Kemal SUBAŞI'nın Resmi Web Sitesi

Evet; İşte O Benim !

Bilim ve sanat çevrelerinde, hakkımda bir çok araştırma, kitap, konferans, bilimsel makale, rivayet, efsane dolaştığından, artık suskunluğumu bozarak bu yayınlardaki doğru ve yanlış ifadeleri birinci ağızdan denetlemek ihtiyacına binaen; Ben deniz, abd-i naciz, bu fakir kulun kendisini kendi diliyle tanıtması, yıllardır boynu bükük duran Yüce Türk Milletinin sahip olduğu değerlerin kıymetini bilmesi ve onlarla tüm dünyaya meydan okuyabilmesi; böylece aziz milletimizin hem kendine güven kazanması hem de insanlığa yaptığı hizmetleri anlaması ve anlatması için zaruret hasıl olmuştur.

İş bu sebeb-i mühimmeye istinaden; ben kimim ve kim değilim suallerinin bu muvacehede tetkik ve tecvibi maksadıyla aşağıda ilan olunan mevazinin bundan böyle artık ma'şeri vicdanlarda münakaşa mevzuu olmaması en büyük temennimdir !

Emma Ba'dü,

Evvelen cumhurbaşkanlığı hususunda şahsıma ortak teklif getirildiği ve kabul etmediğim yönündeki ifade ve iddialar tamamen kasıtlı ve tekzibe muhtaç sözlerdir.

Saniyen Irak'ın yeniden inşası ihalelerinde de kesinlikle hiç kimseyle görüşmedim, telefonla dahi olsa, hiç bir erkanı devlet, zat-ı alimle irtibatta bulunmadılar.

Salisen "Yeşil" kod namlı şahsı acibe ile hiçbir bağlantım ve münasebetim yoktur.

Son Konferansım

Lütfi Kırdar Konferans Salonunu hıncahınç dolduran büyük kalabalığa, Türkiye'deki Güncel Meselelere dair verdiğim son konferansımın ses kaydı CD'lerinin karaborsada satılması bizi mütehassis etmiştir. Bu nedenle orjinal Cd'leri imzalayarak satma kararı aldım. Elinizde eğer imzam olmayan CD'im var ise lütfen çöpe atıp, bayinizden orjinalini isteyiniz.

İngiltere'deki Gönüldaşlarıma İlan

İngiliz Lordlar kamarasında şahsımın adını ve kişisel ilişkilerini kullanarak, üst düzey işler yapmaya çalışan bazı sahtekarların olduğu duyumları ihbar edilmiştir. Bu tür şahıslarla hiç bir bağlantım olmadığını ve adımı kullananlara "Hamili kart" imzalı karvizitimin sorulması, na-müsait hallerde tarafımıza bilgi verilmesi hususunda,

kamuoyuna hürmetle ilanen tebliğ olunur.

Adımı Kullananlar...

Bazı ecnebi ülkelerde adımın meşhuriyetini paraya tehavvül etmek için, KEMAL olan ismimin ecnebicesini bazı sigara ve tütün mamullerine marka olarak vermek suretiyle, başkalarının omuzlarına basarak yükselmeye ve zenginleşmeye hevesli şahıslarla ve bu bahisten olmak üzre "CAMEL" şirketiyle hiç bir ilgim olmadığı ve hiç bir icraatlarına da kefil bulunmadığımı tüm hukuki haklarım mahfuz kalmak kaydıyla ilan ederim.

Israr Etmeyin!

125. baskısı üç haftada biten "25 soruda Türkiye'nin Sorunlarına Çözümler" kitabımın imzalı nüshaları bitmiştir. Artık imza vermiyorum. Bu hususta ısrar edilmemesi istirham olunur.

Kabul Etmedik Tabii!!

Geçtiğimiz 21 teşrin-i sanide bir takım devlet erkanı edep durup, el bağlayıp huzura kabul edilmek dilendiler. Biz de büyük tavazu gösterip huzurumuza aldık. Boyun büküp, "Efendim, sizin pek meşhur isminizi yine pek meşhur bir semtimize veya ilçemize vermek fikrindeyiz. Acep okey var mıdır?" dediler.

Gayet tabi ki hiddet ve sitayişle "Bre gafilller, bre cahil ve hem dahi ahmaklar!" deyu onları tard-u tedip ilen huzurdan uzaklaştırdık.

Bir kere bu icraatın iki büyük mahzuru olduğunu tebyin edelim de kamu vicdanı rahatlasın:

Evvelen: İsmimiz böyle bir semt veya ilçeye verildiğinde olur-olmaz her yerde, her tabelada adımız yazacak, kimi densizler üstüne ilan yapıştıracak ve hatta yazı bile yazacaklar; böylece gerekli hürmet ve ihtiramda nakısiyet peyda olacaktır.

Saniyen: Adımız, bir takım dolmuş ve minibüs ricalinin ağzında usulsüz ve amiyane bir şekilde, "Kemal Bey Hazretlerine kalkıyor", "Kemal Bey'de inecek var mı?" ve hatta bazen daha da fecaatli bir şekilde, gayet basit, gayet adi bir telaffuzla söylenecektir.

Hal böyleyken adımızın bir semte verilmesine razı olmadığımızı ibra ve ifşa eyledik. Bu zevat boyun büküp, aman dileyip huzurumuzdan ayrıldılar. Böylece mühim bir hatadan da sarf-ı nazar ederek felah buldular.

Divan-ı Kemalî Şerhedilecek

Az bir zaman evvel edîp ve hem şair olan üniversite kürsülerinde nicedir muallimlik yapmış bazı muhîplerimiz; "Devletl-u Üstadımız, malumunuzdur ki genç nesil çok yer, çok konuşur amma ve lakin az düşünür bir hale gelmiştir. Elbette ki bu durumda, sizin pek faideli eserlerinizden müstefîd olmamamalarının da tesiri azîmdir. Hal böyleyken acaba sizin pek vecîz eseriniz olan 'Divan-ı Kemalî'yi şerhederek onların anlayacağı bir lisanla açıklasak, hem bu nesl-i ceditin ve hem tüm beşeriyetin uyanışına bir vesile olur mu? Böyle bir büyük faaliyet ve hizmete cür'êt edebilmemize müsaade var mıdır?" deyu bizden izin dilendiler. Düşündük, hakikaten böyle bir ihtiyaç, hatta zaruret vardır. Hal böyleyken tab'edilecek otuz küsur cildin tarafımızdan kontrol edildikten sonra tab'ına müsaade ettik. Biline!

Page updated

Google Sites

Report abuse