MENSUR ŞİİR
Behçet Koray
MENSUR ŞİİR
Behçet Koray
Türk yazınında Şinasi’nin çevirileri, Halit Ziya Uşaklıgil’in, Demir Özlü’nün ve küçük iskender’in eserleri gibi çok az sayıda yazı dışında neredeyse hiç var olmamış, hiç bilinmeyen bir tür olan mensur şiir (ya da nesir şiir, ki aynı kökten gelirler: ‘’nsr’’), dünya edebiyatında giderek yayınlaşırken yazınımızda hâlâ ‘’gölge’’ bir varlık sürdürmektedir. Kimisinin düzyazının, kimisinin de şiirin bir türü olarak kabul ettiği mensur şiir, belki de duyguları ifade etmek adına üçüncü ayrı bir yoldur.
MENSUR ŞİİR TANIMI
Tanımını beraber yapalım isterim. Sanırsam ilk karar vermemiz gereken şey bunun bir çeşit düzyazı mı yoksa şiir mi olduğu. İşlevsel açıdan baktığımızda, bu türdeki yazıların daha ziyade nesir okurlarına değil, şiir okurlarına hitap ettiğini ve bilindik şiirden tek farkının dizesiz olduğunu hesaba katarsak bunun bir şiir türü olduğunu saptamak isabetli olacaktır.
ABD’de 1934’ten beri varlığını sürdüren Amerikalı Şairler Akademisi’nin yaptığı tanım ise şu şekilde: ‘’mensur şiir, özünde düzyazı gibi görünür ancak şiir gibi okunur. Şiire özgü dizelere sahip olmasa da mensur şiir, şiirsel bir nitelik taşır ve genellikle şiire özgü teknikleri kullanır.’’
Bunları ele aldığımızda sanırım şöyle bir tanım çıkarabiliriz: ‘’Görüntüde düzyazı olup niteliği, kullanılan teknikleri ve tarzı dolayısıyla şiir olan yazı türü’’ veya daha basit bir tabirle ‘’düzyazı şeklinde yazılan şiir’’.
DÜNYA EDEBİYATI TARİHİNDE MENSUR ŞİİR
Mensur şiirin modern biçimi 19. yüzyılın ortalarında Fransa’da Louis Bertrand tarafından Gecenin Gaspard’ı adlı kitap ile (Orj. Fr.: Gaspard de la Nuit) ortaya çıkarılmıştır. Kitabın yayınlanmasından sonraki tepkiler, bizdeki Garip kitabının aldığı tepkiler ile aşağı yukarı: Yenilikçi ve kabul görmeyen. Daha sonra Charles Baudelaire’nin Kısa Mensur Şiirler (Orj. Fr.: Petits poèmes en prose) adlı eseri, türü edebiyat tarihinde daha açık biçimde kurumsallaştıran bir çalışma olmuştur. Sonrasında pek tabii Fransızca’yla sınırlı kalmamış; İngilizce, Arapça ve Çince’de de kendini göstermiştir.
Bugün ise türün hâlâ ne olduğunun anlaşılamamış olması yerine artan kabul ve kullanımı görülmekte (çünkü düzyazı formatında yazılan şiir, anlaşılamayacak bir şey değil). Özellikle Amerikan ve İngiliz edebiyatlarında bilinirliğe sahip.
TÜRK EDEBİYATI TARİHİNDE MENSUR ŞİİR
Mensur şiirin bize, yani Osmanlı edebiyatına girişi 19. yüzyılın ikinci yarısında, yani Tanzimat Edebiyatı döneminde Şinasi’nin Fransızca’dan yaptığı çevirilerle olmuştur. Bu çeviriler sayesinde tanınmaya başlanan türe o dönemin yazarları çeşitli eserleriyle katkıda bulundu. Bu türde bilinen ilk eserler, Halit Ziya Uşaklıgil’in daha sonradan Mezardan Sesler kitabıyla destek olacağı Mensur Şiirler (19. yüzyıl sonları) kitabıdır.
Servet-i Fünun dönemi ise mensur şiirin edebiyatımızda bağımsız bir tür kimliği kazandığı dönem. Sembolizm akımının etkisiyle duygu, hayal ve estetik anlatının öne çıkmasıyla birlikte cümleler nispeten ritmik ve imgeseldir. Bu dönemde Uşaklıgil’e Mehmet Rauf, Siyah İnciler kitabıyla katılmış, Süleyman Nazif ve Cenap Şahabettin de birtakım denemelerde bulunmuştur.
Erken Cumhuriyet dönemine geldiğimizde ise (1940’a kadar) Milli Edebiyat hareketinin sade Türkçe ve ölçülü nazım anlayışı dolayısıyla oldukça mensur şiir gözden oldukça düşmüştür. Aynı gözden düşme durumu; Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Ahmet Hamdi Tanpınar, İlhan Berk ve Sezai Karakoç gibi isimlerin şiirsel düzyazıyla mensur şiire biraz yaklaşması haricinde günümüze kadar yazınımızda küçük iskender, Demir Özlü gibi isimler haricinde doğru düzgün bir varlık gösterememiştir, ki bu da okumakta olduğunuz makaleyi yazıyor olmamın sebeplerinden biridir.
Kısaca bakarsak mensur şiir; Milli Edebiyat hareketinin yanı sıra geleneksel şiir anlayışı (ileride neyse ki Garipçiler tarafından kırılacak), okur beklentileri, akademik ilgisizlik ve çeviri (başka bir deyişle tanıtım) eksikliği sebebiyle doğru düzgün varlık gösterememiştir.
ŞİİRSEL DÜZYAZI VE HAİKUN İLE FARKI
Şiirsel düzyazı, düzyazı formunu korurken, şiirsel dil ve imgeler kullanarak duygusal ve estetik bir deneyim sunan bir yazım tarzıdır. Hikaye ve deneme türlerinde kullanılır, yani bir hikaye veya deneme şiirsel tonda yazılabilir. Buna örnek olarak şu pasaj verilebilir:
‘’Gece, şehrin ışıkları arasında kaybolmuşken Leyla pencereden dışarı baktı. Yıldızlar, gökyüzünde parlayan mücevherler gibi sıralanmıştı ve her biri farklı bir hikaye anlatıyordu. Derin bir sessizlikte kaybolmuş hissetti; kalbi, geçmişle dans eden anılarla doluydu. Her yıldız, unutulmuş hayallerin fısıldıyor, içindeki boşluğu biraz olsun dolduruyordu. Leyla, aklında uçurtmalarla dolu çocukluk günleri ve rüzgârın melodisiyle geçmişe bir yolculuk yapmak istiyordu.’’
Mensur şiir ise basit bir tanımla düzyazı formatında yazılan şiirlerdir. Buna örnek olarak Gece Sorgulaması adlı şiirimin giriş kısmını vereceğim:
‘’Keşke uyanmasaydım dediğim bir rüya. Zeki Demirkubuz filmi gibi, güneşli bir güne elveda. Problem değil, elimde balonlarla bekleyebilirim neyi beklediğimi bilmeden. O sıra düşünebilirim daha kaç yalan var doğrusunu öğreneceğim, doğrusunu öğrendiklerim doğru muydu, yalan neydi ve birtakım diğer sorular kafamı kurcalayan. Böyle kafamın kurcalandığı anlarda kendi kendime diyaloğa giriyorum.’’
Bilmeyenler için haibun, Japon edebiyatında, düzyazı (nesir/mensur) ile şiiri (özellikle haiku) birleştiren bir türdür ve bu sebeple mensur şiirle karıştırılır. Fakat mensur şiir, düzyazı şeklinde yazılan şiir iken haibun düzyazıyı ve şiiri art arda koymaktır, şu şekilde:
nesir → şiir → nesir → şiir …
SONUCA BAĞLARKEN
Mensur şiir, Türk edebiyatında Tanzimat'tan bu yana varlığını sürdürmesine rağmen, şiir ve nesir arasındaki geleneksel sınırların keskinliği ve okuyucu alışkanlıkları nedeniyle potansiyelini gerçekleştirememiş bir türdür. Oysa dizenin biçimsel sınırlamalarından kurtularak daha akıcı bir anlatıma olanak tanırken, şiirin yoğunluğunu ve imgelem gücünü koruyabilmesi, onu modern duygu ve düşünceyi ifade etmede özgün bir araç haline getirir. Türk edebiyatının ifade olanaklarını zenginleştirmek adına, mensur şiire yeniden ve daha ciddi biçimde yaklaşılması gerekmektedir.
Yararlanılan Kaynaklar:
Britannica. (2024). Prose poem. https://www.britannica.com/art/prose-poem
EBSCO Research Starters. (n.d.). Prose poetry. https://www.ebsco.com/research-starters/literature-and-writing/prose-poetry
Poemshubs. (2023). What is prose poetry? https://www.poemshubs.com/archives/6472
Poetry Foundation. (2022). Prose poetry as rebellion. https://www.poetryfoundation.org/articles/160909/prose-poetry-as-rebellion
Türk Edebiyatı. (n.d.). Mensur şiir ve serbest müstezat. https://www.turkedebiyati.org/mensur-siir-serbest-mustezat
Edebiyatla. (2022). Mensur şiir üzerine. https://www.edebiyatla.com/gunce/mensur-siir-313475
Ayrıca Bakınız:
Ball, S. (2020). Mind the gaps. Poetry Foundation. https://www.poetryfoundation.org/articles/156384/mind-the-gaps
Mensur Şiirlerim:
https://sites.google.com/view/behcetkoray/şiir_1/yanılsama?authuser=0
https://sites.google.com/view/behcetkoray/şiir_1/gece-sorgulaması?authuser=0
https://sites.google.com/view/behcetkoray/şiir_1/kar-rüyası?authuser=0
https://sites.google.com/view/behcetkoray/şiir_1/şafak?authuser=0
Yayınlanma: Gizil derginin 2. sayında yayınlanan makalenin düzenlenmiş hâlidir.
*Görsel, Freepik tarafından sağlanmıştır.