Shri Mataji Nirmala Devi tarafından yazılan Sahaja Yoga Birinci Kitaptan

1. Bölümün İlk Kısmı [ English ]

Sri Chakra image - Vishwa Nirmala Dharma

"Saha" ile, "Ja" ise, doğmuş, "Yoga" kelimesi ise, tanrısal sevginin her yeri kaplayan gücüyle birleşme anlamına gelir.

Bu çok süptil konudur ve bu bilgi kesinlikle geçerlidir ve daha yüksek bir farkındalığa yükselişimizle kanıtlanabilir. Her şeyden önce gerçeği arayan biri olmak ve konuya bilimsel bir tavırla yaklaşmak gerekir. Bu durum bir hipotez gibi saygıyla ele alınmalı ve deneyimler sonucu eğer gerçek olduğu görülürse, dürüstlük ruhuyla dürüst insanlar tarafından kabul edilmelidir. Çünkü bu, kişinin kendi iyiliği için ve tüm dünyanın iyiliği içindir.

Bu bilgi çok eski zamanlara aittir ve çoğunlukla Hindistan'dan gelmektedir. Elbette her din ikinci doğumumuzdan ve ilaveten hayat ağacından bahsetmiştir. Bilimin bilgisi Batı'dan geldiğine ve Doğu tarafından kabul edildiğine göre, böylesi bir gerçeklik bilgisi neden reddedilsin ki? Tüm uygarlığımızın ve evrimimizin köklerinin bilgisi söz konusu olduğunda, neden bunu en azından biraz ciddiye almayalım ki?

Uluslar, modern uygarlığın neden tüm insani değerleri öldürdüğünü düşünmek zorundadır. İhtiyacımız olan şey, nerede yanlış yaptığımız hususunda dikkatli bir iç gözlemdir. İlerleme sırasında yolumuzu nerede kaybettik? Bu çöküş toplumumuzun içine nasıl girdi? Neden bazılarımız hayal kırıklığı ve güvensizlikten muzdaribiz? Neden gelişmiş ülkelerdeki kimi insanlar fiziksel ve zihinsel bozulmaya yenik düşüyorlar? Bilimin buna bir cevabı yok, bu yüzden haydi maneviyatı ele alalım. Neden bir soru sormuyorsunuz - Evreni kontrol eden başka bir güç var mı?

Kutsal yazılarda anlatıldığı gibi, Tanrı'nın sevgisinin (Paramachaitanya) her yeri saran bir gücü vardır. Bu, tüm yaşayan işleri yapan ve insan farkındalığı düzeyinde hissedilemeyen süptil bir güçtür. Sahaja Yoga, gerçeği arayan kişinin (Sadhaka) aydınlanmasını kendiliğinden almasının (Atma Sakshat Kar) doğuştan elde etme hakkına sahip olduğu anlamına gelir. Aydınlanma almak veya Kendini bilmek, insan evriminin ve ayrıca, tüm dinlerinde ortak hedefidir. Bu, insanın omuriliğine ve beynine yerleştirilmiş olan eksiksiz şekilde çalışan canlı bir makine olan ve bir insanın başarması gereken son atılımıdır. Bu makine evrimimiz sırasında adım adım oluşturulmuştur. Bu yaşayan makine kendi gücüyle çalışır, hem parasempatik hem de sempatatik sinir sistemlerde kendisini gösterir. Evrimde elde ettiğimiz her şey bilinçli zihnimiz tarafından merkezi sinir sistemi vasıtasıyla ifade edilir.

Her atoma ve moleküle nüfuz eden bu süptil enerjiye bizi bağlamak için, Kundalini denilen insandaki sakrum kemiğine yerleştirilmiş saf bir arzu gücü vardır. "Kundal", "sarmal olan" anlamına gelir. İçimizde üç buçuk sarım halinde bulunur. Üç buçuk sarımla ilgili Tanrısal matematiksel katsayılar vardır. Omurgamızın sonunda bulunan bu üçgen kemiğe "sakrum" adı verilir. Bu isim, eski zamanlarda Yunanistan'da yaşayan insanların Kundalini'nin, kutsal gücünü bildikleri anlamına gelir. Bu yüzden onlar bu kemiğe kutsal ismini verdiler. Sakrum kemiği omuriliğin en altında bulunur ve bir üçgen şeklindedir.

Kundalini, her elektrikli makinede olduğu gibi, makineyi ana elektrik kaynağına bağlayan bir bağlantı akoru gibidir. Aynı şekilde, Kundalini enerjisi uyandığında, onu oluşturan iplikçiklerin (bazıları) yükselir ve nihayetinde insanı her yeri kaplayan güce (Paramachaitanya) bağlar.

Bu kendiliğinden gerçekleşen bir olaydır. Bu yaşayan bir süreçtir. Bütün tekamül süreci, her zaman yaşayan bir süreç olmuştur ve şimdi insanın aydınlanma alması sayesinde, artık nihai ruhsal varoluş konumuna sahip olduğu bir aşama gelmiştir. İnsan, ruhsal olarak aktif olmayan ve ruhsal olarak büyümesinin yaşayan sürecine henüz başlamamış bir tohuma benzetilebilir, ancak tohum Toprak Ana'ya gömüldüğünde, Toprak Ana'nın (suyun yardımıyla) onu filizlendirme gücü vardır. Aynı şekilde Kundalini de Sahaja Yoga'nın gücüyle kendiliğinden uyandırılabilir.

Kundalini yükseldiği zaman, maneviyatın insan farkındalığında büyümesiyle sonuçlanan yeni bir yaşam süreci başlar. Manevi yaşamın gelişimi, bir insanın doğuştan gelen kendi Tanrısallığında büyümeye başladığı yeni bir durumdur. Bu onun fiziksel, zihinsel, duygusal ve ruhsal varlığını aydınlatır.

Bu yaşam süreci, çok eski zamanlardan beri Hint kutsal metinlerinde çok açık bir şekilde anlatılmaktadır. Sanskrit dilinde Kundalininin uyanışı ve ruhsal yükseliş hakkındaki bilgileri açığa çıkaran 108 adet Upanishad vardır. Ayrıca diğer ülkelerin kutsal kitaplarında da bu durum belirtilmiştir. İncil'de buna hayat ağacı denir ve "Alev dilleri şeklinde karşınıza çıkacağım" diye zikredilir. Kundalini yükseldiğinde, aydınlandığında alev dillerine benzeyen çeşitli merkezlerden geçer. Pentekost'un Kutsal Ruhunun serin esintisi, Sahaja Yoga'da sizin hissedebileceğiniz bu güçtür. Aziz Thomas İncili, Sahaja deneyimini, dini hayatımızın nihai noktası olarak çok net bir şekilde tanımlar. Ayrıca merkezlerimizle ilgilenmemiz gerektiğini söyler. Kundalini yükselmeli, omurilik ve beyin üzerine yerleştirilmiş olan altı tane merkezden geçmelidir. Bu son gelişme, kişinin bıngıldak kemiği bölgesinden yayılan Kutsal Ruh'un serin esintisini hissederek kendi "Vaftiz"inin gerçekleşmesidir.