Yüce Tanrı'nın yansıması olan ruh, mutlak gerçeğin ve neşenin kaynağıdır. Ancak ruh, insan konumundaki farkındalığımız içinde parlamaz. Sadece Aydınlanmadan sonra farkındalığımız ruh tarafından aydınlatılır. Bu nedenle, saf sevgiyi, huzuru ve mutlak gerçeğin neşesini bulmak için kişinin ruh olması gerekir. Bu, anlamamız ve kabul etmemiz gereken ilk şeydir, çünkü biz bu beden, bu zihin, bu akıl, bu duygular, bu şartlanmalar veya bu ego değiliz. ... ...

Kundalini olarak bilinen bu güç yükselip altı merkezden geçtiğinde, fiziksel, zihinsel, duygusal ve ruhsal ihtiyaçlarımızı karşılayan bu merkezleri besler.

Merkezler bu yeni durumlarını genlere yansıtırlar. Bu merkezler aydınlanır, böylece fiziksel tarafımızı düzeltiriz, zihinsel yönümüzü düzeltiriz, duygusal yönümüzü düzeltiriz ve ayrıca ruhsal yönümüzü de düzeltiriz. Kundalini, son merkez olan ve çocukluğumuzda yumuşak bir kemik olan bıngıldak kemiği bölgesini delip geçtiğinde, Tanrısal sevginin her yeri kaplayan gücüyle bütünleşir.

Kutsal Ruh'un serin bir esintisi, tıpkı çok güzel vibrasyonlar gibi parmak uçlarınızdan akmaya başlar. Ayrıca bıngıldak kemiği bölgenizden gelen serin esintiyi de hissedebilirsiniz. Bu, Aydınlanmanın ilk kez deneyimlenmesidir.