İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Gazze'de yürürlüğe girmesi beklenen ateşkes ve rehine takası anlaşmasıyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Anlaşmanın, 19 Ocak’ta geçerli olacak şekilde taraflarca onaylanması ardından, Netanyahu, Hamas'ın serbest bırakılacak esirlerin isimlerini henüz kendilerine iletmediğini iddia etti. Bu durum, ateşkesin hayata geçmesi öncesinde bir engel teşkil etti. Netanyahu, "Serbest bırakılacak esirlerin listesi elimize ulaşana kadar taslakta ilerlemeyeceğiz," şeklinde açıklama yaptı. İsrail Başbakanı ayrıca, "İsrail, anlaşmanın ihlali durumunda herhangi bir müsamaha göstermez," diyerek ateşkesin sıkı bir şekilde izleneceğini belirtti.
Netanyahu, yaptığı açıklamalarda İsrail'in ulusal güvenliğini her şeyin önünde tutacaklarını vurgulayarak, "Eğer operasyonlara devam etmemiz gerekirse, bunu yeni yollarla ve çok güçlü bir şekilde yapacağız," dedi. "Savaş henüz bitmedi. Gidecek çok yolumuz var," ifadeleri ise İsrail'in mücadelede kararlılığını gösterdi.
Başbakan Netanyahu, ateşkes anlaşmasının ABD Başkanı Joe Biden ve seçilmiş Başkan Donald Trump’ın işbirliğiyle sağlandığını belirterek, iki liderin bu süreçte önemli bir rol oynadığını ifade etti. Netanyahu, ateşkesin gerçekleşmesi için özellikle Gazze sınırındaki askeri varlıklarını artırmayı planladıklarını açıkladı ve Philadelphi Koridoru’na erişimin bu sürecin kritik bir parçası olduğunu söyledi. Bu strateji, İsrail'in bölgedeki askeri gücünü daha da güçlendirmeyi hedefliyor.
Netanyahu'nun açıklamalarında en dikkat çeken noktalardan biri de, ateşkes anlaşmasının herhangi bir şekilde ihlal edilmesi durumunda tüm sorumluluğun Hamas’a ait olacağına olan vurgu yapmasıydı. "İsrail ateşkes anlaşmasını çiğnemiyor. Sorumluluk Hamas'ta," diyerek anlaşma ihlali durumunda Hamas’ı suçladı.
Ateşkes anlaşması, Gazze'deki insani krizin hafifletilmesi amacıyla yapılmıştı. Katar Dışişleri Bakanlığı, 19 Ocak sabahı saat 08:30'da (TSİ 09:30) ateşkesin resmen başlayacağını duyurdu. Anlaşma, ilk aşamada İsrail hava kuvvetlerinin Gazze üzerinde yaptığı operasyonları sınırlayacak. İlk 42 günlük sürede, esirlerin serbest bırakılmasının ardından, İsrail'in Gazze üzerindeki operasyonları 12 saat süreyle askıya alınacak ve diğer günlerde bu süre 10 saatle sınırlı olacak. Bu durum, Gazze'deki sivillere yönelik bombardımanların azaltılması ve insani yardımların bölgeye ulaşması için kritik bir fırsat sunacak.
İsrail hükümetinin aldığı karar doğrultusunda, anlaşma kapsamında 33 İsrailli esire karşılık 1167’si 7 Ekim 2023’ten sonra tutuklanan Gazze sakini olmak üzere toplamda 1900'den fazla Filistinli esirin serbest bırakılması bekleniyor. Ancak, serbest bırakılacak bazı Filistinli esirlerin sınır dışı edilmesi ve 7 Ekim'den sonra gözaltında tutulan tüm kadın ve çocukların serbest bırakılması şartları da bu anlaşmaya dahil edildi.
Anlaşmanın ilerleyen safhalarında, İsrail ordusunun Gazze’nin güneyi ile kuzeyi arasındaki Netzarim Koridoru'ndaki kontrol noktalarını 22 Ocak’ta kaldıracağı ve bu bölgeden tamamen çekileceği duyuruldu. Gazze'nin kuzeyinde, İsrail ordusunun çekilmesinin ardından, bu bölgede yaşayan Filistinlilerin evlerine dönmesi sağlanacak. Ancak bu çekilme işlemi sadece anlaşmanın ikinci aşamasında, 50 gün sonra gerçekleşecek. Philadelphi Koridoru'ndan tamamen çekilme süreci de bu aşama ile başlayacak.
Bu süreç, Filistinlilerin yerinden edilmesinin ve Gazze’deki insani yardım akışının hızlanmasının sağlanması adına önemli bir adımdır. Ancak bu anlaşma, özellikle İsrail içindeki siyasi gerilimleri de artırmış durumda. Başbakan Netanyahu'nun bu anlaşmayı kabul etme kararı, ulusal güvenlik ve siyasi çıkarlar arasında büyük bir denge kurma çabası olarak görülüyor. Diğer taraftan, anlaşmanın ardından atılacak adımların güvenliği sağlamak ve bölgedeki insan hakları krizini çözmek adına büyük önemi olduğu açıkça ortada.