Anne Sütünde Poliaminler
Anne Sütünde Poliaminler
Büyükuslu, N. (2015). Anne sütünde poliaminler. Anne sütü, tüm yeni doğanlar ve bebekler için ideal besindir. Yapısında, gelişimi sağlayan makro besin bileşenleri ve fonksiyonel bileşikler içerir. Anne sütü bileşenleri, erken doğum ve zamanında doğum yapan annelerde değişiklik gösterir. Hücre büyümesi ve farklılaşmasında rol oynayan poliaminler, endojen olarak sentezlenmelerinin yanı sıra diyet yoluyla alınan besinlerden ve barsak mikrobiyatasından ekzojen olarak da sağlanırlar. Yeni doğanlar için ilk ekzojen poliamin kaynağı olan anne sütünde, spermin ve spermidin konsantrasyonu putresine oranla daha yüksektir. Laktasyon süresince poliamin içerikleri, ilk hafta boyunca artarak 1-2 hafta sonrasında maksimum seviyeye ulaşır, daha sonra düşmeye başlar. Anne sütünde poliamin içeriği, anne sütünün alınma zamanı, emzirme süresi ve annenin diyetle aldığı poliamin miktarına bağlıdır. Yeni doğan ve bebeklik dönemlerinde poliamin alınması immün sisteminin oluşturulması ve barsak gelişiminde önemlidir. Anne sütünün yetmediği ve tamamlayıcı beslenme gereken durumlarda, formula veya inek sütü kullanılır. İnek sütünün poliamin içeriği anne sütündekine oranla daha düşüktür.
İdeal formula kompozisyonunda besin bileşenlerinin yanı sıra gerekli büyüme ve gelişmeden sorumlu mikro besin maddeleri de yer alır. Poliaminlerle zenginleştirilmiş formula ile beslenme, bebeklerin immün sistemi gelişimine katkıda bulunabilir. Bu derlemede, anne sütünde bulunan poliaminlerin, fonksiyonları ve bebeğin gelişimi üzerine etkileri ile anne sütü, inek sütü ve formulalarda poliamin içeriklerinin karşılaştırılması amaçlamıştır. Human milk is the ideal food for all newborns and infants. It involves macro nutrients and functional compounds for growth and development. The composition of breast milk differs between preterm and term milk. Polyamines are essential for cell proliferation and differentiation. In addition to their de novo polyamine synthesis, cells can take up polyamines from extracellular sources, such as food, and intestinal microbiota. Breast milk is the first source of exogenous polyamines. The level of putrescine is lower than the levels of spermine and spermidine. During lactation, polyamines in breast milk increase in first 1-2 weeks reaching the maximum value and then tend to decrease. The levels of polyamines in breast milk associate with lactation period, sampling time, and mother's diet. Polyamine intake is important for postnatal maturation of the immune system and small intestine. Cow milk or formulas can be used in case of insufficient breast milk and a requirement for supplemental feeding. Cow milk includes less amount of polyamines than breast milk has. Ideal formula composition involves macro and micro nutrients which take a role in growth and development. The formulas enriched with polyamines might have beneficial effects on the immune system of infants. This review aims to evaluate the functions of polyamines in breast milk, the effects on infant development, and to compare the levels of polyamines in between breast milk, cow milk and formulas.
Bu araştırma, bilim ve sanat merkezine devam eden üstün yetenekli çocukların anne babalarının; çocuklarıyla olan etkileşimlerinde ortaya çıkan güçlükleri, bilim ve sanat merkezine devamlarında ve süreç içinde karşılaştıkları zorlukları belirlemek amacıyla yapılmıştır. Araştırmada çocukları 2012-2013 öğretim yılında Sakarya Bilim ve Sanat Merkezi'ne devam eden 108 veliye ulaşılmış, velilerin üstün yetenekli bir çocuğa sahip olmakla ilgili olarak karşılaştıkları güçlükler, Sakarya Bilim ve Sanat Merkezi hakkındaki görüşleri ve çocuğun merkeze devamı ile ilgili karşılaştıkları güçlükler, bu konulardaki beklenti ve çözüm önerileri açık uçlu sorular yoluyla belirlenmiştir. Veriler nitel araştırma yönteminin içerik analiz tekniği ile değerlendirilmiştir. Araştırma sonucunda üstün yetenekli çocuğa sahip anne babaların çocuklarının özel yeteneklerini fark etme, belirleme, sorularını cavaplandırabilme, zihinsel, sosyal, duyuşsal ve kişilik özelliklerinin farkında olabilme, iletişim becerileri ve sorunlarını çözebilme gibi konularda güçlükler yaşadıkları saptanmıştır. Sakarya Bilim ve Sanat Merkezi'ne yönelik olarak ise ulaşım, donanım eksikliği, merkeze devam, uygulama satlerine ve günlerine ilişkin güçlüklerle karşılaştıkları belirlenmiştir. Bu güçlüklere yönelik beklenti ve çözüm önerileri ise; merkezdeki eğitim öğretim süresinin artırılması, öğrencilerin BİLSEM'e erişimlerinin ücretsiz taşıma projesi kapsamında ele alınması, daha gelişmiş teknolojik araç gereçlerin kullanılması, etkinliklerin haftasonu gerçekleştirilmesi, bilsem uygulamalarının örgün eğitime katkı sağlayacak hale getirilmesi ve aileler ile okul öğretmenlerinin bilinçlendirilmesi şeklinde oluşmaktadır.
This research was done to determine difficulties that parents of the children attending to science and arts center encounter in interaction with their children, children's attendance to science and art center, and during the process. In the research, I interviewed 108 parents, whose children attended Sakarya Science and Arts Center (BİLSEM) in 2012-2013 academic year, determined difficulties originating from having a gifted children that parents encounter, their views about Sakarya Science and Arts Center, difficulties about attendance of their children, and their expectances and suggestions with open ended questions. Data were assessed with content analysis technique of qualitative research method. As a result of the research, it was determined that parents that have gifted children have difficulties in subjects as distinguishing and determine their children's special talents, answering their questions, being aware of their mental, social, sensual, and personal traits, communication skills, and problem-solving. Oriented to Sakarya Science and Arts Center, they were found to encounter difficulties related to transportation, lack of equipment, attendance to the center, and application hours and days. Expectations and solution suggestions for these difficulties are to increase education time of center, to deal students' access to BİLSEM within the frame of free transportation project, to use more sophisticated equipments, to arrange activities on weekend, to make BİLSEM applications contribute to formal education, and to raise the awareness of families and school teachers respectively.
Yenidoğan bebeğin beslenmesinin temelini oluşturan anne sütü, hem anne hem de bebek açısından mucizevi bir besin. Buna karşın çoğu anne, doğum sonrası sütünün yeterli gelip gelmediği ya da bebeği doğru pozisyonda emziremediği konusunda panik yaşar. Anne ile bebeğin ilk tensel temasının oluşturulduğu emzirme sürecinin rahat geçmesi için annenin kendini rahat hissetmesi büyük önem taşır. Emzirme ritüelini sakin geçiren annenin sütü zamanla artar, bebek ise bu dönemde geliştirdiği reflekslerini gelen anne sütü ile daha fazla güçlendirir. Emzirme doğal bir süreçtir, her annenin sütü bebeğine yeter, süt yetersizliği değil emzirmenin desteklenmemesi en büyük sorundur. Bebeğin ilk aşısı anne sütüdür. Anne sütü ile beslenme en doğal ve en sağlıklı yöntemdir. Dünya Sağlık Örgütü ve UNICEF, her bebeğin doğumdan 6 aylık olana kadar sadece anne sütü ile beslenmesini, bundan sonra da tamamlayıcı gıdalarla birlikte 2 yaş ve ötesine kadar anne sütü ile beslenmenin devam ettirilmesini önermektedir. Hem anne sütünün hem de anne sütü ile beslenmenin yararlarının birlikte düşünülmesi gerekir.