Shri Mataji Nirmala Devi tarafından yazılan
Meta Modern Çağ kitabının
11. Bölümünden

#20 Cehalet ve Alkole karşı Aydınlanma

Shri Mataji Nirmala Devi

Kabul edilmesi gereken başka bir gerçek daha var ki, tüm yaşayan işi yapan Tanrısal sevginin süptil bir gücü var. Yaşayan süreç aydınlanmadan sonra açıklanabilir. Kundalini'nin uyanışı kendiliğinden gerçekleşir ve bıngıldak kemiği bölgesini delip geçer. Kalbimize yansıyan ruh aydınlanır ve dikkatimizi aydınlatır ve dikkatimizde yayılan ruhun ışığını görürüz. Aynı anda parmak uçlarında serin bir esinti hissedilir ve aynı serin esinti bıngıldak kemiği bölgesinde hissedilir. Bu serin esinti çeşitli isimlerle anılır. Bu isimler üzerinde tartışmamıza gerek yok.

Modern zamanlarda, insanları kendi içlerinde huzuru sağlamanın bir yolu olduğuna ikna etmek son derece zordur. Modern zihin o kadar karmaşıktır ki, modern zamanların sorunlarının ancak rasyonellik yoluyla çözülebileceği sonucuna varmıştır. Beyindeki bu karışıklık ve inanç, bu dönemin alimlerinin, aydınlarının veya bilim adamlarının zihnine, hiçbir mutlak hakikat fikrinin girmesine izin vermez.

Seminerlerde veya uluslararası konferanslarda üzerinde tartışılacak veya münakaşa edilecek bir ihtilaf bulunmayan hiçbir şey hakkında konuşmak istemezler. İhtilaflar oyununu yaşayan ve bundan zevk alan insanlar için, bu kabul edilemez bir şeydir. Örneğin, ben ilk kez Paris'e gittiğimde, insanlarla kendi içlerindeki neşe hakkında konuşurken, herkes beni çok neşeli ve mutlu göründüğüm hususunda uyardı, bu tür bir yüz ve tavır Fransa'nın büyük entelektüelleri tarafından kabul edilemez, çünkü onlar cahil olduğum için neşeli olduğum sonucuna varıyorlar ve eğer hayatın ne olduğunu anlarsam, en sefil kişi ben olmalıyım.

Kendileri için böyle yeni bir imaja nasıl sahip olduklarını anlayamadım, Fransızlar en sefil insanlardı. Aslında Fransızlar çok özel olduklarını düşünüyorlar. Onların banyo kültürü en yüksektir. Çürümüş değer sistemleriyle, kendilerini ve başkalarını alkolik hale getirerek son derece perişan ettiler. ... ...

Onlara, Paris'te, her bir onuncu lamba direğinde, sarhoş insanların oturup dünyanın sonunu düşündüğünü, gerçekleşmesi gereken nihai şeyin bu olduğunu söyledim. Eğer her on direkte bir meyhaneniz varsa ve her iki veya üç direkten sonra orada dikilen bir fahişe varsa, güneş batar batmaz içki içen, kimileri de güneş doğar doğmaz içmeye başlayan, sefil olduklarını söyleme kisvesi altında olan bu insanlara başka ne olacak ki?