GİBİ YAPANLAR yazıyor!
Pınar Ergun
O… Belki…
“O”nu yaparken amacımız hiçbir zaman sadece oyun sahnelemek, kendimizi seyirciye göstermek olmadı.
Amacımız;
Belki hayata daha farklı bir açıdan bakmak
Belki kendimizi daha iyi ifade etmek
Belki de sosyal hayatımıza katkıda bulunmak
Belki entelektüel birikim yapmak
Belki ruhumuzu profesyonelleştirmek,
Belki biraz eğlenmek, biraz heyecan yaşamak da olabilir
Belki de bilgiyi eğlenceli bir şekilde öğrenmek,
Belki toplumsal bir statü kazanmak
Belki topluluk karşısında konuşabilme yetisine sahip olmak
Belki şu belki de bu…
Sonuçta genel amaç; bir şeyler kazanmak aynı anda biz kazanırken başkalarına da kazandırmak. Hem göze hem kulağa hem de ruha hitap etmek, bunu yaparken bir şeyler öğrenmek, öğrenirken de öğretmek…
“O” bir sanat; insan beynini her yönden geliştiren ve hatta insanın hayal gücünü ve yaratıcılığını geliştiren. Sadece “O”nu yapan mı diye sorduğunuzu duyuyorum. O zaman cevaplayayım: koltuğa oturdunuz… Artık siz de hayal dünyasının içindesinizdir. Oynayan ve izleyen, hepsi aynı hayal dünyasında… Kuşkusuz mekanlar ve nesneler gerçek olmuştur sizin için. Oyuncular, dekorlar oyunun çerçevesinde bir araya gelmiş her şey: gerçeğin benzeri olan; ama gerçekte olmayan… İşte o andan sonra var olmayan da vardır artık sizin için. Ama böyle olması da şaşırtıcı değil. Zaten “O” da bir hayal oyunu değil mi?
“O” yani tiyatro…
Pınar ERGUN
01.09.2007