Shri Mataji Nirmala Devi’nin Meta Modern Çağ Kitabından

#30 Kısa Alıntılar

Shri Mataji Nirmala Devi

Bölüm 2. Doğal malzemelerden yapılan el işi giysilerin bakımı kolaydır ve son derece ekonomiktirler. Bu kıyafetler ancak çok uzun bir süre geçtikten sonra aşınıp, yırtıldıkları için çok sık ilave giysi almaya gerek yoktur. Aslında, eğer siz bir sari giyerseniz, dikiş gerektirmediği için terzi masrafı için boş yere para harcamanız gerekmez. Sari, çok hızlı bir şekilde güzel, zarif bir elbise haline getirilebilen ve ayrıca başka amaçlar içinde kullanılabilen basit bir malzemedir.

Bölüm 2. Moda endüstrisinin tamamı, sadece para kazanmak üzerine bir dolandırıcılıktır. Şöyle şöyle bir tarzın Milano, Paris veya Timbuktu'da yapılan moda gösterisinde birincilik ödülünü kazandığını söylemek, egoyu şımartmanın harika bir yoludur. Ve siz, bu yeni 'seçiminizi' deneyimlemeyi ve daha önce seçip aldığınız pahalı kıyafetlerin hepsini, onlar sanki eskimiş çerçöpmüş gibi kaldırıp atabilmeniz yeni bir şansınız olmasından çok etkileniyorsunuz.

Bölüm 2. Bazı bayanlar gösteriş için, on beş santim daha uzun görünmelerini sağlayan sivri burun ince topuk ayakkabılar satın almayı tercih ederler. Bu türden bir gösteriş eyleminin her zaman için ayak bileklerinde burkulmalara, siyatiğe veya omurgalarında ciddi sorunlara yol açacağını düşünmek için dahi, buna bir an bile ara vermezler, bu yüzden belki de bir gün yürüyemeyebilirler, yataklarında sırt üstü yatarak, seçimlerini oradan yapmak zorunda kalacaklardır. Yaptığınız bu vicdansız moda girişimcilerin elinde oyuncak olmaktan ve kendinizi şımartmaktan başka bir şey olmadığı zaman, istediğiniz şeyi yapmaya ve istediğiniz şeyi seçmekye özgür olduğunuza inanmanızın, pek de bir anlamı yoktur.

Bölüm 3. Gerçek demokrasi, insanlar ancak demokratik ilkeleri gerçekten benimsediğinde ve etik değerlere her şeyin üzerinde saygı duyduğu zaman mümkündür. Güç delisi olan ve ne olursa olsun para kazanmak isteyenlerin doğru bir demokratik ideolojiye sahip oldukları söylenemez. Demokrasi açgözlü, sağlam karakterli olmayan ve bencil insanlar tarafından yönetilemez. Kadın peşinde koşanlar veya ayyaşlar, ulusal sorunları çözmeye çalışırlarken aslında kendi uluslarının ve genel olarak tüm dünyanın sorunlarının gerçek kaynağıdırlar.

Bölüm 3. Sokrates'in ortaya koyduğu gibi, filozof bir kral şeklindeki hayırsever bir hükümdar, hükümetin başı olmak için ideal kişidir. Böyle bir kişi, şehvet, güç ve para arzusu olmayan, son derece bilge ve bağımsız bir kişilik olmalıdır. Yakın geçmişte Mahatma Gandhi, Atatürk Kemal Paşa, Enver el Sedat, Lal Bahadur Shastri, Ho Chi Minh, Martin Luther King, Nelson Mandela, Dag Hammerskjyld ve Mujibur Rahman gibi bu dünyaya gelen insanlar oldu.

Bölüm 5. Bu müsamahakâr toplumsal kültür, insan zihninin dengesiz bir şekilde tepki vermesine yol açar. Ev hayatının özünde, özel hayatın kalitesine veya içsel gelişmeye önem verilmediği zaman özel alan, özgürlük adına yapıcı olan, besleyici olan ve ideal kültüre elverişli olan tüm güçleri ve disiplinleri terk etmiş olan bu insanların eline kaldı. Bu yüzden Batı'daki insanlar birbirlerine, kendilerine, bedenlerine, zihinlerine ve bir bütün olarak yaşamlarına olan saygılarını yitirdiler.

Bölüm 6. Hindu dininde her insanın kalbinde, Ruh olan, Atma olan Tanrı'nın bir yansıması olduğuna inanılıyordu. Eğer durum buysa, Hindu toplumunu nasıl farklı kastlara bölebiliriz?

Hindistan'da medeniyetin başlangıcında, binlerce yıldır insanlar, kişinin doğasına göre bir kast takip ettiler. Buna bir kişinin yeteneği anlamına gelen 'jaati' denir. İlahi olana ulaşma yeteneği olan kişiye de "Brahman" deniyordu.

Bölüm 10. Bilim birçok soruya cevap veremez. Pek çok kişi şimdi, tıp biliminde gen adı verilen bu çok küçük şeye ulaşmaya çalıştı. Ancak bilim adamları, gerçekte modern yaşamın yarattığı zorlukların üstesinden gelebilmek için, bu genler yardımıyla daha ileri gidemedikleri için hayal kırıklığına uğradılar. Ulaştıkları sonuç, yani genlerin yalnızca kalıtsal olduğu bilgisi, kesinlikle yanlıştır. Aslında genler, günlük yaşamda yarattığımız kişiliğimizide yansıtır. Tüm sempatik faaliyetimiz, genlerimize de yansır.