişi kurtarmak ve dişin kemik yapısını kaybetmemektir. 

 Estetik dolgu maddeleri son derece doğal bir görünüm sağladığı dolgu türlerinden biridir. Kompozit dolgu olarak da adlandırılır. Hastanın diş rengine göre ayarlanan malzemeler ile diş dolgusu uygulanır. 

Diş beyazlatma işlemi uygulanmadan önce; daha etkili bir sonuç almak için, hastaya beyazlatma öncesi diş taşı temizliği yapılması gerekmektedir. Seanslar öncesi ve sonrası hastadan fotoğraf alınarak, renk tespiti yapılmaktadır. Uygulanacak seans sayısı genellikle 2 veya 3 olup dişte ki renklenmeye göre değişmektedir. İşlem öncesi diş etlerinin üzeri zarar görmesini istemediğimiz için koruyucu bir bariyer ile kapatılır ve sonrasında beyazlatma jeli dişlere uygulanır. Yaklaşık olarak 15 dakikalık periyotlarla 2 veya 3 periyod olarak dişlere beyazlatma jeli uygulanır. Seanslar arasında hastanın renklendirici gıdalardan (çay, kahve, şarap vb.) uzak durması ve sigara kullanımını en aza indirmesi istenmektedir. Beyazlatma seansları arasında hassasiyetler görülebilmektedir fakat; kullanılacak olan hassasiyet giderici diş macunları ile bu hassasiyetler ortadan kalkmaktadır. 

Yaygın bilinen yanlışın aksine diş taşı temizletmek, zararlı değildir. Dişlerde oluşan taşlar, bakterilerin plaklar halinde bir süre sonra taşlaşması neticesinde oluşmaktadır. Bu ve bunun gibi oluşumlar asla yararlı oluşumlar değildir. Diş taşları; ağız kokusu, diş renklenmeleri, diş eti rahatsızlıkları, çürükler vb. birçok sorun ile ağız ve diş sağlığımıza zarar vermektedirler. İlerleyen dönemde diş kaybına yol açabilecek durumlara sebebiyet vermemek adına diş taşlarını temizletmek en doğru olan davranıştır.