Yabancı

4. Bölüm

Yabancı

4. Bölüm

Yazan: Ömer Faruk Işık
Yayına Hazırlayan: Mehmet Emin Çakmak

Yabancı


Havanın sıcaklığından bunalması yetmiyormuş gibi ilk üç konuşmacının anlattıkları da bunaltmakla birlikte gözlerini açık tutmakta da zorlanmasına sebep oluyor. Son konuşmasının konuşmaya başlamasına ortalama beş dakika gibi bir süre var ve kalkıp kalkmama ikilemi aklını fazlasıyla karıştırıyor. Kalma tercihinin ağır basmasındaki en büyük sebep konuşmanın başlığını kendinde bulabiliyor oluşuydu. Uyumsuz başlıklı bu konuşmayı merak etmeden edemiyordu.

“Bu havada konuşmacılardan sonuncusu olan beni bekleyenler için ortak fikrim bir şeyler öğrenmeye gerçekten meraklı oldukları ama çok farklı sebepler de sizi burada tutuyor olabilir. Mesela amacınız bir şeyler öğrenmekten ziyade sadece zamanınızı doldurmak olabilir, yapacak bir şeyiniz olmadığından buraya gelmiş olabilirsiniz, akşamki randevunuza kadar vakit öldürmek istiyor olabilirsiniz ya da yabancısı olduğunuzu hissettiğiniz bu dünya hakkında bir şeyler öğrenmeye gelmişsinizdir. Konuşmamın başlığı olan “Saçma” bir duygu durumudur. İnsan dünya ile arasında bir kopuş yaşar ve dünyadan uzaklaşır bu uzaklaşma saçma duygusunu doğurur. Neden sorusunu kendinize sorar mısınız? Neden? Sabah kalktınız işe gitmek için hazırlandınız evden çıktınız durağa kadar kulağınızdaki müziğe eşlik ederek yürüdünüz, sigaranızı yaktınız ve otobüs beklerden değişen birkaç şarkıdan haberdar olamadan otobüse bindiniz. Saatlerce çalıştınız yemek yediniz ve eve dönüp uyudunuz. Peki bir sonraki gün ne yaptınız? Sabah kalktınız işe gitmek için hazırlandınız evden çıktınız durağa kadar kulağınızdaki müziğe eşlik ederek yürüdünüz, sigaranızı yaktınız ve otobüs beklerden değişen birkaç şarkıdan haberdar olamadan otobüse bindiniz. Saatlerce çalıştınız yemek yediniz ve eve dönüp uyudunuz. Peki bir sonraki gün ne yaptınız? Aynı şeyi ikinci kez tekrarlamam sizi sıkmış gibi duruyor ama bunu bir ayın her günü bir yılın her ayı tekrarlıyorsunuz. Bütün bunlar neden? Neden neden neden? İşte bu nedenlerden ilki sizin için bir başlangıçtır. Neden sorusunu sorduğunuzda şaşkınlık içindesinizdir ve sizde büyük bir bıkkınlık hakimdir. İşte bu saçma duygusu bu bıkkınlık halinin içinde başlar. Neden bıktınız? Sizi bıktıran tam da makinemsi bir yaşam. Bilinçsizce geçen günler ve hayatta olduğunu sanan bir insan. Bu başlangıç bilincinizi uyandırır. Modern toplum sizin tekdüze ve mekanik bir hayat içinde olmanızı ister ve siz de bu istekleri fazlasıyla karşılarsınız. Ama bir neden sorusu ile kendi varoluşunuzun değerini ve amacını sorgularsınız. Saçma duygusu aşama aşama içinize işler. Hayatın monotonluğu çevrenizdekilerin ve kendinizin varlığını merak ettirmeye başlar ilk olarak. Varlığınızı sorun edindiğinizde aklına darbe vuracak ilk şey zamandır. Geçen bir zaman. Zaman öldürücü bir şeydir ve geleceği değiştiremezsiniz. Zaman ilerler ve hiçbir şey yapamazsınız. Her an ölümünüze biraz daha yaklaşırsınız. Zamanın bu sizden bağımsız ve sizi ölüme götüren şey olması sizi yalnızlık hissine götürür. Dünya tek başınıza olduğunuz bir yerdir ve siz kendinize, başkalarına ve dünyaya yabancısınızdır. İnsanlardan ve dünyadan ayrılmak zorundasınızdır sizi ölüm ayıracaktır. Bu bilince varıldığında her şeyin son bulacak olması ölümün her şeyi bitirecek olması saçma duygunuzun tamamlanışıdır. Hayatınızı bir şeylere adadınız ve adadığınız şeyler var ve bir gün hepsi son bulacak. Uykusuz kalmalarınız yorulmalarınız emekleriniz hepsi boşa. Sevdiğiniz insanlar yok olacak. Bu düşünceleri bize düşündüren saçma duygusu insanda temel bir duygudur. İçinizi açıp bu duyguyu atamazsınız. Peki yaşamın saçma olması onu yaşamamamız gerektiğini mi bize gösterir? İntihar etmeli miyiz? Sizi buraya toplayıp bir intihar girişiminde bulunmaya teşvik edecek değilim, çevremin bana sesleniş şekli gaita olsa da o kadar da gaita değilim. İnsan saçma duygusuna rağmen yaşamalıdır. İnsanı insan yapan insandaki şeylerdir ve saçma duygusu da insanın insan olması için gerekli bir parçadır. İnsan yaşıyorum diyebilmek için bu saçma duygusunu hissetmelidir. İntihar her şeyi bitirmektir. Bütün fırsatları sona erdirmek. İntihar en çok da özgürlüğü ortadan kaldırmaktır. İntiharı deneyimlemek istemek bir özgürlüktür ama intihardan sonra artık intiharı deneyimleme olanağı ortada değildir. İnsan intiharla özgürlüğünü sona erdirir. Saçma duygusu bizi zor bir duruma sokuyor gibi görünür ama bu duygu bir depresyon hali değildir. Evde battaniyenin altında kavanozdan çikolata kaşıklarken film izlemek ve hayata dair hiçbir şey yapmamak değildir saçma duygusu. Saçma duygusu insanın bireysel ve sosyal aktifliğine ket vuracak bir şey değildir. Sabah kalkıp işe gitmeli misiniz? Evet. Bu saçma mı? Evet. Sisifos’u düşünün, Tanrılar tarafından cezalandırılmış ve bir kayayı dağın tepesine çıkarmak zorunda ama tanrılar bunu yapmasına izin vermek istemiyorlar. Çıkartma imkânı var mı? Asla. Çıkartmaktan vazgeçmeli mi? Asla. Saçma ama yaşamaya değer.

Copyright © 2022 Tüm Hakları Saklıdır. Tanıtım için kısa alıntılar dışında yayıncının yazılı izni olmaksızın hiçbir yolla çoğaltılamaz. 

© 2022, Sanrı Yapım

Yorumlar

Seda Nur Astam

O kadar güzeldi ki bitmesi çok üzdü sayfayı indirip devamını bekledim. Kendini sürekli geliştirip hep üstüne katarak gidiyorsun. Cümleler o kadar mükemmeldi ki vermek istediğin bütün duyguları aldım. Tebrik ederim canımmm  :)🥰🥰 

3.okuyuşum ve eklemek istediğim bir şey daha var. Afiş de çok çok güzel olmuş. Mehmet Hocayı da bolca tebrik ediyorum  :)) 

Mehmet Emin Çakmak

Benim için hâlihazırda çok önemli bir eser olan Yabancı eserine böyle bir nazire yapmak bambaşka bir his. Okumalarımın yavaşladığı bir döneme gelen bir bölüm oldu. Uzun zamandır uzun soluklu bir şey okumadığım için bu bana epey farklı geldi. Tek kötü yanı kısa olmasıydı. Bazı kavramları uzmanlardan uzun uzun dinleseniz de anlamazsınız ama biri çıkar size "saçma"  duygusunu anlatır bir öyküsünde ve çok daha iyi kavrarsınız. Öykünün dilinin güzel olmasının yanı sıra birtakım kavramları çok güzel bir düzlemde kendi mantık çerçevesinde ele alması çok dikkat değer. Üzerine koyarak gittiğin ve çıtayı şu anda en üstte tuttuğun için söylüyorum "Daima öncü olmaya devam et".

Kerem Kıral

Her bir bölümü farklı olan ve bir o kadar güzel olan serine efsane bir bölüm daha eklemişsin. Okurken kendimi monoton hayatın içindeymiş gibi hissettim ve neden sorusuna geldiğimde kendime geldim. Bu bölümü okurken dinlediğim şarkının farkına vardım. Neyi okuduğumu, her gün ne yaptığımı, ne için çabaladığımı ve ne için yaşadığımı tekrar fark ettim. Muazzam ötesi. 

Yorum Ekleyebilirsiniz!

Ömer Faruk Işık

Gaita'nın ve Ne İse Ne'nin yazarı.