Bitez Evli Aldatan Escort Çağla
Bitez evli escort kadının bu kadar azgın olması bence hiç normal değil hayatım. Evlendiğim günden beri kocamın beni tatmin etmesini bekliyorum fakat sürekli tek posta atıp uykusuna çekiliyor. Bu durumdan nefret ediyorum, o uyurken aklımdan sürekli diğer erkeklerim geçiyor ve bir süre sonra onların altına tekrar yatmak istiyorum. İçimdeki bu isteğin önüne artık geçemiyorum. Daha sağlam erkeklerle birlikte olduktan sonra kendime başkalarını da aramak istedim ve bu siteye girdim. Birçoğu ile deliler gibi seviştim, fanteziler yaptım ve kalçalarımın içinden geçmelerine izin verdim. Bu ilan verdiğim tek ilan değil hayatım, onlarca farklı ilan verdim ve kendime buradan harika erkekler buldum. En sevdiğim şey uzun süreler sevişebilen azgın erkeklerle birlikte olmak. Ne istiyorsanız alacaksınız, sizlere hiçbir konu da hayır demeyeceğim. Birkaç posta atmanızı değil benimle en az 2 saat sevişmenizi istiyorum, benim gibi azgın bir kadın bence tam olarak bunu hak ediyor. Diğer hanımların yaptığı kısıtlamaları yapmadan sevişecek ve zevk almaya bakacağım.
“Merhaba Lale, bu akşam müsait misiniz? Saat 21:00 nasıl?” Gönderen, sık sık Bodrum’a gelen iş adamlarından biriydi: Mert. Bodrum merkezde bir oteldeyim. Lale, kısa bir an düşündü. Mert’le daha önce birkaç kez görüşmüştü; nazik, kibar ve konuşmayı bilen biriydi. 40’lı yaşlarda, yakışıklı, ama bir o kadar da yalnız bir adamdı. “Tamam, 21:00’de orada olurum,” diye yanıtladı. Lale, kafeden kalktı ve evine doğru yürüdü. Küçük bir apartman dairesinde yaşıyordu; balkonundan marinayı ve masmavi denizi görebiliyordu. Bodrum’un dar sokaklarında, rüzgâr türbanının uçlarını hafifçe oynatıyordu. Dairesine vardığında, aynanın karşısına geçti. Türbanını düzeltti, ela gözlerini koyu bir kalemle belirginleştirdi. Topuklu ayakkabılarını giydi, çantasına birkaç eşya koydu ve dışarı çıktı. Saat 20:45’te, Bodrum merkezdeki lüks otele vardı. Üzerine siyah, uzun bir elbise giydi; kumaş, bedenini sararken kalçalarını ve göğüslerini zarifçe ortaya çıkarıyordu. Lacivert takım elbisesiyle şık görünüyordu; saçları hafif kırlaşmış, ama gözleri hâlâ genç bir enerjiyle parlıyordu. Mert, onu lobide bekliyordu. “Lale, her zamanki gibi harikasın,” dedi gülümseyerek.
Lale’nin kalçalarına indi, kumaşı sıkıca kavradı. “Çok güzelsin,” diye fısıldadı Mert. Mert’in dudakları Lale’nin boynuna değdi; öpücükler, teninde küçük bir ateş yakıyordu. Lale’nin nefesi hızlandı, ama kontrolü elinde tutuyordu. Lale, başını hafifçe yana eğdi, “Biliyorum,” dedi, kendinden emin bir tavırla. Altında, siyah dantel iç çamaşırları vardı; türbanıyla tezat oluşturan bu görüntü, Mert’i daha da çıldırttı. Lale, yatağa uzandı, türbanı hâlâ başındaydı-o, kimliğinin bir parçasıydı ve çıkarmazdı. Mert, gömleğini çıkardı; kaslı bedeni, loş ışıkta belirginleşti. Mert, Lale’nin elbisesini yavaşça sıyırdı. Lale’nin üzerine eğildi, elleri göğüslerinde gezindi, danteli kenara çekti. Lale’nin inlemeleri, odanın sessizliğini deldi. Gece, tutkuyla ilerledi. Mert, Lale’nin bedenini adeta bir sanat eseri gibi keşfetti; her dokunuş, her öpücük, Bodrum’un sıcak havasıyla birleşti. Lale, bazen kontrolü ele aldı; Mert’in sırtına tırnaklarını hafifçe geçirdi, kalçalarını ona doğru bastırdı. Saatler geçti, ama ikisi de zamanın farkında değildi. Saat 01:00’e yaklaşırken, Mert yorgun bir şekilde yatağa uzandı. Denizden gelen dalga sesleri, onların ritmine eşlik ediyordu. “Her zaman böyle misin? Lale, aynanın karşısına geçti, türbanını düzeltti, elbisesini giydi. “Her zaman kendimim,” dedi Lale, göz kırparak. ” diye sordu Mert, gülümseyerek. Otelden çıkarken, Bodrum’un sokakları hâlâ canlıydı. Lale, marinaya doğru yürüdü, ayakkabılarının tıkırtısı taş yollarda yankılanıyordu. Çantasını aldı, Mert’e veda etti ve odadan çıktı. ” Mert’ti. Lale, gülümsedi ama yanıt vermedi. Telefonuna bir mesaj geldi: “Lale, yarın yine görüşelim mi? Onun hayatı, anların içinde saklıydı; yarını planlamak, ona göre değildi. Ertesi gün, Lale yine Yalıkavak’taki kafede oturuyordu. Bir turist, yan masadan ona bakıp gülümsedi. Lale, nazikçe başını çevirdi. Deniz, mavi bir sonsuzluk gibi uzanıyordu önünde. Bodrum Türbanlı Escort Lale, kasabanın bir parçasıydı; ama aynı zamanda, kimsenin tam olarak çözemediği bir gizemdi. Gün batarken, Lale kahvesini bitirdi ve kalktı. Türbanı, onun örtüsü değil, özgürlüğünün bir sembolüydü. Bodrum’un geceleri onu bekliyordu; her biri, yeni bir hikâyeyle doluydu. Ve Lale, bu hikayelerin hem yazarı hem de kahramanı olarak, denizin kıyısında yürümeye devam etti.
Lale, nazikçe başını eğdi. ” diye sordu. Birlikte asansöre bindiler ve Mert’in süit odasına çıktılar. Oda, geniş camlarıyla Bodrum Kalesi’ne bakıyordu. “Teşekkür ederim, Mert. Nasılsın? Denizden gelen serin esinti, perdeleri hafifçe dalgalandırıyordu. Mert, mini bardan iki kadeh şarap çıkardı. Türbanlı olması, onun hayat tarzını tamamen belirlemiyordu; o, kendi kurallarını yaşayan bir kadındı. Şarabı yudumlarken sohbet etmeye başladılar. “İçer misin?” diye sordu. Lale, “Biraz alabilirim,” dedi. Lale ise Bodrum’un sakinliğini, denizin ona verdiği huzuru anlattı. Mert, iş hayatından, İstanbul’un karmaşasından bahsetti. Ama bu sohbet, gecenin yalnızca başlangıcıydı. “Seni her gördüğümde, bu kasabaya daha çok bağlanıyorum,” dedi, sesi yumuşak ama arzulu. Lale, ela gözlerini Mert’e dikti, dudaklarında hafif bir gülümseme belirdi. Mert, kadehini masaya bıraktı ve Lale’ye yaklaştı. ” diye sordu, sesinde muzip bir ton. Mert güldü, sonra elini Lale’nin omzuna koydu. Parmakları, ipek türbanın kenarından tenine kaydı; Lale’nin boynu, sıcak ve pürüzsüzdü. “Bodrum’un büyüsü mü, yoksa benim mi? Lale, Mert’in dokunuşuna izin verdi. Türbanı yerinde dururken, Mert’in elleri elbisesinin üzerinden bedenini keşfetmeye başladı.
bodrum escort Nerede ve ne şekilde kullanılacağıyla ilgili herhangi bir sorunuz varsa, web sitemizden bizimle iletişime geçebilirsiniz.