Diş eksikliklerinde çiğneme fonksiyonunu ve estetiği tekrar sağlamak amacıyla çene kemiğine yerleştirilen, titanyumdan üretilen ve üzerine çeşitli materyallerle protez yapılabilen yapay diş kökü uygulamasına kısaca implant diş tedavisi diyebiliriz .Tek diş eksikliğinde yada çoklu diş eksikliklerinde implant diş yerleştirmeye uygun çene kemiği varsa tüm bireylere implant diş tedavisi uygulanabilir. Sağlık durumu müsait olan ileri yaşlardaki hastalara implant diş tedavisi uygulanabilmekteyken , kemik gelişimi tamamlanmamış hastalara implant diş tedavisi uygulanamaz.
Yalnızca implant diş tedavisi nin yapılacağı bölge, lokal anestezi ile hastanın hiçbir şey hissetmeyeceği şekilde uyuşturulur ve implant diş 10 dakika içerisinde kemiğe yerleştirilir. İşlem sonrasında kullanılması gereken ilaçlar ve uygulanması gereken kurallar hastaya anlatılıp hastamız dinlenmesi için evine uğurlanır.İyileşme sürecine bağlı olarak 3, 4 veya 6 ay sonra protez diş yapımı için hasta çağrılır ve implant diş üstü protez yapımı 3 gün içinde tamamlanır ve hastamız en hızlı ve sağlıklı biçimde yeni dişlerini rahatlıkla kullanmaları için gerekli bilgiler verilerek uğurlanır.
İmplant diş, özellikle tek diş eksiklikleri nde hem uygun kemik mevcudiyeti nedeniyle hem de köprü diş tedavisinden daha koruyucu olması nedeniyle tercih edilmektedir.İmplant diş tedavisi, çoklu diş eksiklikleri nde ya da tam dişsizlik durumlarında hastanın hareketli protez yerine sabit protez kullanmasına imkan sağlamaktadır.
İmplant diş tedavisi uygulanacak bölgedeki kemik yetersizse implant diş yapımından önce veya implant diş yapımı sırasında hastanın kendisinden alınan veya dışarıdan alınan greft (kemik tozu) materyalleriyle o bölgedeki kemik, implant diş yapımına uygun hale getirilebilir.
Bu alan, çocukların süt ve daimi dişlerinin hem korunmasını hem de tedavi edilmesini hedefler. Bebeklik çağından itibaren çocukların çene yüz bölgesinin gelişimini takip eder ve koruyucu önlemler alır. 6 ay- 1 yaşından itibaren başlayan diş hekimi kontrolleri 6 ayda bir devam eder ve büyümekte olan çene kemiklerine dişlerin etkisi değerlendirilir. Ebeveyne ve çocuğa, çocuğun beslenmesi ile ilgili detaylı bilgi ve oral hijyen eğitimi verilir. Diş fırçalamayı çocuğun kendisi becerene kadar ebeveynin ona yardım etmesi gerekmektedir.
Uzun dönem emzik ve biberon kullanımı çocuklarda çene ve diş bozukluklarına neden olabilir. Gece uykularında özellikle 1 yaşından sonra şekerli veya ballı süt ile beslendiğinde, çocuklarda yaygın çürükler meydana gelir ve bu dişler düşmesi gereken yaştan daha erken yaşta çekilmek zorunda kalabilir ve sonunda ortodontik tedaviye ihtiyaç duyulabilir.
Çocuk hastalara en sık uygulanan koruyucu tedaviler arasında fissür örtücü ve flor uygulaması bulunur. Fissür örtücü uygulaması; en sık çürük oluşabilecek olan girintili yüzeylerin akışkan bir dolgu maddesiyle doldurulmasıdır. Flor uygulamasında ise, sıvı haldeki flor dişlere sürülüp çocuğa yutturulmadan beklenir, dişlere flor yüklenir ve dişler çürüğe daha dayanıklı hale gelir. Çocuğun çürük aktivitesine göre, diş hekimi tarafından 6 ayda bir uygulanmalıdır.
Kompozit dolgu da dediğimiz hem ön hem arka dişlerde kullanılan dayanıklı ve estetik olan en koruyucu yöntemdir. Ön dişlerde diastema(ayrık diş) kapatmak için kullanılabilir. Dişte hiç bir kesim yapmadan, laboratuvar çalışması gerektirmeden uygulanabilir. Başarısı, hekimin yeteneği ve tecrübesi ile doğru orantılı bir tedavidir. Özellikle travma vakalarında, ciddi ön diş kırıklarında sadece dolgu ekleyerek, herhangi bir kesim yapmadan, oldukça doğal sonuçlar elde edilebilmektedir.
Renk seçenekleri çok fazladır. Dişi birebir taklit etmesi böylelikle mümkün olabilmektedir. Dişlerinin büyüklüğü ve formundan memnun olmayan hastalar da bu yöntemle dişlerinde doku kaybı olmadan istediği sonuca ulaşabilir.Bu yöntemle; kalıcı renk bozukluklarında ve çürük tedavilerinde hem sağlıklı hem de estetik sonuç elde edebiliriz.
Zirkonyum beyaz renkte, ışık geçirgenliği olan bir metaldir. Sabit protezlerde uygulanan, porselen materyalinin alt yapısı olarak kullanılan, oldukça dayanıklı, biyouyumluluğu ve estetik başarısı yüksek olan bir alaşımdır. Metal destekli sabit protezlere iyi bir alternatiftir, dişetlerinde grileşmeler olmaz. En önemli özelliği bu kadar sağlam bir materyalin ışık geçirgenliğinin iyi olmasıdır. Bu durum çok iyi estetik sonuçlar doğurmasını sağlar. Metal alerjisi olan hastalarda rahatça kullanılabilen, ideal diş kaplama malzemesidir. zirkonyumun ısı iletkenliği düşüktür, dişlerde hassasiyet yapmaz.
Hem ön hem de arka dişlerde uygulanabilir. Tek diş kaplamalarında veya köprü protezlerde kullanımı uygundur. İmplantların üstüne de zirkonyum uygulanabilir. Oluşabilecek enfeksiyonlara karşı doku dostu bir materyal seçimi ve hekimin doğru teknikle ve özenle çalışması zirkonyumu implantüstü protezlerde başarılı yapmıştır.
Dişlerde meydana gelen derin çürükler, kırıklar, akut ve kronik travmalar sonucu, sinirler hasar görebilir ve geri dönülmez bir ağrıya veya hassasiyete neden olabilir. Böyle bir durumda dişlerdeki kanalların içindeki sinir-damar paketi özel aletler yardımıyla çıkartılır ve kanalların içleri temizlenir. Ardından kanal dolgu malzemeleriyle doldurulur. Bu protokolün tamamına kanal tedavisi denir.
Kanal tedavisi lokal anestezi yapıldıktan sonra yapılacağı için hasta işlem sırasında ağrı duymaz. Tedavi tek veya çok seanslı olabilmektedir. Kanal tedavisi ve dolgu aynı dişe yapılan farklı işlemlerdir. Hekim gerekli görürse, dişin harabiyetine göre porselen kron yapılarak zayıflayan dişin kırılması engellenir. Dişlerin kanallarında tıkanıklık, darlık, köklerinde aşırı eğrilik, geçmeyen enfeksiyon gibi durumlarda tedavi başarısızlıkla sonuçlanabilir(%5-10)